O yoksa çok şey eksik değil sadece... O yoksa çok şey yok demektir bir anlamda... O yoksa asayiş huzur yoktur... Sevgi, saygı, nezaket yoktur... Başarı, yükselme yoktur...

O yoksa öğrenci-öğretmen, cami- cemaat yoktur... Er-asker, komutan-ordu, savaş-zafer yoktur... Hatta barış yoktur...

O yoksa hasta, hemşire, doktor, ameliyat yoktur... Matematik, fizik, kimya, tabiat yoktur...

O yoksa hizmetli, memur, amir kurum, kuruluş yoktur... Devlet yoktur, millet yoktur… Savm, salât, zekât yani ibadet yoktur...

O yoksa kız-erkek, sevgi- aşk, karı- koca yoktur... Öğrenci -öğretmen, sınav- puan, başarı-karne yoktur...

Uzatmak mümkün ama gerek yok... Başta dediğimiz gibi işte; o yoksa aslında çok şey yok hükmündedir bir anlamda...

Nedir o peki? DİSİPLİN... Evet disiplindir o mucizevi olgu...

O nasıl oldu, bu nasıl oluyor, o neden yok, bu neden yok gibi birçok temel sorunun asıl cevabı disiplindir.

Ekonomi en başlarda... Aile hele... Ve olmazsa olmaz olan ahlâk... En çok ve en hızlı bozulan değer ve yapılarımız... Bu üçü bozulunca gerisi çorap söküğü gibi gelir zaten... Ve maalesef gelmekte... Hem de çok hızlı... Son sürat... Çığ gibi... Deprem gibi... Yıkıcı, yok edici...

“Kapitalizmin ürünlerini alalım ama ahlakını değil” diye bir görüş vardır öteden beri... Böyle bir şeyin mümkün olmayacağını- olmadığını artık anlamış olmalıyız...

Peki öyleyse ne yapmalı?

Ee canım tabi şimdi cevap belli;

-Disiplini tesis edelim...

Tabi ki bu cevaba gülmek mümkün ama daha çok üzülmek gerekir zira maalesef ki bu öyle kolayca tesis edilecek bir şey değil...

Çok yazdım söyledim geçmişte SOSYOLOJİNİN önemini... Heyhat... Zararın neresinden dönersek kârdır... Hadi bakalım şimdi; KİFAYETSİZ MUHTERİS (yetersiz ama çok istekli) olup her bir göreve atlayanlar... KORKAK, SÜNEPE, EDİLGEN ZAVALLILAR...

Sahtekâr üçkağıtçı hırsız ağacım tipler... Hadi buyurun bakalım çözün şimdi bu sorunu... Ama siz böyle bir sorunun varlığından bile haberdar değilsiniz... Hem olsanız dahi çözmek istemezsiniz zira varlığınızın devamı DİSİPLİNSİZLİĞE bağlı...

Tefekkür etmeyen-akıl hazinesini kullanmayan kitlede sorumlu bu yanlışlardan tabi...

Ve yanlışların telafisi, eksikliklerin ikmali için; önce tefekkür... ÖNCE AHLÂK... AMA ÖNCE DİSİPLİN...

Zira yaradılışımız, yaşayışımız ve sonumuz onunla... Sadece biz insanlar değil... Tüm canlılar, tüm kainat- evren- kozmoz onun üzerine kurulu...

Öyleyse; DİSİPLİN HERŞEYDİR, desek abartmış olmayız...

Ama bu disiplin; diktatörlük, kabalık, vahşilik, yobazlık ile karıştırılmasın tabi...

Sevgi ve saygı ile...