NELER olmuşsa olmuş, sonuçta batı önce Rönesans, sonra sanayi devrimini yaşamış...
Birçok alanda yeni meslekler çıkmış, eskiden gelenler ise gelişerek çoğalmış...
Sanayinin gereği olarak teknik alanlarda mühendislik, özellikle makina mühendisliği revaçta olmuş başta...
Ve tabi sanayi enerji ister, gelsin elektrik mühendisliği...
Ve zincir devam eder, enerji kaynaklarının çeşitlerine göre mesleklerle...
Katı ve sıvı madenler, su ve rüzgâr ile ilgili olanlar başta...
Peşinden başka bir mesleğin yükselişi başlar, mevcut temel üzerinde; doktorluk...
Sanayi alanlar geliştikçe çoğalan şehirler, diğerleri yanında artan meslek hastalıkları ve konforlu yaşam dileği sonucu gelen kazanç nedeniyle daha cazip hale gelen doktorluk...
Hemen onlarla birlikte yoğunlaşan ilişkiler sonucunda meydana gelen hukuksal sorunlar ve akabinde yükselen avukatlık mesleği...
Hızla yükselen ilişkiler neticesinde gelişen iletişim araçları ve iletişimle ilgili meslekler; pilotluktan spikerliğe, rejisörlükten aktrisliğe kadar... En geniş alan belki de...
Toplu yaşam alanları şehirlerde yoğunlaşma, artan nüfus, değişen yaşam koşulları ve bu artışla orantılı olarak büyük bir hızla artan gıda talebi ve onun gereği olarak; tarım ürünleri üretim ve işletmeciliği...
Akabinde örgün eğitimle ziraat mühendisliği ve veterinerlik mesleklerinin öne çıkması... Başlarda sanırım veterinerlik daha önde...
Ve tüm zamanların hiç değişmeyeni... Maddi getirisi önemi ile eşdeğer olmasa bile hep baştacı olan öğretmenlik mesleği...
Diğer saydığım ve sayamadıklarımın tamamı onun eseri... En önde o... Ancak bilirsiniz ki öndekilerin kaderi yalnız kalmaktır... Maalesef...
Uzar gider bu konu ve köşe yazısı boyutuna sığmaz... Sadede gelelim...
Tüm bunlardan sonra zamanın ruhu hangisinde şimdi sorusuna cevabımı beni tanıyanlar tahmin eder; GIDA ve tabi genel olarak TARIM...
Ekmekten balığa, baldan süte, ottan ete kadar... Sonsuz diyebileceğimiz kadar geniş bir alan...
Ve onunla ilgili meslekler..
Ziraat mühendisliği, veterinerlik, gıda mühendisliği, biyolog ve benzeri birçok meslek...
Üretilmeyen tek kaynak toprak ve tohum ile başlayan ve su ile yem ile devam eden tarım...
Ve olması gereken kaçınılmaz sonuç toprağa dönüş...
Kuraklık, çölleşme ve daha çok çeşitli sorunlar nedeniyle hızlanacağını umduğum toprağa, kırsala, doğala dönüş...
O zaman çok daha anlamlı olacak tarım ve tarımcılar kaçınılmaz olarak...
Bu yüzden diyorum ki ZAMANIN RUHU TARIMDA...
Bu arada sanılmasın k siyaseti-siyasetçileri unuttum...
Aslaaa... -Öyleyse neden bahsetmediniz diyecek olursanız cevabım şudur;
Çünkü siyaset bir meslek değil... Ne kadar üzülsek yeridir ki; siyaset ülkemizde meslek olarak kabul edilmekte, hatta buna bağlı olarak emeklilik hak edilmektedir maalesef... Hangi işkolu, hangi sigorta alanı, hangi sendikal alan vb. olduğu dahi düşünülmeden...
Ve asla hak ve adalet ölçüleri içinde olmayan gelir ve diğer imkanlar...
Vahlar olsun...
Yukarıda ancak çok az bir bölümünü verebildiğim alanlara yazık değil mi?
Görüldüğü gibi konu uzun dostlarım...
Nasip olursa TARIM VE SİYASETLE devam ederiz inşallah...
Sonsuz saygı ve sevgilerle...
Yorum yazarak Düzce Postası Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Postası Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Düzce Postası Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Düzce Postası Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Düzce Postası Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Postası Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Düzce Postası Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Düzce Postası Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.