- 14.03.2023 13:30
Efendim uzun yazılarda dikkat süresi iyice düştü...Hepimiz için geçerli bu durum maalesef..
O yüzden gündemin çok hızlı aktığı günümüz ve özellikle ülkemiz şartlarına uygun olarak çeşitli konularda kısa olarak görüşlerimi arz ederim siz değerli dostlarıma...
*
Gerek Cumhurbaşkanlığı ve gerekse milletvekilliği seçim tarihi belli oldu...
Şimdiden hayırlı olsun sonuçları...
Milletimizin sağduyusuna güvenim sonsuzdur. Saygı ile beklemekten başka yapacak bir şey yok... Yeter ki ötekileştirmeyelim, daha fazla germeyelim...
*
Parti taraftarı olmayan biri olarak Cumhurbaşkanı adayım bağımsız olmak şartıyla Selçuk BAYRAKTAR beydir.
Bu tercihimin nedenini, niçinini, nasılını uzun uzun izah etmeye şimdi gerek görmüyorum. Okuyanların ferasetlerine -uzgörülerine bırakıyorum. Ama şimdiden bu notu buraya bırakıyorum ki günü gelince hatırlatabileyim.
*
Hazine yardımını deprem bölgesine göndereceklerini, diğer partilerden de aynı davranışı beklediklerini ifade eden Sayın Devlet Bahçeli beyi, bu makul davranışı nedeniyle;
Hem Sayın Bahçeli hem de Sayın Doğu Perinçek beyi, Anayasa Mahkemesi hakkında yaptıkları konuşmalardan ötürü ayrıca tebrik ederim.
*
NASIL İZAH EDİLECEK?
AYM’nin blokeyi kaldırma kararıyla hazineden 542 milyon (eski para birimiyle trilyon) hazine yardımı alacak olması yanında meclis yönetiminde de söz sahibi olan HDP konusu şimdi ne olacaktır? Bu durum nasıl izah edilecektir?
*
TKK MARKETLERİ...
Hükümetin birçok artısını eksiye çeviren; özellikle marketler, pazarlar ve aslında birinci sırada tüm gıda sektörüdür. Elbette çok zor bir alandır. Aynı üründen evlatların birine çok kazandırman gerekirken öbürüne ucuz temin etmen gerekir. Nitekim geçen hafta iç piyasada domates ucuz olsun kaygısıyla olsa gerek ani bir kararla çoğunluk olan tüketiciye tabir caizse kıyak olsun diye domates ihracatı yasaklanmıştır. Ülkemizde eşi çok az görülen üretici tepkisi sonucunda karardan vazgeçilmek zorunda kalınmıştır.
İşte bu ve benzeri noktalarda dengeyi sağlama unsurları öne çıkar. Çok yöntemleri olmakla birlikte biz burada Tarım Kredi Kooperatifleri Marketlerini ele alalım.
Önce şunu ifade edeyim devlet işletmecilik yapmamalıdır, zaten yapamamaktadır.
Ancak burada zaten devlet değil kooperatifler ve marketleri söz konusudur. Dolayısıyla bağımsız kururum olmalıdırlar kooperatifler... Ben bağımsız oldukları düşüncesiyle en azından Düzce'de gördüğüm marketleri esas alarak şunu ifade edebilirim; mevcut işletme anlayışı göz önüne alındığında gerek üst, gerek mahalli TKK Market yönetimleri derhal görevden alınmalıdırlar. Detaylara girmiyorum. Yazıktır, günahtır... Böyle olmaz, olmamalıdır.
Elbette bu arada şunu ifade etmemiz gerekir ki acaba kooperatif anlayışımız, algımız, ilgimiz ne kadar? Gerek kooperatif üyesi, gerekse halk olarak...
Bu konuda da bilgi ve tecrübem olmakla birlikte konuyu uzatarak sizi bıktırmak istemiyorum.
Son olarak ifade etmek isterim ki TKK Marketleri üstün bir başarı ile yönetilsin ve üstün bir hizmet anlayışı ile çok daha yüksek seviyelere çıksın.
Eğer bu yolda bir gayret görürsem onda olan bir ürünü başka yerden almamak için tüm dikkatimi harcarım. Zira bu durumda kazanacak olan üreticimizdir ve üretici her şeyimizdir.
İşte bu noktada da tüm gıda üretim kurumları ve paydaşları, ama özellikle ziraat odaları üç adım öne çıkmalıdır... Daha fazla gecikmeden... Hepsi çok sevdiğim dostlarım olan Ziraat Odası başkanlarını ve diğer kooperatif başkanlarını bu konuda daha çok duyarlı ve ilgili olmaya davet ediyorum.
*
Şiir sanatında ters öğüt olarak adlandırılan bir şiir türü vardır. Burada şiirsel değil ama ondan kinaye nesir olarak şöyle diyorum affınıza sığınarak...
-Düzce şehir merkezinde, Valilik yerleşkesi ile neredeyse bütünlük arz eden Anıtpark Meydanı üzerinde; kısa aralıklarla, muhtelif vesilelerle kurulan prefabrik yapılar veya çadırlar ile kurulan satış alanlarının tekrar tekrar kurulup sökülmek yerine daimi hale getirilmesini, bu suretle birçok emek ve zaman kaybının önlenmesini,
-Alandaki standlarda gıda ürünleri satışındaki uygulama kolaylıklarının tüm gıda ürün satıcıları için de geçerli olmasının sağlanmasını,
-Bahse konu alana konserler için de benzer uygulamanın yapılarak sahne ve ses düzeninin kalıcı hale getirilmesi ile israfın önlenmesi hususunda; gereğini arz ederim.
Anlamayana davul zurna az...
Sağlık ve mutluluk dileklerimle...
Yorum Yap