YİNE takviminin sıkışıklığı içinde yeni bir seçime gidiyoruz. Müthiş sonuçları olacak olan çok özel bir seçim... Hem devlet başkanı, hem de vekiller seçilecek. Her ne kadar Cumhurbaşkanı deniliyor olsa da aslında seçilen başkandır...

Sistemin değişmesi konusunu ayrı bir yazıda ele alalım inşallah...

Zaten hiç gündemden düşmeyen siyaset ve özelde seçime giderken felsefi-ideolojik bir derinliği ne konuşan ne de soran var...

Yüzde 51 oran baskısı nedeniyle ‘çoklu benzemez’ ittifaklar içinde zaten bazı şeyleri aramak, bulmak mümkün değil...

Birinci parti olarak zorlanmayacağı gerçeği karşısında yüzde 51 zorluğunu getiren iradenin mevcut halde yeni görüşü ayrıca merak eden sadece ben değilimdir herhalde...

Efendim, sonuçta seçime gidiyoruz...

Peki, şimdi en çok dikkat etmemiz gereken nedir aday adaylarında?

Bence FARK... Bir fark olmalı değil mi sizce de?

Zira, eğer FARK yoksa ne önemi var bu adaylık yarışının?

Elbette herkes farklı farklı yaratılışta ve kabiliyette...

Bizim aradığımız 'ANLAMLI FARK'...'BELİRGİN FARK'

Bunu tespit etmek için olmalı gayretimiz..

Yoksa seçme işlemini neye göre yapacağız?

Sadece ' öyle denildi' diye mi?

Daha önce bir defaatle açıkladığım gibi, siyasi anlamda taraf olmakla birlikte asla taraftar-partizan değilim. Ayrıca, tanıdığım, bildiğim adayları parti farkı gözetmeksizin destekleyeceğimi de ifade etmiştim.

Bu anlamda şahsen, hayatı içerisinde kariyerini ispat etmiş olmayı ve zamanın ruhuna uygunluğu çok önemsiyorum.

Diğer partilerimize daha sonra bakmak üzere bu noktadan Düzce AK Parti aday adaylarından yakinen tanıdıklarımı değerlendirecek olursam diyeceğim şudur;

Ziraat mühendisi Ali Uzun ülkemiz için hayati önemi olan tohum ıslahçısı ve üreticisi ile aynı zamanda gerek iç ve gerekse dış piyasada ihraç eden olarak yani teknik eleman, işletmeci ve işadamı olarak öne çıkmaktadır. Elbette özellikleri çok olan adaylar vardır, ama ben yakinen tanıdıklarımı ancak ifade edebilirim.

Hem ülkemiz hem dünyamız için birinci planda önemli olan tarım, peşinden ticaret ve turizm, yani 3T olmak üzere şahsında mündemiç olan tecrübe ile zaten sadece Düzce’mizin değil ülkemizin gururudur Ali Uzun Bey... 20 civarında ülkeye sebze tohumu ihraç etmeyi hayal bile edemezdik... Hatta bu konuda İsrail ve Hollanda gibi ülkelere karşı ezikliğimiz hep öne çıkardı. Artık öyle değil...

Ali Uzun beyin fikri ve siyasi geçmişi, şuurlu yapısı, ruh ve mâna coğrafyamızın köklerine sadakatle bağlı oluşu, bahse konu diğer özelliklerinden daha öndedir aslında. Lakin dedik ya belirgın fark aramalıyız diye...

İşte size fark ve hatta farklar...

Burada bir konuya değinmeden geçemeyeceğim. Daha önce birlikte aday adayı olduğumuz değerli dostum Ali Bey ile birlikte tekrar aday olmak isterdim. Hatta belki biraz kıskanmış bile olabilirim. Ancak bizler bazıları gibi çakılıp kalmamalıyız siyasette... Gençliğin, heyecanın, başarının önünü açmamız gerekir.

Umarım bazıları buna dikkat eder...

Uzun yıllar boyu “Türkiye Çöl Olmasın” sloganı ile toprağın, dolayısıyla tarımın önemine dikkat çeken ve tarım teşkilatından emekli olan bir öğretmen olarak, üstün başarılar dilerim Ali Uzun beye...

Siyasi hayata katkı sunan tüm adayları ayrıca tebrik ederim. Zira bu büyük bir medeni cesarettir.

Seçim sonuna kadar benzer konulara devam edeceğim inşallah...

Saygı sevgilerimle...