Telesphoros’tan Üskübü Verem Hastanesine…

  • 5.05.2023 11:10

Antik Çağ Sağlık Merkezi: Konuralp?

Yaşamının sınırlı olduğunu bilen insan, hastalık ve ölüm gibi durumlar karşısında her zaman çaresiz kalmıştır. İnsan vücuduna veya ruhuna acı veren her türlü dertten kaçınmaya çalışmış ve bir arayış içerisine girmiştir.

Tüm bu çözüm arayışı sürecinde, tıp bilimi gelişmiş ve her dönem birikerek ilerlemiştir.

Kentlerin ortaya çıkışı ile nüfus, konaklama koşulları, temizlik ve beslenme tarzı vb. oluşan değişimler yaşanan Neolitik Devrim ile hastalıklar artmıştır. İnsanoğlu, bu hastalıklara çare bulabilmek, acılarını dindirmek için bazen suyun gücüne inanmış, bazen de doğanın onlara hali hazırda sunduğu nimetlerden faydalanarak bir takım tıbbi uygulamalar yapmıştır. Bütün bu şifalanma çalışmaları için de temiz havadar, su sağlayan alanları ve huzurlu pastoral bölgeleri tercih etmiştir.

Şimdi ben sizlere bu tıbbi uygulamaların kökeninden bahsetmeyeceğim, zira bu konuda uzman değilim. Fakat geçen hafta Eski Çağ Tarihçisi Doç. Dr. Pınar Pınarcık hoca ile hazırladığımız akademik çalışma için Konuralp Müzesi’ni ziyaret ettik. Ziyaretimiz esnasında, müzenin teşhirinde sergilenen küçük ama anlamı büyük Telesphoros ve Asklepios heykelciğini fark ettik.

Ayakta durur vaziyette, gövdesinin büyük bir bölümü çıplak, arkadan öne atılmış tarzda himationu ve elinde tuttuğu rulosu ile sağlık tanrısı Asklepios ile kapüşonlu bir manto giymiş, ayakları çıplak, bazen bir cin bazen de bir çocuk olarak karşımıza çıkan Asklepios'un oğlu ya da yardımcısı Telesphoros’un, şehrimizin müzesinde pişmiş toprak heykelciklerinin bulunması, acaba Konuralp Antik Çağ’da bir sağlık merkezi miydi? sorusunu akıllara getirdi.

  

 

Ve yine ivedilikle kullandığım cümlem olan “Neden Olmasın?

Çünkü bölgemize yakın lokasyonda bulunan Bolu’da bulunmuş ve hali hazırda Bolu Müzesi’nde sergilenmekte olan Antik Çağ sağlık kültünün göstergelerinden “Asklepios-Hygieia-Telesphoros Üçlü Heykelcik Grubu” bulunmaktadır.

Çünkü bölgenin, tedavi sürecinde büyük önemi olan su kaynaklarına ve şifa getiren bitkilerin bulunduğu verimli topraklara sahip olması.

Çünkü II. Dünya Savaşı ve sonrasında ölümün kaptanı olarak tanımlanan verem hastalığına karşı verilen topyekûn bir mücadele kurulan Üskübü Verem Hastanesi’nin de aynı lokasyonda yer alması, aslında hiç bir şeyin tesadüf olmadığını ortaya koymaktadır.

Şimdilik bu veriler ile Konuralp’in Antik Çağ’da bir sağlık merkezi olup olmadığını kesin olarak cevaplayamayız belki. Ama en azından hem arkeolojik olarak hem de tarihsel olarak çalışılması gereken bir soru olarak ortaya koyabiliriz.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Postası Gazetecilik Matbaacılık Ticaret Ltd. Şti. (www.duzcepostasi.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

E-Gazete

  • 27.09.2023

E-Gazete Arşivi

Resmi İlanlar

Mobil Uygulamalarımız

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız