- 15.02.2023 10:13
KÜÇÜK bir gribal enfeksiyonda dahi günlerce canı yanan insanın, deprem gibi bir afette enkaz altında kaldığında yaşadığı acı elbette tarifsizdir. Bu düşüncelerle, sözlerimin başında tüm afetzedeler için acil sabırlar ve şifalar niyaz ediyorum. Rabbim vefat edenlere mağfiret eylesin, rahmetiyle muamele etsin.
Toplum olarak bazı önceliklerimizi belirleme konusunda maalesef bazen yanlış kararlar alabiliyoruz. Bunlardan bir tanesi de ev almadan önce araba alma hevesi. Neden böyle bir tercihte bulunduğumuzun analizini okuyucularımıza bırakıyorum. Ama şunu da belirtmek isterim ki, yaşadığımız ekonomik sıkıntıların en önemli sebeplerinden birisi budur. Ben şahsen 23 yaşında doktor olmama rağmen 35 yaşıma kadar araba almadım. Halbuki ilk maaşımla borçlanarak rahatça alabilirdim. Ama birikim yaptığım için 30 yaşında 150 m2 sıfır ev alma imkanım oldu.
Herkesin yatırımlarını gözden geçirmesi lazım. Mesela oturduğumuz evin kaç yaşında olduğuna çok dikkat etmeyiz. Ama araba alırken sıfır ayarında olmasına, eğer ki ikinci el ise üzerinde çizik dahi olmamasını isteriz. Ekspertize gidildiğinde oradaki görevli arkadaşlar arabayı alacak kişiye aracın kusurlarıyla ilgili ayrıntılı bilgi verir. Hele ki arabanın bir yerinde küçük bir göcük veya boya olsa dahi bir anda fiyatında ciddi bir düşüş yaşanır. Ancak ev alırken o inşaatın yapılışında hangi malzemeler kullanıldığını sorgulamayı aklımızın ucunda bile geçirmeyiz. Çünkü vatandaşın bu teknik konuları bilmesi mümkün değildir. Onun hakkını savunacak bir devlet mekanizması olması gerekir. Öyle ya bu insanlar ev alırken cebinde 5 kuruş para kalmamışken tapu dairesinde ev fiyatının yüzde 4'ü kadar tapu harcı ödemek zorundadır. Yani 1 milyon liraya aldığın ev için 40,000 lira ödeyemezsen tapusuz kalırsın. O da yetmez yanında döner sermaye payı vb... Ayrıca iskan almak istiyorsan binlerce lira da belediye payını senden alır. Abonelikler yaptırılırken de bol bol para harcarsın.
Burada sorulması gereken soru şu, bir ev alırken 50,000 lira civarı bir ücreti bu masraflar için ödeyen vatandaşa herhangi bir kurum yetkilisi gelip, aldığı evle ilgili neden inceleme yapıp bilgi vermez. Veya evin bir eksiği, hatası varsa yapan müteahhitten bunun temini için gideceğimiz bir kurum var mı? Evlerin inşaatı başlarken temel kazısı, zemin betonundan itibaren hangi kurum hangi sıklıkla denetim yapıyor. Adam ev alıyor, eve yerleşiyor sonra görüyor ki banyoda havalandırma yok, nem olduğu gibi evin içinde rutubet yapıyor. Bu vatandaşın derdini gidip anlatacağı bir kurum var mı? Veya böyle vasat müteahhitler neden ifşa edilmez. İnsanların en büyük sitemi, sahipsiz kaldıklarını düşündüklerinde ortaya çıkar.
Son depremde beni en çok etkileyen olay, yan yana iki binadan birisinin un gibi olurken diğerinin camında çatlak dahi olmaması. Elbette burada bina yaşı önemli bir faktör. Yıllarca yağmur görmüş, duvarları nem çekmiş bir binayla, yeni yapılmış bir evin karşılaştıkları risk farklı oluyor. İşte bu yüzden burada bir özeleştiri yapmak gerekirse, araba alırken nasıl ki santim santim inceliyoruz ev alırken de aynı hassasiyeti göstermeliyiz. Ben şahsen apartmanda otururken biraz para biriktirmiştim. Normalde arabamı yenilemek istesem o parayı ekleyerek son model lüks bir araç alabilirdim. Ama ailemin beklentilerini karşılamak için müstakil ev almak husunda kullandım o birikimimi. Elbette bu tercih meselesidir. Herkes bir hayat seçer ve bunun bedelini öder. Kimisi okul yıllarında ömrünü kafelerde, sokaklarda geçirir sonrasında iş bulamıyorum diye sitem eder. Kimisi yıllarca bilgisayar başında makale yazarak profesör olur ama içindeki hayat cıvıltısını, sosyalleşme kıpırtısını kaybettiği için durgun ve yorgun bir beden yığını gibi yaşar. Bu hayatı tüm kompenentleri ile yaşarsak bu çelişkiler oluşmaz.
Sonuç olarak yaşanan afetlerde her vatandaşın ve her kurumun kendini gözden geçirmesi gerekir. Aksi takdirde sitemlerle boğuşmaktan ve bu kasvetin içinde boğulmaktan maalesef hayatı yaşamaya fırsatımız kalmaz.
Yorum Yap