- 23.08.2023 12:36
Kayserili meşhur bir iş adamı varmış. Farklı şehirlerde ticaretle meşgul olup, geçimini sağlarmış. Yıllar böylece geçtikten sonra artık işleri oğluna devretmek istemiş ve ona faydalı olacağını düşündüğü güzel bir söz söylemiş.
'Evladım her gittiğin şehirde bir evin olsun' diye nasihatte bulunmuş.
Günler, aylar, yıllar geçmiş ve bu genç işleri büyütmüş. Birgün babası 'Evladım hadi bana yaptığın evleri göster' demiş. Bunun üzerine önce iş yaptığı Adana'ya geçmişler. Orada satın aldığı müstakil bir evi göstermiş. Sonra Konya'ya gitmişler ve güzel bir semtte aldığı daireyi göstermiş. Farklı illerde satın aldığı evleri göstererek yolculuk etmişler.
Sonrasında babası 'Evladım gel, bir de sana benim yaptığım evleri göstereyim.' demiş. Aynı şekilde illeri gezmeye başlamışlar. Adana Çarşısı'na girer girmez hemen oradaki esnaflar 'Mehmet Efendi hoş geldin, illaki bu akşam biz misafir edelim' diye sıraya girmişler. Sonra Konya'ya geçince aynı şekilde babasının dostları onu konuk etmek için ısrar etmişler. Nihayetinde babası, çocuğuna dönerek 'Evladım ben sana her şehirde bir evin olsun derken, seni gönlüne alacak dostların olsun demek istemiştim' diyecekti.
Bu kıssadan özellikle modern çağın maddecilik büyüsüne kapılmış yığınların çok büyük hisseler çıkartması lazım. Ve artık gönüllerin dünyayla doymayacağını kabullenmemiz gerekiyor. Allah, herkesin gönlünü kendisiyle hoş eylesin.
Yorum Yap