Düzce Müftülüğü’nde görevli Eğitim Uzmanı Necmettin Kuzu’nun yaklaşık 2 yıl önce açtığı Kur’an-ı Kerim’i okuma kursu ilgiyle sürüyor. Kur’an-ı Kerim öğrenmek isteyen 7’den 70’e tüm yaş grubundaki erkeklere yönelik, 20 kişilik gruplar halinde düzenlenen kurslarda, 16. grubun da eğitimleri tamamlanırken, bugüne kadar 212 kişi Kur’an-ı Kerim okumayı öğrendi.

Eğitim Uzmanı Necmettin Kuzu tarafından “Ses Temelli Cümle Eğitim Yöntemiyle” hazırlanan Elif Ba cüz kitabının kullanıldığı kurslar; pazartesi, salı ve çarşamba olmak üzere haftada 3 gün yapılıyor. 8 gün cüz akabinde 7 gün Kur’an okuma olarak süren kursların 3 saati Kur’an-ı Kerim’i okuma eğitimi, son 15 dakikada ise bir ayet bir hadis ve dua dan oluşan dini sohbet olarak gerçekleştiriliyor. Necmettin Kuzu tarafından geliştirilen yeni bir yöntem sayesinde, kursiyerler 8 saat gibi kısa bir sürede Kur’an okumaya başlıyorlar.

“TÜRKÇE ALGISI İLE YAPILAN YÖNTEMLE ÖĞRETİYORUZ”

Düzce Postası Gazetesi Muhabiri Hayrunnisa Kubilay’ın sorularını yanıtlayan Necmettin Kuzu, ev hanımlarının Düzce Müftülüğü tarafından köy ve mahallelerde açılan kurslar ile Kur’an-ı Kerim’i öğrenmeyi öğrendikleri, erkeklerin ise çalışma hayatından dolayı bu imkandan mahrum olduklarını söyledi. “Unutulmuş kesim” olarak nitelendirdiği çalışan esnaf, işçi, memur her meslekten çalışma hayatından yetişkin erkekleri bu imkana kavuşturmak adına bu kursun planlandığını kaydeden Kuzu, “Erkekler hep iş ortamında bulunmuş. Bundan dolayı da Kuran-ı Kerim kurslarına gidebilme ihtimalleri pek olamamış. Belki küçüklüğünde yaz kurslarına, camiye gitmiş, Kur’an’a geçmiş, geçememiş, geçmiş unutmuş. Bir daha Kuran-ı Kerimi eline alamamış. Fakat yaradılıştan gelen bu açlığı her zaman hissetmiştir. Ben bu eğitimlere başladıktan sonra gerçekten bunun bir açlık olduğunu da anladım.

Devir hız devri, devir artık kısa zamanda çok işler başarma devri. Bu yüzden bizim bu kurslarda hıza önem vermemiz gerekiyor. Gelin size 3-5 ay Kur’an öğreteyim desem kimse gelemeyecek. Çünkü bu kadar uzun vakitleri yok veya var da kendilerini uzun zamana hazır hissedemiyorlar. Bu yüzden biz hızla akan zamana ayak uyduracak, kısa zamanda Kur’an’a aç gönülleri Kur’an’ının nuru ile buluşturmak maksadıyla farklı bir yöntem geliştirdik. Bu yöntem 2006 yılından itibaren Türkçe yazmayı öğretmede de kullanılan “Ses Temelli Cümle Eğitim Yöntemi”dir.

Önceden Kur’an-ı Kerim alfabesini sembolleri ile klasik sistemden farklı sembollerin adlarını öğretiyorduk. Fakat bunları öğrenci öğreninceye kadar büyük bir vakit kaybı oluşuyor. Öğrendikten sonra harekelendirerek okumak daha da zor oluyor. Biz Arap alfabesini 8 gruba ayırdık. Her bir grupta üç veya dört sembol var. Sembolleri hareket ettiren güç “harekelerdir”. Hareke Türkçedeki sesli harflere denk gelmektedir. Harekesiz semboller okunmaz. İlk dersimizi buna ayırdıktan sonra ilk dersten itibaren anlamsız olarak sadece okumaya yönelik oluşturduğumuz harf gruplarını (kelime benzeri) her bir öğrenci teker teker okumaya başlıyorlar. Gerisi artık çorap söküğü ile geliyor. Hedefimiz Düzce’de Kur’an okumasını bilmeyen erkek kalmayacak. Kursumuz çok ilgi görüyor. Sırada bekleyen gruplarımız bulunmaktadır” şeklinde konuştu.

“İLK ÖNCE KUR’AN’LA TANIŞMAMIZ GEREKİYOR”

“İnanmak nasıl bir ihtiyaçsa Kur’an-ı Kerim de bir ihtiyaçtır” diyen Kuzu, “Allahu Teala emirlerden önce vahiy indirmiştir. Bir kişi Kur’an-ı Kerim Mushaf’ına dokunamıyorsa, ona haydi namaz kıl, haydi oruç tut demek biraz yüzeysel olur. Çünkü Allahu Teala dileseydi ilk önce insanlara namazını kıl, orucunu tut emrini gönderirdi. Ancak ilk emir “Oku”. İnsanların ahlaken, manevi olarak hazır olmaları durumunda namaz kıl, ibadet et emirleri geldi. Onun için bizim ilk önce her bir kulu Kur’an ile tanıştırıp, Arapça alfabe ile okumayı öğretmemiz gerekiyor. Kuran-ı Kerim okuyan kişi Allahu Teâla ile konuşuyor demektir. Ondan bir haz bir mutluluk alır. İşte insanların buna muhtaç olduğunu ben orada anladım. İnsanlar buna ihtiyaç duyuyor, yıllarca bu ezikliği yaşamış oluyorlar ve kursa geliyorlar. İnsanlar gerçekten Kur’an’la buluşmayı istiyorlarmış. Biz de onları Kuran-ı Kerim ile buluşturuyoruz. Bizim hedefimiz Düzce’de Kur’an okumayı bilmiyorum demeyen kalmayana kadar bu kursu açık tutmak” ifadelerini kullandı.

Kur’an okumaya başlayıp kursu tamamlayan gruplarla ilişiğinin kesilmediğini, onlarla hatip grupları oluşturduğunu, her ay okunmak üzere kursiyerlere birer cüz verdiğini söyleyen Eğitim Uzmanı Necmettin Kuzu, büyük çoğunluğunu esnafların oluşturduğu kursiyerlerle ay sonunda Düzce İl Müftülüğü salonunda il müftüsü, müftü yardımcısı, Vaiz, uzmanların katılımı ile “Esnaf Saobetleri”nin de düzenlendiğini ifade etti. Kursa katılan vatandaşlar ise hem kurstan hem de kurs sonu etkinliklerden memnun olduklarını ve kısa zamanda Kur’an-ı Kerim okumayı öğrendiklerini belirttiler.

 HABER : Hayrunnisa KUBİLAY

BİZİ SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZDAN TAKİP EDİN

İnstagram: @duzcepostasi
Twitter     : @duzcepostasi1
Facebook: Düzce Postası
Youtube  : Düzce Postası