İNSAN, görmek istediği kadarını görür hayatın… Bize anlatılanın ve öğretilenin dışında da bir hayat vardır.

Nedenini ve nasılını sorgulayabildiğin, araştırabildiğin, hayal edip, keşfedebildiğin bir hayat… Gerçek ve aslolan...

Yönlendirilmeye o kadar açık bir toplumuz ki bu duruma alışmış hatta kabullenmiş gibiyiz artık.

Nasıl ve neden olduğunu merak ediyoruz ama çoğu kez bunu sorgulamak, araştırıp, keşfetmek tercih konusu bile olmuyor.

Şimdi ardında ne olduğunu bilmediğiniz bir kapı düşünün…

Kapının arkasındakileri anlatılan ve gösterilen kadar biliyor, kapıyı açıp içeride var olana birde kendi gözümüzle bakmayı tercih etmiyoruz…

Dışarıdan bakarak, içeridekini hayal edip bunu kendimize ulaşılmaz kılıyoruz.

Ve maalesef bunun farkında değiliz!

Hâlbuki o kapıyı açmayı denesek, daha açılması gereken onlarca kapı olduğunun da farkına varıp, hayatımızı ona göre şekillendireceğiz.

Yeni hedefler koyacak, yeni limanlar keşfetmek için yol alacağız.

Kendimizi, araştırmaya ve keşfetmeye yönelen bir birey olarak yetiştirdiğimiz zaman, topluma ve hayata daha geniş bir çerçeveden bakabilir ve doğru ile yanlışı daha kolay ayırt edebiliriz.

Düşlediğimiz hayaller, inandığımız hedefler daha ulaşılabilir olur artık bizim için...

Asla yaşadığınız bu hayatın gerekliliklerini sorgulamaktan, araştırmaktan ve keşfetmekten vazgeçmeyin…

Cesaret edin ve yol alın!

Çünkü vazgeçmek kaybetmektir!

Unutma… Bundan yirmi yıl sonra, yapmadığın şeylerden dolayı, yaptıklarından daha fazla pişmanlık duyacaksın.

Bu yüzden; halatlarını söküp at, güvende olduğun limandan ayrıl, yelkenlerini rüzgârla doldur. “Araştır. Hayal et. Keşfet”