65. Hükümet Bilim, Sanayi ve Teknoloji Eski Bakanı, Düzce Belediye Başkanı Faruk Özlü birçok konuları dile getirerek açıklamalarda bulundu.

Gazeteci-Yazar Metin Köseer ile görüşen Başkan Faruk Özlü, samimi açıklamalarda bulunarak, Düzce Belediyesi’nin uykudan uyanması gerektiğini söyledi.

Özlü, “Belediye olarak kalıcı eserler bırakmamız gerekir. Halkımız alt yapıdan çok üst yapılara, süslere önem veriyor. Belediye içinde uyurgezer çalışılıyor. Bir an önce uyandırmam lazım. 60’a yakın emekliliği geçen personel var, bunları da emekli edeceğiz” diyerek sözlerine şöyle devam etti:

“BORÇLARI TEMİZLEMEYE ÇALIŞIYORUZ”

“Düzce Belediyesinde göreve geldiğimiz zaman halkımızın bize güvendiğini biliyorduk. Aradan geçen zaman diliminde halkımız tarafından şikâyetler artmaya başladı. Çok borcumuz vardı. Önce borçları temizleyip sonra hizmet verelim dedik. Yavaş yavaş kısıtlama politikası uyguladık. Birçok borcu ödedik. Hala da ödemeye devam ediyoruz.

“ALT YAPIYA DEĞİL, ÜS T YAPIYA ÖNEM VERİLİYOR”

14 aylık dönemde halkımızın alt yapıya değil, üst yapıya önem verdiğini gördüm. Bakınız, bir şehirde en önemli konu alt yapıdır. Düzce’nin alt yapısına hiç el atılmamış. Bu yüzden her yerde su birikintileri, taşmalar oluyor. Belediyecilikte en önemli konu alt yapıdır.

Su borularının değişmesi gerekir. Kanalizasyon borularının genişletilmesi gerekir. Nüfus arttıkça alt yapıda sorunlar artar. Bakıyorum halkımız alt yapıdan çok üst yapıya önem veriyor. Süslü, çatapatlı, gösterişli işlerden hoşlanıyor. Alt yapının ne kadar önemli olduğunu halkımıza anlatmamız gerekiyor. Bu arada bunun maliyeti çok yüksek.

“BELEDİYE OLARAK UYURGEZERİZ”

Belediye personelinden beklediğim performansı alamıyorum. Sanki uyurgezer gibi çalışıyoruz. Kimse istediğimiz gibi işine sarılmıyor. Bir gevşeklik, isteksizlik, yılmışlık var. Mesai dolsa da gitsek havası var, yıllardır gevşek çalışılmış. Bir an önce uyanmamız lazım. Emekliliği geçmiş olan 60’a yakın personelimiz var. Bunlardan istediğimiz verimi alamıyoruz, sırası ile emekli edeceğiz.

“DÜZCE KASRI EMANET YAPILMIŞ”

Düzce Kasrı’nı yıktık. Bir tane demir koymamışlar, emanet yapılmış. Burayı nasıl hizmete sokmuşlar anlamadım. Şimdi daha sağlam ve orijinal yapıyoruz. Bu arada herkes tramvayı kaldırdığımız için bize sitem ediyor. Bakınız, raylar gacur gucur oynuyordu, sağlam yapılmamış. Tramvayın borcunu bile biz ödedik.

“DÜZCE’DE KALICI İZ BIRAKMAK İSTİYORUM”

Düzce’de gözle görülür elle tutulur bir hizmet yok. Ben Düzce’de kalıcı bir eser, bir iz bırakmak istiyorum. Bunun için çok düşünüyorum. Hatta çok kişilerden görüş alıyorum. Aklımda hep Düzce’de iz bırakacak işler yapmak var. Özellikle kalıcı eserler olacak.

“DÜRÜSTLÜĞÜMDEN ÖDÜN VERMEM”

Bana çok yumuşak yüzlüsün, çok naziksin diyenler var. Masaya yumruğunu vur diyorlar. Bu saatten sonra katı kararlar alacağım. Dürüstlüğümden ödün vermem. Faruk Özlü dün neyse, bugün de öyledir.

“HALKLA BULUŞACAĞIM”

Bana gelen şikayetlerin başında halktan uzak olduğum söyleniyor. Ben farkında değildim. Oysa her zaman ziyaretlerde bulunurum. Bakın bugün de sizin yanınıza geldim. Bundan sonra önemli işlerim olmadığı sürece her gün 1-2 saatimi Düzce halkına ayıracağım.

“MAKAM ARABALARINDAN ŞİKAYET VAR”

Son zamanlarda makam arabalarının sağda solda cirit attığı söyleniyor. Hem hizmet yok, hem borç var, hem de makam arabaları cirit atıyor, sefa sürüyorsunuz diyenler var. Hizmet dışında kullanıldığını zannetmiyorum. Bunun da çaresine bakarız.

“EKİBİNİ DEĞİŞTİR DİYENLER VAR”

Göreve geldikten sonra bazı arkadaşlarımı yanımda görmek istedim. İlerleyen günlerde ne olur bilemem. Herkesin performansı benim için önemlidir. Gelişmeleri takip edeceğim. Ona göre ne gerekiyorsa yapılır.

“TORPİLLİ PERSONEL YOK”

Göreve geldiğimde bazı araştırmalar yaptım. Bir sürü personel alınmış, ne iş yaptıkları belli değil. Hemen gönderin dedim, efendim şunun kızı, bunun tanıdığı, şu esnafın akrabası falan dediler. Ağzımdan çıkan tek kelime şuydu: Gönderin… Yine gözümüze çarpan performansı düşük personeller var. Her şeyin zamanı var. Fuzuli maaş verecek gücümüz yok.

“PARTİ BANA KARIŞMIYOR”

Göreve geldiğimizden bu yana Düzce AKP’den olumsuz veya olumlu hiçbir şey gelmedi. Şunu işe al, bunu çıkar, şöyle yap, böyle yap diyen olmadı. Kimse bizim işimize karışmıyor. Söylentilerin aslı yoktur.

“BELTUR ŞİRKETİNE ATAMALAR YAPTIM”

Eski adı Yeypaş yeni adı Beltur şirketine atamalar yaptım. Yeni yönetim oluşturduk. Hiç biri maaş almıyor. Fevai Arslan’ı niye aldın diyorlar. Fevai bey 1 lira maaş almıyor. İşi bildiği için, yardımcı oluyor.

“DANIŞMANLAR MAAŞ ALMIYOR”

Bana belediyeye danışman doldurdun diyorlar. Danışmanlar belediyeden maaş almıyor. Mesela Yığılca Eski Belediye Başkanı Muzaffer Yiğit bile emekli maaşı ile geçiniyor. Danışman olsa ne olacak, maaş vermiyoruz ki…”