İmar affı ile ilgili acı itiraf

Düzce’de yaklaşık 30 yıldır müteahhitlik yapan Yusuf Taşhan, imar affının kesinlikle yanlış olduğunu vurguladı. Kahramanmaraş merkezli depremlerde yapı denetim kontrolü yapılan binaların da yıkıldığına dikkat çeken Taşhan, bu konuda suiistimallerin olabileceğine dikkat çekerek, yapı denetimlerinin mutlaka belediyelerce yapılması gerektiğini ifade etti.

İmar affı ile ilgili acı itiraf
28.02.2023 - 10:09
Güncelleme 28.02.2023 - 10:14
Özel Haber

Yusuf Taşhan, Düzce Postası Yazı İşleri Müdürü Çiğdem Diger’in sorularını yanıtladı…

 

“KONTROLSÜZ YAPILMIŞSA OTURMA İZNİ VERİLMEMELİ”

Depremde yıkılan binalardaki tek sorumlu kişi müteahhit mi? Genellikle müteahhitler gözaltına alınıyor.

Malum bunun cezasını ben de çektim. 45 gün cezaevinde yattım, lüzumsuz yattım ve kendimi savundum. Bu plan projeyi çizen müellif, bu binanın yapılması için karar veren kurum ve ondan sonra bu binayı yapan müteahhit. Eğer ben bu binayı plan projesine göre yapmamışsam burada ne projeyi çizen kişi sorumlu, ne belediye sorumlu. Ben belediye meclisine bizzat kendim önerge verdim; gelin bir kontrol komisyonu oluşturalım, vatandaş kesinlikle belediyenin kontrol etmediği kata beton atmasın. Kontrolünü yaptıktan sonra, falan parselin üzerinde yapılan binanın ikinci katının kontrolü yapılmıştır, plan projeye uygun donatısı yapılmıştır diye bir rapor düzenlesin, ruhsat dosyasına koyalım. Yarın bina sahibi gelip oturma izni istediği zaman dosya açılır, bakılır. Bina kontrolsüz yapılmışsa, buraya oturma izni belediye vermemeli.

Bu bahsettiğiniz 1999 öncesi mi?

1999 öncesi de, şimdi de.

 

“SİVİL YÖNETİM SUİSTİMAL YAPABİLİR”

Şu anda zaten yapı denetimi yapılmıyor mu?

Bu yapı denetimlerini devlet aslında lüzumsuz ortaya koydu. Memleketin bu firmalara ihtiyacı yok. Neden? Projeyi çizen zaten devletin eğittiği inşaat mühendisi. Ruhsatı veren kurum belediyeler. İnşaat mühendisi plan projeyi çiziyor, yapı denetimine veriyor. Yapı denetimi bir yerde kontrolünü yapıyor, tamam bu proje uygundur diyor. Plan projeyi çizen mühendis devreden çıkıyor. Belediyelerin kontrol konusunda yapması gereken görevleri şu anda yapı denetimler yapıyor. Devlet kendi yapması gerektiği şeyi sivil bir yönetime aktardı. O sivil yönetim suiistimal yapabilir.

Peki, bazı inşaatların yapı denetiminde çok yüklü cezalar aldığını duyuyorum. Ceza dışında bir yaptırım uygulanmıyor mu, olması gerektiği gibi yapmadığı zaman?

Müteahhit, eğer plan dışında hareket ediyorsa, örneğin demir donanımında 16’lık demir kullanacağı yerde 14’lük kullanmışsa, kolon ve kirişlerdeki ebatlarla oynamışsa, yük aktarma kirişlerin yüksekliği 40-45 cm iken 30 cm yapmışsa buna bir defa belediyenin oturma izni vermemesi lazım.

Ama bu aşamaya gelene kadar bir şey olması gerekmiyor mu?

Eğer o müteahhidin yapmış olduğu yanlışlar tespit edilirse binada oturulmadan, iskanı alınmadan tespit edilirse o bina durdurulup, müteahhide de o bina hakkında gerekli cezalar verilmeli, verilmedi. Doğuda 10 ilimiz yerle bir oldu. Yapı denetim kontrolü yapılmış binalar da yıkıldı. Soruyorum bunun cezasını kim çekecek?

Ben de onu soruyorum.

Şimdi o yapı denetimlerin teminatı olması lazım. Ama sorumlulukları bir yerde maddi açıdan sıfır. O binalar sigorta yapılmışsa misal o zaman yapı denetimler kendini biraz kurtarabilir.

Yapı denetimi yapılan binanın yıkılıp insanların ölmesi peki… Maraş depreminden sonra bazı fotoğraflar gördük. Daha inşaat halindeyken bir sürü hasar almış bina. Bunlara müdahale edilmiyor mu? Yani edilmesi gerekmiyor mu?

Ne güzel değiniyorsunuz konuya. Bu bir yerde nereye dayanıyor; bina yeterli kontrol edilmediği gündeme geliyor. Bina daha yapım aşamasında veya hatta vatandaş daha yeni taşınmış. Daha ilk depremde bina oturulamaz bir hasarla karşılaşıyor.

Peki biz kime güveneceğiz? Yapı denetimine güvenemeyeceksek, müteahhide güvenemeyeceksek? Vatandaş olarak biz ne yapalım?

Devlete güveneceğiz. Yapı denetimi devreden çıkacak. Bu işi tamamen belediyeler yapacak. Belediyeler kendi bünyesinde komisyonlar oluşturacak. Yapı denetim firmalarının yapmış olduğu denetimi devlet yapacak, belediyeler yapacak.

 

“NAYLON RAPORLAR, DOSYALAR HAZIRLANDI”

İmar affı peki?

Yanlış. İmar affı biraz affedersin sahtekarlara bir kapı. Kaçak yapı nasıl yapılır? O arsa imar sahası dışındadır. İmar sahası içinde bir kaçak yapı yapılıyorsa zaten bunun birinci derecede sorumlusu belediyedir. Ama imar sahası dışındaysa, bunun sorumlusu mal sahibinin kendisidir. Yapmasaydın kardeşim. Hatta ben şu öneriyi sundum. Mesela bizim birinci depremden sonra vatandaş Düzce'de 2 bin küsür kaçak bina yaptı belediye sınırları içine. Bize de aslında pay düşer yani ona seyirci kalınlığından dolayı. Belediye ne yaptı? Bir zaman sonra bu ruhsatsız yapılan binalara emlak beyanlarını vermeleri, mesken suyu kullanmaları için ruhsatlandırdı. Vatandaşa, binalar sizin tapunuzun olduğu yere mi yapılmış, yeri bir harita mühendisine tespit ettirin dedi. Yapılan binayı bir inşaat mühendisine çizdirin, müteahhitten yazı alın dedi. Bizi bir yerde yalancı konumuna düşürdü devlet. O binaya plan proje yapan mühendisin raporuna göre, bu bina usulüne uygun yapılmıştır diye mühendisler buraya tuttular plan proje çizdiler, rapor verdiler. Fakat bunu yapan kişinin de bir müteahhit olması gerekirdi. Samimiyetle konuşuyorum hiçbir o tür sahtekarlığa kaşe de basmadım, o sorumluluğu üzerime de almadım. Ne dedim biliyor musunuz? Gelin bu tür yapılara bir yazı hazırlayalım. Falan parselin sahibi falanca tarafından bu bina yapılmıştır, her türlü sorumluluğu ona aittir. Verelim böyle bir yazı eline, yarın bu bina hasar alır, yıkılır, sorumluluk almayalım dedim. Ama ne yaptı bizim belediyelerimiz? Her şey usulüne uygunmuş gibi naylon raporlar, dosyalar hazırlandı. Hiç müteahhitlik ile alakası olmayan insanlar kaşe bastırdılar. Sokakta dolaşırken bu insanlar o dosyalara kaşe bastılar, imza attılar. Bizim de şahsiyetimize zarar verdi bu adamlar.

Mesleki yeterliliği veya meslekle alakası olmasa bile mi?

Aynen mesleki yeterlilik zaten yok, yetki de yok. Ama devlet orada bir kaşesi olsun diye böyle bir yöntem izledi.

 

Röportajın 1. bölümüne ulaşmak için tıklayın


Editör: Ç. Diger