ÇOCUKLUĞUMUZDAN itibaren böyleleriyle yaşamaya başlarız. Çünkü çocuğu kandırmak kolaydır. Anlatırlar anlatırlar dikkatle dinlersiniz. Bir de tuttuğunuz takım aynıysa sizi kendi saflarına çekmeleri içten bile değildir.
Özellikle siyasi sohbetlere bayılırlar. Hele hele dini sohbette kimseye pabuç bırakmazlar. Sorsanız namaz yok, niyaz yok, oruç yok... Ama müslümanlıkta sizden ön safta yer alırlar.
Hatta bahaneleri bile hazırdır; “O Allah’la benim aramda !” derler.
Hâşâ Allah (c.c.)’la ne pazarlık yaptılarsa artık !
Bakın insanların inançlarına saygı duyuyoruz. Enazından ben saygı duyarım.
İnanana da inanmayana da (ya da neye inanıyorsa)... Ama sadece tek bir şeye saygı duymam;
“Hep ben bilirimcilik”
Hep ben bilirimcilik bir hastalıktır. Karşısındaki kişi yetişkin ya da çocuk olsun fark etmez. Onlardan daha iyi bilen, daha iyi konuşan, daha iyi beyin yıkamaya çalışanlar yoktur. Hep onlar konuşur. Sanki dinlemeye mecburmuşsunuz gibi...
Çocukken bunu pek idrak edemeyebiliyorsunuz. Ama yaşınız ilerledikçe ve büyüdükçe yıllardır size nasihat vermeye çalışanların aslında ne kadar boş beyinli olduklarını fark ediyorsunuz.
Bu hepimizde olan bir durum.
Doğumumuzdan itibaren beynimiz adeta düşünce ambargosuyla karşı karşıya kalır. Her gelen size akıl vermeye kalkar.
Şunu yapma, bunu yapma veya şunu şöyle yap, bunu böyle yap gibi...
Belki kendinden emin olanlar bu durumdan kolayca sıyrılabilir. Onların beyinlerini yıkamak zordur. Esasında herkesin fikirlerini etkilemek zordur ama burada başkalarının aklını çelmekten çok kendini tatmin etme duygusu ağır basmaktadır.
Hep ben bilirimciler bununla da sınırlı kalmazlar.
Şehrin siyasi aktörlerinin arasında da figüranlık yaparlar. Çoğu zaman aktörlerden çok aktördürler.
Nereye giderseniz gidin bir bakmışsınız karşınızdadırlar.
Sanki şehri onlar yönetiyormuş gibi... Sanki kutsal görev bir tek onlara verilmiş gibi...
Velhasıl;
Her şeye tahammülüm var ama ‘hep ben bilirim’cilere asla!
Yorum yazarak Düzce Postası Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Postası Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Düzce Postası Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Düzce Postası Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Düzce Postası Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Postası Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Düzce Postası Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Düzce Postası Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(1)İlhami HAN - Hiç üzerime alınmadım. Zira ilkem “ akıllı insan sohbetlerde sadece bildiklerini tekrarlar, oysa dinleyen yeni şeyler öğrenir ki bu ona katma değer yükler” den yola çıkarak dinlemeyi, gözlemlemeyi tercih ettim hep. Çok şey öğrendim
Yazılan yorumlardan Düzce Postası Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Düzce Postası Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Düzce Postası Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.