- 8.03.2023 10:06
KAHRAMANMARAŞ merkezli depremlerin ardından gözler bilim adamlarından çok astrologların üzerine çevrildi.
Beklenen İstanbul depreminden sonra buna bir de Cübbeli Ahmet Hoca’nın iddiaları eklenince milyonlar ister istemez panik havasına kapıldı.
Ne zaman büyük bir deprem felâketi olsa bilim kurgu filmlerini aratmayacak senaryolar çizilir.
Biz insanoğlu başımıza kötü bir felaket gelmesini istemeyiz. Felaket gelse bile yeterli önlem almaz ama fıtratımız gereği de sürekli kötü senaryolar üretmeyi pek severiz.
Astrologların Mart ayı içerisinde gerçekleşecek olan gök olaylarına ilişkin yorumları toplu ölümler şeklinde olacağı yönündeydi.
Kimileri bunu Yunanistan’daki tren kazasına yorumlarken kimileri de ülkemizde yaşanan deprem felaketlerine bağladı.
Kimi astrologlar ise daha da kötü senaryolar öngörüyordu.
Astrologların Mart’ın 7’sini, Cübbeli Ahmet’in ise14 Mart’ı 15’ine bağlayan geceye dikkat çekmesi adrenalini tavan yaptırdı.
Hatırlayın, 1999 Marmara depremi ve hemen üç ay sonraki 12 Kasım Düzce depreminin akabinde 5 Mayıs 2000 tarihinde yedi gök cismi aynı hizaya gelmişti.
Güneş, Ay, Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter ve Satürn 5 Mayıs'ta aynı hizaya gelmiş ve Nuh Tufanı benzeri doğa olaylarına yol açmasından endişe ediliyordu.
Aylarca bu senaryo konuşulmuştu.
Okullarda ağlayan öğrencilere şahit olmuştuk.
Mamafih tüm bu astrolojik olaylar milyonlarca yıldır hiç şaşmadan tekrarlanmasına rağmen insanoğlunu hep bir telaş almıştır.
12 Aralık 2012’de dünyanın sonunun geleceğine inanılan Maya kehânetlerinden, Baba Vanga ve Nostradamus’un kehânetlerine kadar günümüze kadar süregelmiştir.
Astrolojiye inanırım, burçların insan üzerindeki ve dünyanın çekim kuvvetine olan etkilerine inanırım lakin her kehanetten sonra Neml süresinin şu 65. ayetini de tekrar tekrar okurum;
“Göklerde ve yerde olan kimse gaybı bilmez; gaybı ancak Allah bilir.”
Yorum Yap