MİLLETVEKİLİ aday adayları artık belli. Top şimdi parti genel merkezlerinde...

Temayül yoklamaları büyük oranda işaret verse de son sözü yine genel merkez söylüyor.

Aslında iş parti genel başkanlarında bile bitmiyor. Doğrusu kimin daha çok nazı geçiyorsa onun esâmesi okunacak.

Geçmişte de bu böyle değil miydi!

CV ne kadar etkili ki?

Bakıyorsunuz ona buna dalkavukluk yaparak yıllardır aktif siyasi kariyerinde bir yere gelenler hala doymamış.

Allah aşkına halihazırdaki görevinizde ötekini berikini çekiştirip kırıp dökmekten başka neyi başardınız?

Çıkmışsınız şimdi de görevinizden istifa edip vekilliğe adaylığınızı koyuyorsunuz.

Nasıl olsa seçilemediğinizde tekrar görevinize döneceksiniz.

Peki, bu istifalarınızı vekilliğinizde başarısızlığınızı kabul ederek vermeye yüreğiniz yeter mi?

Mümkün değil!

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın aday adayları konusunda en yakın isimlerin görüşüne itibar edeceği aşikar.

Bu durumda kimlerin etrafında pervane olmak gerektiği ortadadır.

Tabi bu süreçte ne CV’nin bir geçerliliği kalır, ne kanaat notunun...

Öte yandan milletvekili kriterleri pek çok maddeleri kapsaması gerekirken acaba şimdiye dek seçilmişler o kriterlere uygun muydu?

O da ayrı bir konu.

Genel kültürleri nasıldı mesela?

İnsanı ilişkileri nasıldı?

Bir topluluğa hitâp ederken iki kelimeyi bir araya getirebiliyorlar mıydı, yoksa bilgisizlikten dili dolaşmış kem küm mü ediyorlardı?

Ali Cengiz oyunlarının, rantın lügatteki manalarını ezberledikleri gibi zihinlerini tam kapasite kullanabiliyorlar mıydı?