- 2.08.2023 10:17
DERLER Kİ; Bin kilometrelik yolculuk tek bir adımla başlar. Yaklaşık on beş yıl önce Kütahya’da çini sanatıyla tanıştığımda bu sanatın hayatıma bu kadar sirayet edeceğimi düşünmüyordum.
Anadolu’da bin yıldır gerek mimariyi, gerekse evânileri süsleyen çini sanatı 2010 yılından itibaren Düzce’de yaşatılıyor.
Düzce dışında yaşayanların pek aşina olduğu çinicilik, bu coğrafyalarda yeni yeni kendini gösteriyor.
Her ne kadar Anadolu’da bin yıldır bu sanat yapılagelse de 400 bin nüfusun yaşadığı Düzce’de bu çiniciliğin pek bilinmemesi toplumsal sorumluluğumuzdur.
Oysa Anadolu’nun pek çok şehrinde bu sanat mimari yapıların iç ve dış cephelerinin yanı sıra ev, ofis ve işyerlerinde de eşsiz bir dekor oluşturuyor.
Düzce’de 2010 yılında ilk kez Düzce Üniversitesi Kaynaşlı Meslek Yüksekokulu’nda İş-kur ortaklığında bu sanatın eğitimi verilmeye başlandı.
Ayhan Şamandar’ın o dönem müdürlüğünü yaptığı Kaynaşlı MYO’da bu ilk oluşumun içindeki ekipte yer almak da bize nasip oldu. Uzun yıllar Kaynaşlı adeta çini sanatının hatta diğer sanat dallarının Düzce’deki ayağı gibiydi.
Ardından 2016 yılında Doğu Marmara Kalkınma Ajansı (MARKA) ve Düzce Belediyesi arasında yapılan protokolle Konuralp’te çini ve seramiğin canlandırılması projesi hayata geçirildi.
Bu projenin atölyesi ise eski film platosunda kuruldu. Yine bu projenin ekibinde yer almak da şahsım adına ayrı bir onurdur.
Zira bu proje sayesinde Düzce’ye ikinci seramik fırını alındı ve bu fırınla Düzce’nin ilk seramik magnetleri üretildi.
O dönem proje kursiyerleriyle birlikte yaklaşık 1500 magnet üretilmişti. Bu magnetler İngiltere’deki bir fuarda Düzce’nin tanıtımı için kullanıldı.
Yıllar yılı adı geçen söz konusu bu kurumların dışında Düzce’deki tüm resmi kurumlarda bu sanatın eğitimini verip bölge insanına tanıtıp sevdirmek çok şükür bize nasip oldu.
Akıp giden zaman diliminde Düzce’de yavaş yavaş özel seramik atölyeleri açılmaya başladı.
Öyle ki şehir merkezinde açılan 3-5 özel atölyenin yanı sıra Akçakoca’da da çini ve seramik yapan atölyeler açılmıştı.
2010 yılından önce çini ve seramiğin neredeyse adı bile geçmeyen Düzce’de bugün itibariyle toplamda 7-8 seramik fırını bulunuyor.
Halk eğitim merkezinin resmi kurumlarla yaptığı protokolle verilen eğitimlerle birlikte özel atölyelerde bu sanat icra edilse de aslında tek bir eksiklik vardı
O da geniş kapsamlı bir çini sergisiydi.
Bunun için de en uygun mekan kuşkusuz Konuralp Antik Tiyatro’ydu.
Yaklaşık üç yıldır Konuralp’teki figür ve motifleri tek tek inceleyip, uygun olanları seçerek Bitinya dönemi Prusias Ad Hypium (Konuralp) motiflerini geleneksel Türk çini sanatıyla buluşturmaya başladım.
Şimdi ise yoğun süren bir program sonunda adına yakışır bir şekilde, mekânın atmosferine uygun bir ortamda çok şükür şahsımın ilk kişisel çini sergisi açmaya hazırlanıyorum.
Peki, neden bu sergi Konuralp’te?
Prusias Ad Hypium yani Konuralp’te seramik ve çömlekçilik aslında yeni değildi. 1950’li yıllarda Konuralp’te çömlek atölyelerinin varlığı biliniyor.
Dahası Antik Tiyatro kazı alanında çıkan kırmızı topraktan yapılmış o döneme ait kanalizasyon borularının da yine Konuralp toprağıyla üretildiği tahmin ediliyor.
Çini sanatının uygulandığı ana malzemenin de seramik altyapı olduğundan bu serginin neden Konuralp’te olduğunu anlıyoruz.
Ayrıca alanda iki bin yıl sonra ilk kez geçen yıl sergilenen tiyatro oyununun ardından bu kez de ilk kez kişisel bir sergi açılıyor.
Bu serginin de Konuralp’in Bitinya dönemi izlerini taşıyan bir çini sergisi olacak olması bu bakımdan pek manidar.
Düzce Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Düzce Belediyesi Kültür İşleri Müdürlüğü’nün de desteklediği sergimiz 4 Ağustos Cuma saat 14:30’da açılarak Pazar gününe kadar sürecek.
Dünya Düzce Günleri’nde bu tılsımı yerinde hissetmek için çıkın çıkın buyurun efendim.
Yorum Yap