- 27.09.2023 09:56
KONURALP kazılarında ortaya çıkarılan ve Makedonya Kralı Büyük İskender’e ait olduğu düşünülen portre başı heyecan yarattı.
Kime ait olduğu tespit edildiği andan itibaren tartışma konusu olan 23 cm boyundaki mermer baş ulusal medyada da yankı buldu.
Arkeologların geniş çaplı analizleri ve tespitlerine rağmen bazı kesimlerce alay konusu oldu.
Her şeyden önce son birkaç yıldır büyük bir özveriyle yürütülen kazı çalışmalarını takdir etmek gerekir.
Kültür Bakanlığı’nın izniyle ve Düzce Belediyesi’nin destekleriyle sürdürülen kazılarda hemen her gün yeni kalıntılar günışığına çıkarılıyor.
Konuyla ilgili önceki gün gazetemizin yazarı Arkeolog Dr. Güzin Bilir yazdığı makalede portre başının karakteristik özelliklerini ve neden Büyük İskender’e atfedildiğini soru ve cevaplarla tek tek yazdı.
Esasen bu yazı son derece kıymetliydi.
Kamuoyunda bilgili bilgisiz herkesin atıp tuttuğu ve bir şeylerin bir şeylere benzetildiği bir mecrada böyle bir açıklama gerekliydi.
Diyorlar ki; portre başı Büyük İskender’e benzemiyormuş!
Bir düzine arkeolog, uzman, araştırmacı, bilim insanı inceleme yapmış, biraraya gelmiş, tespit etmiş ama hala ikna olmayanlar çıkıyor.
Belki de Antik Konuralp yerleşkesi hafife alınıp Büyük İskender gibi bir şahsiyetin bu bölge ile ilişkilendirileceğine ihtimal verilmiyor, kim bilir!
Bu kadar araştırma ve çalışma sonrası inatla inanmak istemeyenlerin gerçekten böyle düşündüğünü düşünüyorum.
Coğrafi konum itibariyle pek çok medeniyetin güzergahında yer alan Prusias Ad Hypium (Konuralp)’da neden Büyük İskender’e ait bir işaret olmasın?
Söz konusu portre başının kime benzeyip benzemediğiyse, günümüzde ünlü isimler adına dikilen heykellerin yapıldığı kişilere benzeyip benzemediğine ne demeli?
Üstelik yetkililer tarafından açıklama yapıldığı halde Büyük İskender’e benzetilememesi kanımca bu toprakları hafife almaktır.
Derler ki; “inanmak istemeyeni, hiçbir mantık inandıramaz.”
Mesele tam da bu.
Yorum Yap