Sanatçı kelimesinin tanımı net bir şekilde açık ifade edilse de günümüzde her sanatla uğraşan bu tanımlamaya yakıştırılamıyor. Peki, gerçek anlamda sanatçı kimdir, kimlere denir? Gelin akademik platformların ortak tanımlamalarına kulak verelim.

Öncelikle elbette doğuştan, Allah vergisi dediğimiz yetenekli sanatçılar olmuştur. Lakin önemli olan insanın sanat tutkusu ve isteğidir.

Sanatçı olmak ve eser üretmek konusunda istekli olduktan sonra doğru eğitimler ve yönlendirmeler sayesinde kişinin sanatçı özelliklerine sahip olabilmesi mümkündür.

Akademik çevrelerin ortak sanatçı tanımları ise şöyle;

•Yeni bir tasarım ortaya koyma, bir sanatçının sahip olması gereken en önemli özelliktir.

•Sanatçılar gözlemcidir, daima etrafında olan biteni inceler.

•Dokundukları, baktıkları, tattıkları veya kokladıkları her şey, onlar için bir ilham kaynağıdır.

•Pek çok kişi için sıradan olan şeyler bir sanatçı için sıradışı olabilir.

•Sanatçı, çalışkan ve üretkendir. Onlar için yapılan eserler, hiçbir zaman sıradan bir iş olarak görülmez.

•Yeniliğe ve güncelliğe daima açıktırlar.

•Hayal güçleri diğer insanlara göre geniştir. Olaylara geniş bir perspektifle bakarlar.

•Sanatçılar sabırlıdır, sanat değeri yüksek olan eserlerin üretiminin zor olduğunu bilirler.

•Sanatçı, sanata aşk tutkusuyla bağlıdır.

•Sanatçılar için hayat her zaman heyecanlarla dolu bir serüven gibidir.

•Filozofvari düşünme bir sanatçının en yaygın özelliklerindendir. Eserlerini her zaman mesaj yüklü derin anlamlarla yüklerler.

•Motivasyon, bir sanatçının olmazsa olmaz özelliğidir.

•Sanatçı, eleştirmeye ve eleştirilmeye açıktır.

•Sanatçı, hırslıdır ve hedeflerine ulaşmak için de her zaman risk alır.

Kuşkusuz sanat kimsenin tekelinde değildir ama bu tanımlamalara uymadığı halde kamuoyunda “sanatçı” adıyla zikredilen kisveler de ne yazık ki türemeye devam ediyor.

Bazı resmi kurumların hak etmedikleri halde “Sanatçı” yakıştırması yaptığı kişiler bu avantajı kullanıp malesef toplumun algılarıyla oynuyor.