Hasan BOSTANCI
Hasan BOSTANCI

Gazete: Düzce Postası

Âfetler ecelimiz olmasın

  • 28.11.2022 10:11
  • (1)

ZELZELE

Zelzele

Bin üç yüz ondu... Henüz dün bu köhne izbeye sen

Misafir olmuştun,

Ki hep sinirli ve hummalı hastalar gibi yer

Birden

İçin için ve uzun

Bir ihtilâc ile çırpındı, kırdı, yıktı... Keder

Ve korku yüzleri soldurdu; evler, aileler

Birer döküntü; kalanlar bütün ezik, kurada;

Bir inkisâr-ı huşu' en şerefli başlarda,

Minareler bile ser-be-zemin.

Beşer bir sadme-i mes'ûma böyle uğrar da

Biraz tenebbüh eder. (uyanır)

Biraz tenebbüh (uyanma) için bin belâ... Ne ders-i haşin! (sert, kötü ders) T. Fikret

Sene 1894 büyük İstanbul depremi. Şiir bunun üzerine yazılmış. Şair, böyle büyük felaketlerin insanları uyandırması gerektiğini söyler.

Biz yakın tarihte (1999) Gölcük, Düzce depremlerini yaşadık. Şimdi de (2022) yine Düzce depremi.           Görülen, yaşanan o ki depremler yerin, dünyanın ilahi bir kanunu. Tıpkı ölüm gibi.

Yer biriktirdiği enerjiyi zaman zaman dışarı atmak zorundadır. Bu arada üstünde taşıdıklarına da zarar verebilmektedir.

Ama bu boşaltmayı ne zaman yapar bu bizim meçhulümüzdür. Yine ölümün bizi ne zaman yakalayacağını bilmediğimiz gibi. Binalarımızı uygun yerlere usulüne uygun yapacağız, canımızı sağlığımızı korumuş olacağız. Düzgün yaşayacağız: doğru olacağız, çalmayacağız, kul hakkına girmeyeceğiz, işimizi düzgün yapacağız, azmayacağız, zulmetmeyeceğiz, hatır gönül yıkmayacağız. Doğru tartacağız, sahtekarlık yapmayacağız, yalan söylemeyeceğiz... Âhiretimizi kurtarmış olacağız.

Ölüm nasıl Allah'ın kanunuysa deprem de öyle. Ölmeyelim, ölüm olmasın diye dua edilmez. Deprem olmasın diye de. Genellikle Allah âfetlerden korusun derler.   Bana sanki toplumların azgınlıklarıyla depremlerin buluştuğu kesiştiği bir nokta var gibi geliyor. İşin gerçeği şu ki depremin de ölümün de ne zaman kapımızı çalacağı belli değil.

Bu sefer hamdolsun can kaybımız olmadı. Yaralılarımız var. Onlara şifalar diliyorum. Mala gelenlerin telâfisi var. İnanıyorsak imtihandayız. Elbette üzüleceğiz. Üzülmemek mümkün mü? Bu arada hepimize düşen görevler devreye giriyor. Düşenlerin elinden tutmak, onları ayağa kaldırmak.

Böylece biz de Allah nazarında kazanan kul olacağız. Toplumsal dayanışma gerçekleşecek. Bir olacağız, diri olacağız ve güçlü Türkiye olacağız.

Bu depremde bizi sevindiren, devletin bütün kurumlarıyla, sorumlu yetkilileriyle anında yanımızda olmasıdır. İyi ki varsınız derler ya "İyi ki varsınız."

Hasarlı binalarımız var, kırılan eşyalarımız var, kırılan camlarımız var lâkin kırılan canlarımız yok, arkasından feryad figan ettiğimiz canlarımız yok. Hamdolsun, hamdolsun. Düzce’mize geçmiş olsun. Hayırlı, huzurlu yarınlar temennisiyle.

 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Postası Gazetecilik Matbaacılık Ticaret Ltd. Şti. (www.duzcepostasi.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)

  • Hüseyin Alemdar
    Hüseyin Alemdar
    4.12.2022 15:37

    Slmlar saygılar rabbim bi daha yaşatmasın

Mobil Uygulamalarımız

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız