Yunus der ki ey hoca

İstersen var bin hacca

Hepsinden iyice

Bir gönüle girmektir  (Yunus Emre)

Sevmek, mukaddes bir duygu. Ya sevilmek, gönül kazanmak? Yunus bize sevilmenin değerini anlatıyor. Yunus hem halk adamı hem de Hak. Hedefe varmanın, maksuda ermenin, yol almanın yolu bir mürşidin, bir ustanın gönlüne girmekten geçer. Kişi sevdiğine daha farklı bir özen gösterir. Usta da sevdiğinin yetişme si, olgunlaşması, ustalaşması, başarması için daha bir gayret gösterir. Sevgiyle kolaylaşır zorluklar. Usta çırağına, öğretmen öğrencisine, âmir memuruna, işveren işçisine, mürşit müridine daha farklı sahip çıkar. Evet esas olan " hepisinden iyice  bir gönüle girmek."  Seversen sevilirsin; çünkü aşkla geçilir zorlu yollar. Er mek için erenlerin gönlüne girmek gerek.

Zor değil, bazen bir tebessüm açar gönül kapılarını. Bir tebessümle girilir gönüllere. O zaman zorluk mu kalır, kavga mı olur?

Şems-i Tebrizî'den:

-Yüreğimi açmak, dedim?

-Bir tebessümle bak her şeye, dedi.

-Tebessüm, dedim?

-Her kapının anahtarı, dedi.

-Kapı, dedim?

-Girmeden bilemezsin, dedi.

Lakin, derler ki:

Bir gönüle girmek nasiptir

Orada kalmak ise marifettir

Yine derler ki:

Kalplere sahip olmayan hükümdar

Cihangir de olsa yine olur bi-iktidar

Ne yapalım, gönül de Allah'ın evi.

Yıkmaya gelmez, kırmaya gelmez.

Her şeyin maddeleştiği bir dünyada, çıkarların menfaatlerin konuştuğu bir dünyada şefkatin, merhametin, sevginin, mananın kuruduğu bir dünyada, rahmetin yağmurun kesildiği bir dünyada gönüllere sığınmak gerekmiyor mu? Gönüllere girmeyince dualarımız, nazımız, niyazımız bile kabul görmüyor. Rızayı kazanmak gönle girmek değil mi?

Haydi yine "Yunus" dedemle bitirelim:

Gelin tanış olalım

İşi kolay kılalım

Sevelim sevilelim

Dünya kimseye kalmaz.

Sağlıcakla kalalım.