- 11.04.2023 12:04
Her yıl bahara giriş böyledir. Kıştan çıkılır, bahara geçilir. Biraz soğuk biraz yağmur biraz güneş. Mart ve nisanın huyu budur.
Biz de sabırsızlanırız. İsteriz ki her taraf birden günlük güneşlik olsun. Olur, olur da kanun benim istediğim gibi işlemiyor.
Düşünmeyiz yeşillenen bitkilerin hem güneşe hem yağmura ihtiyacını. Şikayetleniriz hem yağmurdan hem güneşten. İnsanoğluyuz ya. Sabırsızız. Her şey “bana” göre olsun isteriz. Rabbim de bir yağmur bir güneş, bir yağmur bir güneş göstererek hem sular hem güneşlendirir can verdiklerini. Onun böyle yürür yeryüzündeki hükmü. Canlanmanın, yeşermenin ikisine de ihtiyacı vardır çünkü.
“Deme bu niçin böyle
Yerincedir ol öyle
Bak sonuna sabreyle
Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler.”
“Kanunu bu, kâinâtın” dedik ya. Böyle meyveye durur ağaçlar. Bekle gör. Hikmet, tefekkür gözüyle bakalım aylara, mevsimlere. Ağaçlara yürüyen su baharın habercisidir. Etraf yeşillenir. Ağaçlar yapraklanır.
Göz bayram eder, gönüller neşelenir. İrade ne senindir ne benim.
“Baharı gönderir al gelin gibi
Bir hazinedir ki görünmez dibi
O cemildir, cemal onun tecellisi
Güzeli yeşilden, aldan mı sandın.”
Bahar gelir, yaz da gelir. Nice yollardan geçerek gelir. Kolay mı karda, yağmurda, çamurda, soğukta, sıcakta yol almak. Evet, bizim diyara da bahar gelecek yeniden.
Evet, bahar gelecek. Yaz da gelecek.
Yalnız, biraz sabır, niyaz gerekecek.
Millet de memleket de bayram edecek
Bitecek sonunda kavgalar bitecek.
Yükselen bayrak burçlara dikilecek
Evet, bahar gelecek yaz da gelecek
Kanundur, diyordum ya, ilahî kanun.
İşte sonunda bu gerçekleşecek.
Kalın sağlıcakla…
Yorum Yap