- 31.07.2023 10:14
- (1)
Bir haftadır doğduğum ortaokula kadar çocukluğumun geçtiği diyardayım. Yani Bartın'ın çam ve meşe ormanları arasında saklı ilçesi Ulus'tayım. Ulus, tarihi çok eskilere dayanan bir yerleşim merkezi. Türk boylarının Osmanlı öncesi (13.yüzyıl ortaları) gelip buralara yerleştiği anlatılır. Şehrin ortasından bir çay geçmektedir. Bu çay şimdilerde,Sayın Yılmaz Tunç bakanımızın gayret ve destekleriyle, ilçemiz geçişinde, iki tarafı taş duvarlar örülerek ıslah edilmiştir. Böylece delice akan sellere karşı şehrimiz emniyete alınmıştır. İnsanı yerli. Dışarıdan hiç göç almamış bilakis göç veren köyler, şehirler arasına girmiştir. Dün kara sabanla ektiğimiz tarlalarımız bugün orman olmuş. Orman kendisinden alınanı geri almış. Artık ayılarımız ormanlarımızı mesken tutmuş.
İlçemiz vatana millete hizmet eden sayısız değerli insan yetiştirmiş. Bu gelişimde, bir dönem ilçe belediye başkanlığını yapmış okul arkadaşım Mehmet Ersoy Bey'le bir oldum. Olgun kişiliği, çalışkanlığı ve eserleriyle ilçede iz bırakmış bir kardeşimiz. İlçeye 25 km uzaktan kayadan çıkan bir suyu içme suyu olarak getirmiş. Halen belediye başkanı olan Sayın Hasan Hüseyin Uzun kardeşimiz de iki dönemdir belediye başkanlığı yapmakta. O da küçük ilçemize gayret ve çalışkanlığıyla çok güzel eserler kazandırmış: yollar, kaldırımlar, parklar, bisiklet yolları, spor tesisleri... Yine ilçemiz esnaflarından kendini işinden çok Ulus'umuzun kültürel değerlerini bulup ortaya çıkarmaya, yaşatmaya adamış bir kardeşimizi ziyaret ettim. Çalışmaları hakkında bilgiler verdi. Bu konudaki heyecanına hayran kaldım.
Zaten ilçemizde dernek de kurarak eski, tarihi, ahşap bir binayı müze haline getirmiş. İçine beldemizin kültürünü, tarihini, değerlerini saklamış. Bir de asıl mesleği eczacılık olduğu halde kalemiyle tanıdığım, sevdiğim, kalemine üslubuna anlatımına hayran kaldığım Arif Ekmekçi kardeşimizi ziyaret ettim. Kendisi, yöreyi yöre insanlarını özellikleriyle, hareketleriyle, kendine has ağız ve konuşmalarıyla tatlı tatlı anlatan profesyonel bir hikayeci. Yazılarıyla âdeta bölgemizin bir arşivini hazırlamakta. İnşallah kitap haline gelir de istifade ederiz. İnsanımızın sıcaklığını, adetlerimizi, konuştukları Türkçe'yi onun kısa kısa yazılarında gördüm, tattım. Bir de ziyaretlerimizde Ulus çayının kaynağı olan Ulukaya köyüne uğradık. Burada ortaokuldan tanıdığım bizden bir sınıf önde olan ve şu anki Adalet Bakanı Sayın Yılmaz Tunç Bey'in de babası olan emekli öğretmen Ali Rıza Tunç hocamızla karşılaştık. Bizleri evinin bahçesine davet etti, ikramlarda bulundu. Ali Rıza hocam ta çocukluğumuzdan bu yana kemali ve duruşuyla imrendiğim bir karakterdi. Misafirperverliği için şükranlarımı sunuyorum. Kendileriyle bir saati aşkın çok değerli bir sohbetimiz oldu. Buradan kendilerini tekrar sevgiyle selamlıyorum.
Bu ziyaretler esnasında Küre dağları eteklerinde kurulmuş köylerimizi de bizzat görme imkanını buldum. Küre dağlarının yüksek eteklerinden civarın harika, doyumsuz orman ve yeşilliklerini seyrettik. Köylerindeki insanların misafirperverliklerini, tebessümlerini gördük. Tekrar sevdik memleketimizi. Tekrar tanıdık ve sevdik insanımızı. Hani şairin dediği gibi " Bir başkadır benim memleketim. " Buralarda yazın sıcaklığı ile insanların sıcaklığı kaynaşmış. Evet, bir başkadır benim memleketim.
Selam, sevgi ve dua ile...
Yorum Yap