Hasan BOSTANCI
Hasan BOSTANCI Gazete: Düzce Postası

Anadolu Medeniyetleri ve Biz

  • 14.08.2023 09:55

Bin yıldır vatanımız olan Anadolu coğrafyasında ilk çağdan bu yana çok değişik devlet ve medeniyetler kurulmuş:

Hattiler, Hititler, Frigyalılar, Lidyalılar, İyonyalılar, Urartular, Persler, İskender İmparatorluğu, Roma İmparatorluğu, Bizanslılar, Türkler... Anadolu'nun "Anadolu" olarak anılması Romalıların döneminde olmuştur. Romalılar Anadolu'ya " Güneşin doğduğu yer" anlamında Anatolia demişlerdir.

Yukarıda adını zikrettiğim devlet ve medeniyetlerin toprak üstünde bıraktığı veya bugün yeryüzüne çıkarılan binlerce eser var. Bu eserlerin bir kısmı müzelerde sergilenmekte bir kısmı da kuruldukları alanlar üzerinde bulunmaktadır. Ayasofya Camii, Galata Kulesi, İstanbul Surları, Efes Harabeleri, Side ve Konuralp Antik Tiyatroları, Göbeklitepe Kalıntıları ve ecdadımızın bıraktığı binlerce cami, han, hamam, saray, kervansaray, çeşme, köprü, su kanalları, medrese, darüşşifa,  türbe, dergah gibi. Hangi medeniyete ait olursa olsun vatan coğrafyamızdaki bütün tarihî eserler bize emanettir, bizim hazinelerimizdir. Bu eserler sayesinde Anadolu'muz bir açık hava müzesidir.

Tarihin değişik dönemlerinde bilhassa savaş yıllarında arkeolojik kazılar bahanesiyle Anadolu'ya ait yüzlerce tarihî eser Amerika'ya, İngiltere'ye, Almanya'ya kaçırılmış, müzayede salonlarında pazarlanmıştır. Bunlara el yazma kitaplarımız da dahildir. Bu olay Amerika'nın Irak'ı işgalinde çok yaşandı. Basında yer aldı. Irak'ın bütün müzeleri yağmalandı. Bu cümleden olarak çocukları da organ mafyaları tarafından kaçırıldı.

Biz Anadolu'da sayısız arkeolojik kazı yaparak çeşitli medeniyetlere ait eserleri gün yüzüne çıkarırken başta Yunanistan olmak üzere bazı Balkan ülkeleri bize ait cami ve tarihî eserleri yıkıp yok etti. Bütün bunları görmüyor, bilmiyor değiliz.

Yine biz, başta Roma ve Bizans'a ait eski medeniyetlerin ürünü olan eserleri ihya ve koruma gayretinde bulunurken biraz da Yunan'ın iştahını kabartmıyor muyuz?  Çünkü Avrupa'nın bu şımarık çocuğu hâlâ "megalo idea" hayaliyle yaşıyor. Yani Bizans'ı en parlak dönemine geri getirme ideolojisiyle. Bizi Anadolu'dan sürme hayaliyle.

Düzce'mizde de Konuralp Antik Tiyatrosu var (Kırk Basamaklar). Bu eser Helenistik çağda ( MÖ 300- 30) yapılmıştır. Eklemeleri Roma dönemine aittir. Kapasitesi on bin kişiliktir. Roma tiyatrolarının nadir örneklerindendir. Bu tiyatro alanında şimdilerde Düzce Belediyemiz kazı çalışmalarına devam etmektedir. Antik tiyatromuz ve müzemiz Düzce'mizin turizmine, tanıtımına katkıda bulunmaktadır. Aslında bu tür eserlerin sosyal faaliyetlerde kullanılması gerekir.

En son Harun Âgâh Altay kardeşimiz çinicilikle ilgili çalışmalarını bu alanda sergilemiş. Kendisini gayretlerinden dolayı tebrik ediyorum. Düzce dışında bulunduğum için bu sergiyi göremedim. İnşallah telafisi olur. Kardeşime başarılar diliyorum.

Unutulmasın, bu vatan sakladıklarıyla ve sadıklarıyla değerlidir ve bizimdir.

Sağlıcakla kalın

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Postası Gazetecilik Matbaacılık Ticaret Ltd. Şti. (www.duzcepostasi.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Mobil Uygulamalarımız

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız