Yarın gece mevlit kandili. Yani peygamberimizin dünyayı teşrifi, dünyaya gelişi, doğumu. Süleyman Çelebi bu doğum olayını "Mevlid" adlı eserinin "velâdet" bölümünde anlatır:

" Âmine Hatun Muhammet ânesi

  Ol sadeften doğdu ol dür dânesi"

(Âmine Hanım Muhmmet' (sav) in annesidir. O inci tanesi o sedeften doğmuştur.)

"Ol rebiyülevvel ayın nicesi

  On ikinci gice isneyn gicesi"

( Rebiyülevvel ayının on ikinci pazartesi gecesi )

" Âmine eydür çü vakt oldu temâm

   Kim vücûda gele ol hayrül-enâm "

( Âmine, o yaratılmışların en hayırlısının dünyaya gelme vaktinin tamam olduğunu söyler.)

Not: günümüzde " eder" diye okunan kelimenin aslı " eydür" şeklindedir. Kelime

o günün Türkçesinde "eyitmet" (demek, söylemek)fiilinden gelir. Geniş zamandır.

"Doğdu ol saatte ol sultan-ı din

  Nura gark oldu semâvât ü zemîn"

( O dinin sultanı yukarıda belirtilen o saatte doğdu. Yer ve gökler nura gark oldu, nura boğuldu.)

  Camilerde Mevlid'in bu beyti okunurken âdetâ peygamberimizi karşılıyormuş gibi ayağa kalkılır. Bunu saygı ve edebe dayalı güzel bir töre davranış olarak görüyorum. Çok da beğeniyorum.  Peygamberimizin doğumu vesilesiyle gerek kandil gecesi gerek hafta boyu camilerde, salonlarda birçok programlar yapılacak. Önerim, bu programlarda toplumumuzun öncelikli ihtiyaçları dikkate alınmalı. Başta büyük bir ahlakî yozlaşma yaşıyoruz. Çocuklarımız, gençlerimiz, insanımız televizyonların, internetin, modanın yıkıcı, yozlaştırıcı etkisinde. Programlarımızda haramı, helali, komşu hakkını,  ticari hayattaki haram helali, giyim kuşamdaki haram helali, insani ilişkilerdeki saygıyı, aile içi hak-hukuku saygıyı sevgiyi, oturmanın kalkmanın, konuşmanın âdâbını, annenin çocuk yetiştirmede evdeki yeri ve bu vesileyle ihmal edilen çocuklarımızı... Konuşalım. Çoğu zaman karşılaştığımız bir durum karşısında düşünürüz, peygamberimiz olsaydı burada ne yapardı, diye. Burada peygamberimizin fiili sünnetlerinin, yani yaşayış davranış şekillerinin bilinmesi ihtiyacı ortaya çıkıyor. Bunlar örnekleriyle aktarılmalı, anlatılmalı.  Çünkü yaşayış ve hareketlerimizde bizim rehberimiz peygamberimizdir.  Konuların işlenmesinde hazırlıklarımız, aktarma yöntemlerimiz, üslubumuz, hayattan örneklerimiz ve bunların peygamberimizin söz ve davranışlarıyla beslenmesi çok önemli.

  Değerli olmak istiyorsak konuşma ve davranışlarımızda peygamberimizi örnek almalıyız. Bu hem insanların hem de rabbimizin sevgisine vesile olacaktır. Çünkü peygamberimiz inceliğin, sabrın,  zarafetin sembolüdür. Kandilinizi şimdiden tebrik ediyorum.