Kadınlar siyasetin merkezinde olmalı

İYİ Parti Düzce İl Başkan Vekili Aslıhan Akbal Tüysüz, kadınların siyasete, diyalogda da kriz yönetiminde de düzey ve yumuşaklık katacağını ve siyasetin merkezinde olması gerektiğini vurguladı.

Kadınlar siyasetin merkezinde olmalı
12.03.2022 - 16:06
Özel Haber

Düzce Postası’nın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle organize ettiği siyasi kadınlar buluşmasında konuşan İYİ Parti Düzce İl Başkan Vekili Aslıhan Akbal Tüysüz, dünya genelinde kadın siyasetçi sayısındaki artışa dikkat çekti.

Kadın ve erkeğin eşit zamanlı ve birlikte çalışarak ilerleme sağlaması gerektiğini vurgulayan Tüysüz, “Kadın üretiyorsa toplum üretken, kadın cesursa toplum cesur, kadın mutluysa toplum mutludur. Eğer bir ortamda kadın varsa orada sistematik bir ilerleyiş, düzen, kriz yönetiminde bir yumuşaklık, bir sağduyu oluşur. Siyaset çok çetin bir alan. Kadınlar siyasete, diyalogda da kriz yönetiminde de düzey ve yumuşaklık katacaktır. O nedenle kadınlar siyasetin merkezinde olmalı” dedi.

Özellikle son 12 yılda tüm dünya genelinde siyasette kadın yöneticilerin arttığını vurgulayan Tüysüz, Türkiye’de kadınlara seçme ve seçilme hakkının verildiği ilk seçimlerden itibaren kadınların her zaman siyasetin içerisinde bulunduklarını, ancak ataerkil toplum yapısı nedeniyle mevkilere layık görülmediklerini söyledi. Ataerkil toplumlarda kadın-erkek eşitliği noktasına gelene kadar kadınlara pozitif ayrımcılık yapılması gerektiğini vurgulayan Tüysüz, “Kadınlar kendi haklarına sahip olup bu hakkı tam anlamıyla savunacak noktaya gelene kadar, liyakat usulüne bağlı olarak pozitif ayrımcılık yapılması gerektiğini düşünüyorum” dedi.

Meral Akşener’e atıfta bulunarak, bir kadın genel başkanın çok başarılı bir siyaset yapıyor oluşunun da kadınların siyasete daha pozitif daha yumuşak gözle bakmasını ve teveccüh göstermesini sağladığını dile getiren Tüysüz, “Bunu kendi partimizde de görüyoruz. Teşkilatımızın il yönetiminin yüzde ellisi kadın. Kotaların çok üzerindeyiz. Çünkü cesur kadınlar sahalara çıktıkça, acaba yapabilir miyim diyen kadınlar da aynı cesaretle sahaya çıkacaklar” diye konuştu.

 

“MADDE BAĞIMLILARI TEDİRGİN EDİYOR”

Düzce’de kadınların daha çok hizmet sektöründe istihdama katıldıklarını ve pandemi döneminde hizmet sektörünün sekteye uğraması nedeniyle çok büyük bir darbe aldıklarını dile getiren Tüysüz, kadınların vasıflı ve nitelikli personeller olarak bu tür negatif durumlardan etkilenmeyecek şekilde istihdam edilmeleri gerektiğini kaydetti.

Özellikle çocuğu olan, ancak Düzce yerlisi olmadığı için çocuğunu bırakabilecek bir yakını olmayan kadınların da çalışma imkanı bulamadıklarını ve tek maaşla evlerinin ekonomisini iade ettirmek durumunda kaldıklarına dikkat çekti.

“Madde bağımlıları biz kadınların belirli saatten sonra şehir merkezi dahi olsa tek başımıza güvenle dolaşmamıza engel oluyor” diyen Tüysüz, “Televizyonlarda gördüğümüz, duyduğumuz feci şiddet olayları ve cinayetler zaten bizde bir önyargı oluşturuyor, bir tedirgin oluyoruz. Şehrimiz madde bağımlılığı konusunda Türkiye'de sanırım 3. Sırada. Yaş ortalaması olarak da 9-12 yaş aralığına kadar düşmüş durumda. Kimden korkacağınızı bilmiyorsunuz. Çocuk dahi olsa, o anki mental durumunun ne olduğunu bilmediğinizden dolayı tedirgin oluyorsunuz. Bunların Düzce'de kadınların yaşadığı en büyük üç problem diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

 

“KARAR VERİCİLERİN KARARLARINDA SIKINTI VAR”

Kadın cinayetlerine ilişkin istatistiki verilen paylaşan ve “rakamlar facia” diyen Tüysüz, şiddetin her türlüsüne karşı olduğunu vurguladı. Bu sorunun net olarak kabul edilip, çözümlerin netleştirilmesi gerektiğini de söyleyen Aslıhan Akbal Tüysüz, “Elimizde 6284 sayılı bir kanunumuz var. Detaylı olarak inceledim, kanunumuzun hiçbir eksik tarafı yok. Karar vericilerin kendi inisiyatifleri ile vermiş olduğu kararlarda sıkıntı var. Hangi tür şiddetin caydırıcı sebebi olabilir? Eğer şiddet katı ise kesinse deliller varsa hangi sebep caydırıcı sebep olabilir? Hele ki cinayetin nasıl bir hafifletici sebebi olabilir? Şiddetle mücadele değil, savaşmalıyız” ifadelerini kullandı.

28 Şubat'ta 6 parti olarak güçlendirilmiş parlamenter sistem beyanatı verdiklerini hatırlatan Akbal, ilkokul birinci sınıftan itibaren müfredatlara insan hakları ve kadın-erkek eşitliği dersi koyacaklarını ve çocuklara ilkokuldan itibaren, kadının erkeğin eşit olduğunu ve hiçbirinin birbirine şiddet uygulayabilecek üstünlükle olmadığını öğretmeyi amaçladıklarını söyledi. Akbal, kısa vadede ise mevcut yasanın, hiçbir esneklik olmadan ve karar vericiler tarafından hiçbir caydırıcı sebep görülmeyecek şekilde kullanılacağını belirtti.

Tüysüz, kadınlara “Hayallerinizi ertelemeyin. Ne yapmak istiyorsanız güne günü eklemeyin. Ticarete atılmak istiyorsunuz atılın. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki kadın-erkek aynı oranda ticaret yaparlarsa Türk ekonomisi yüzde 30 daha artıyor gayri safi milli hasıla noktasında. Ticarete atılan bir hanımefendi işte bu artışta pay sahibi olacak. İşe mi girmek istiyor, girsin. Siyasete mi atılmak istiyor, atılsın. O 28 Şubat'ta yapılan deklerasyonda 6 kişi içerisinde bir kadın, benim genel başkanım nasıl ışıldadı orada, ne kadar güzel durdu. Bir kadın fotoğrafa dahi estetik ve güzellik katar. Kadınların eğer varsa üstlerindeki ataleti atmalarını ve hayata dahil olmalarını istiyorum. Tüm kadınların 8 Mart'ını anıyorum” şeklinde konuştu.

PROGRAMI İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN

ASLIHAN AKBAL TÜYSÜZ'ÜN KONUŞMASINI İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN

 


Editör: Ç. Diger