Düzce eski Belediye Başkanı Mehmet Keleş ile bazı anılarım oldu. Keleş hakkında kim ne söylerse söylesin kim ne derse desin beni ilgilendirmez. Keleş öyle ya da böyle Düzce’de 2 dönem belediye başkanlığı yaptı.
Eski başkan Ruhi Kurnaz’dan 2004 yılında belediyeyi teslim alan Mehmet Keleş aslen Cumayeri İlçesinde doğup büyüdü.
Keleş İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde görevli iken Düzce’den belediye başkanlığı için aday oldu. İlk seçimlerde başkan seçildi.
Yani 2004 yılında koltuğa oturdu ve 2009 yılına kadar başkanlık yaptı. Keleş hakkında yapılan tüm olumsuzluklar onu yıprattı. İkinci seçimlerde Keleş aday gösterilmeyince İsmail Bayram koltuğu devraldı.
Kendisi 5 yıllık bir aradan sonra tekrar aday gösterilerek seçimleri kazanan Keleş başkanlık koltuğuna bir kez daha oturdu.
Yıl 2014 ile 2017 arası idi. Zorunlu istifası ile belediye başkanlığı koltuğunu bıraktı. Keleş gitti ama izleri silinmedi. Her fırsatta Keleş’in adı Düzce’de konuşulmaya devam etti. Hala da konuşuluyor ve hatırlanıyor.
Ben de diğer mülki amirler ve başkanlarla olan anılarımı tazelemek için kaleme almaya devam ediyorum.
Bu sefer Mehmet Keleş ile olan anılarımdan bir kaç tanesini sizlere aktaracağım.
Düzce şehir stadı yanında bulunan yan sahanın bakım işlerini üstlenen Mehmet Keleş’e bir işi aldıysanız tamamlamanız gerekir demiştim.
Sahanın haftalardır bakımsız ve ilgisiz kaldığını ifade etmiştim. Tel örgülerin söküldüğünü, toprak sahanın kazılı şekilde bırakıldığını, duvarların yıkıldığını, perişan olarak kaldığını belirtmiştim.
Bu yazımdan sonra Eski Başkan Mehmet Keleş beni telefonla arayarak sitem etmişti; ‘’Bir yazı yazıyorsunuz ama ne olduğunu bilmiyorsunuz. Bu saha niye böyle bırakıldı? Neden böyle bekliyor diye sormuyorsunuz? Yazı yazarak insanların hevesini kırıyorsunuz. Ben eski belediye garajının orasını futbol sahası yapmayı düşünüyordum. Sizin yüzünüzden ondan da vazgeçtim’’ dedi.
Başkan dememe fırsat kalmadan Keleş konuşmasına devam etti: ‘’Yan sahayı bitirmek için sentetik halıları bekliyoruz. Halılar döşendikten sonra en kısa zamanda hazır hale gelecek. Adını da Nurettin Zafer koyacağız’’ dedi.
Eyvallah başkan dedim. ‘’Madem halıları bekliyorsunuz gereken bilgileri zamanında kamuoyu ile paylaşsaydınız ben de haber yapmazdım’’ dedim.
Öyle ya atıl vaziyette kalınca ben de inşaat durdu zannettim. Ondan sonra ben basın olarak haber yaparken kimseye sormak zorunda değilim. Haber yapılınca açıklama gelmiş oldu. Yoksa biz nereden bilelim sizin halı beklediğinizi değil mi?
2006 yılında Keleş Düzcespor maçı için stadyuma gelmişti. Tesadüfen ben de dikiliyordum. Keleş protokol tribününe girer girmez herkesle tek tek tokalaşıp koltuğa oturdu. Beni es geçmişti. Ben de bunu kaleme dökmüştüm.
Bu haberimden sonra belediyeden beni aradılar: ‘’Metin bey müsaitseniz belediyeye kadar gelebilir misiniz başkan sizinle özel görüşmek istiyor’’ dediler.
‘’Gelirim ama kapıda beklemem ‘’ dedim. Çünkü kapılarda beklemeyi sevmiyorum. Belediye binasına gittim ve başkana geldiğimi söylediler. Yan kapıdan içeri alındım ve arka odaya geçtim. Keleş geldi ve bana sarılarak ‘’Abi bana kızma ya. Vallahi seni görmedim. Yoksa seninle tokalaşmaz mıyım’’ dedi.
‘’Başkan ben yağcılığı sevmem. İster istemez üzüldüm. Sen işine bak farketmez’’ diyerek odadan ayrıldım.
Düzce eski valisi Ali Fidan’ın babası vefat etmişti. Kendi başıma arabamla Gerede’ye cenazeye gittim. Keleş’le orada bir kez daha karşılaştım. Tabi samimi olmayarak birbirimizi görmezden geldik.
Daha sonra Keleş başkanlıktan istifa etti. O gün bugün kendisini ne gördüm ne de haber aldım. Bir gün telefonum çaldı arayan Mehmet Keleş’ti, ‘’Abi naber ya seni özledim. Aklıma geldin seni köyüme davet ediyorum. Yengemi al gel sana bir horoz keseyim’’ dedi.
‘’İnşallah’’ dedim ama araya pandemi girdi ve bir daha görüşemedik. Bu işler nasip kısmettir ne zaman ne olacağımız belli olmaz. Ben bile kendime güvenirken birden by-pass oldum.
Efendim kim ne derse desin beni ilgilendirmez. Düzce’de belediye başkanlığı mertebesine ulaşmış iki kez seçim kazanmış bir Mehmet Keleş var.
Bana göre Düzce’de çok hizmetler yapmıştır. Düzce için çok emek sarfetmiştir. Yaptığı hizmetleri saymama gerek yok. Keleş makamını çok iyi kullanmıştır. Düzce kamuoyunda adından öyle ya da böyle sık sık söz ettirmeyi başarmıştır.
Yok korumalarla geziyor, yok odasında durmuyor, yok passata biniyor, yok yurtdışından gelmiyor, yok odasına demir direkler ördürdü, yok kendisine ulaşılamıyor, belediyeyi borca soktu desek te Keleş’in bir imajı bir duruşu vardı.
Düzce Mehmet Keleş’i unutmamıştır. Bugün yolda görseler yine sarılır hal hatır sorarlar. Son zamanlarda Mehmet Keleş kabuğundan çıkmaya başladı. Kendisi ile en kısa zamanda görüşeceğim. Hani bir atasözü vardır. ‘’Eski dosttan düşman olmaz.’’
Keleş Düzce’yi Düzce’de Keleş’i tanıyor. Böyle başkanlar Düzce Belediyesine ender gelir. Sizlere Keleş’le olan bir kaç anımı anlatmış oldum.
Esenkalın…