Düzce’nin en büyük mahallelerinden biri olan Hamidiye Mahallesi sakinlerinin bir çoğundan Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’den bir istekleri var.

Düzce’nin ortasından geçen D-100 karayolu üzerine yapılan üst geçitlerin kaldırılmasını isteyen vatandaşlar Başkan Özlü’ye benim aracılığım ile çağrıda bulundular.

Mahalle sakinlerinden bir grup şahsıma ziyarette bulunarak üst geçitlerden şikayetçi olduklarını dile getirdiler. Başkan Özlü’yü de ziyaret etmeyi amaçlayan sakinler dertlerini anlatarak rahatlamak istiyorlar.

2009-2014 yılları arasında Düzce Belediye Başkanlığı yapan İsmail Bayram zamanında yapılan bu üst geçitlerin fayda değil zarar verdiği düşüncesi hala devam ediyor.

O zamanlar ben de başta olmak üzere Sayın Bayram ile birkaç kez görüşme yapmıştım. Boşuna görüşme yaptığımı sonradan anladım. Çünkü Karayolları plan ve projeyi çoktan halletmiş.

Biz ne dersek diyelim iş zaten bitmiş. O zamanlar bizi sadece oyaladılar ve projeyi gerçekleştirdiler.

Ben yapılan bu üst geçitlere eyfel kulesi adını taktım. Fransa’da bulunan ünlü Eyfel kulesini Düzce’ye getirdik dedim. Bu üst geçitlere çıkın pardon eyfel kulesine çıkın ve Çilimli’yi, Efteni Gölü’nü, Kaynaşlı’yı ve kalıcı konutları seyredin demiştim.

Bu üst geçitlere yaşlılar, hamileler, sakatlar, çocuk arabası olanlar, hastalar çıkıp inemezler demiştim. Bu üst geçitlerin örnekleri diğer şehirlerde var. Ayağımızın dibindeki Bolu’nun Yumrukaya semtinde portatif üst geçit yapılmış gidip oraya bakın bile dedim.

Hatta buralara alt geçit yaparsanız Çoban ve Öztürklerde trafik rahatlar. Tıkanmaların önüne geçmiş oluruz dedim.

Yok biz öyle demedik. Öyle bir üst geçit yaptılar ki sormayın. Hem betondan yaptılar hem de yıkılmasın diye Allah ne verdiyse güçlendirdiler. Eyfel kulesini yakalamaya az bir mesafe bıraktılar.

Yahu bunun projesini kim çizdi? Böyle üst geçit mi olur? Türkiye’nin neresinde böyle üst geçit var demeye kalmadan iş bitti. Dedim ya plan ve proje hazırmış biz boşuna debelenip duruyormuşuz.

Dönemin belediye başkanı İsmail Bayram bana cevap vermişti. Alt geçit yaparsak baliciler ve sarhoşlar burayı mesken tutarlar. Vatandaşlar rahatça karşıdan karşıya geçemezler dedi. (sanki aynı olay üst geçitte olmayacak)

Bayram sözlerine şöyle devam etmişti. ‘’Bu basamakları çıkıp inmek kolay değil. Ama asansör yapacağız’’ (evet asansörler hep bozuk)

İsmail Bayram trafik konusunda ise; ‘’Metin bey çoban mevkiine dalçık yapacağız. O zaman trafik rahatlar’’ diye cevap verdi. (görüyorsunuz dalçık bomboş ve trafik daha beter oldu)

Vesselam kısacası derdimizi kimselere anlatamadık. Herkes bildiğini okuyunca cezayı Düzce çekti. O dönemim söz sahibi yetkili ve sorumluları çekti gitti. Cezayı Düzce çekmeye devam ediyor.

Geçenlerde eyfel kulesi basamaklarından bir bayan düşmüş. Bir-iki sıyrıkla kalkmış yoluna devam etmiş. Asansörler yine çalışmıyor ve bir genç asansörde mahsur kaldı.

Karayolları işin kolayına kaçınca o dönemin belediyesi de hazır hizmeti görünce bu iş gerçekleşti. Hatta belediye karayolları değil hizmeti biz getirdik dercesine üst geçitleri (eyfel kulesi) sahiplendi.

Aradan 5-6 yıl geçti ama yaralar hala silinmedi. Bir işi iki kere yapmaya bayılıyoruz. Hizmet iyi veya kötü olsun gurur duyuyoruz. Çileyi kim çekiyor? Tabii ki geride kalanlar çekiyor. Ve bu çileleri çekmeye hala devam ediyoruz.

Efendim kime ne anlatırsanız anlatın anlamıyorlar. İnsanlar kendi bildikleri gibi anlıyorlar. Siz ne söylerseniz söyleyin değişen bir şey yok.

Üst geçitlere karşı çıkanlar olduğu gibi alt geçitlere de karşı çıkanlar oldu. Yani şakşakçılar, yağcılar üstün geldiler. Ama bu milletin ahını aldılar mı onu da bilemem. Mesela ben hala hakkımı helal etmiyorum.

Mahalle sakinlerinin şikayetlerini aynen sizlere aktarıyorum.

‘’Sayın Bakanımız ve Belediye Başkanımız Faruk Bey… Düzce’de bulunan üst geçitlerin yerine alt geçitlerin yapılmasını rica ediyoruz.

Bolu merkezde karşıdan karşıya hep alt geçit yapıldı. Her iki taraf da canlandı. Oysa Düzce’de üst geçitler için tel örgüler çekilerek Hamidiye mahallesi üvey evlat gibi Düzce şehrinden ayrılmıştır. Daha doğrusu D-100 yolu karşısı merkezden uzaklaştırılarak yarı açık cezaevi gibi olmuştur.

Bu mağduriyetimizi ancak siz giderebilir ve sizler bizim halimizden anlarsınız. En kısa zamanda görüşmek üzere saygılar sunarız.’’

Eee bu işler böyle arkadaşlar böyle…

Esenkalın…