DİYORSUNUZ ki; beni yaz, onu yazma!
Neden bizden biri yok da, onlardan birileri çok!
Ben de cevap veriyorum: Kitabı okudunuz mu canım hemşehrim?
“Hayır” diyor bir kardeşim “Henüz elime geçmedi!..”
“Ben kitabı aldım ama BAZI KISIMLARINI okuyabildim!” diyor bir başka değerli dostum.
İsimleri görmüş, kimi sevinmiş, kimi sevinmemiş...Oysa bu döküman sadece geçmişimize ışık tutmayı amaçlayan bir ilk öncü kitaptır.
İsimlere takılanların 100 Ünlü kitabının kapağını açıp baştan itibaren biraz okumaları yetecek. Birden Düzce’ye bakışları değişecek. Çünkü bu kitabı bölümler halinde ama bir bütün olarak düşünüp tasarladım…
İlk fabrikatörden, ilk Türk kadın eczacının Düzce’den çıkmasına, ilk pastacılığın Rus savaşından gelmesine, sokakların gazlı lambalarla aydınlatıldığı zamanlardan ilk elektrik kullanımının başlamasına, daracık sokaklar yeter ki genişlesin diye herkesin bahçe darabalarını geri çekmesine, Yığılca’ya ilk yolun açılmasına, ilk vekilleri Yassıadada hapse atılmasına, kütük ticaretinin nasıl başladığına, ilk çarık imalatından, ilk kundura imalatçısına, gazeteciliğin başlamasına, nalburiyede büyük gelişmeye, ilk kadın kuaföründen, dünya şampiyonlarımıza, Düzceli millilere, Düzce Gençlik Spor ve Düzcespor’la ilgili tarihi birkaç kesite… İlk ihracat, ilk tiyatrodan, esnafın örgütlenmesine, ilk lisenin açılmasına, ilk yüksek okuldan, tıp fakültesine ve üniversiteye, diplomatlarımızdan, belediye başkanlarına, bakanlara, vekillere, lokantacılarımıza, ustaların ustası sanayi çarşısı esnaf sanatkarına, sinemaların dünyamıza dahil olmasına, gazozumuza, yoğurdumuza, kolonyamıza, ilk usta inşaat kalfalarına, Doktorlara, dişçilere, kuyumculara, müteahhitlere, oto servislerine…
Bir kasabanın bu şehre dönüşmesini kısa film seyreder gibi okuyacaklar. Yaşadığımız bu coğrafyada bize miras kalan ortak ruhu daha çok kucaklayacaklar.
Buradaki kişiler birer simge. Onlar, gerçek bir filmin aktörleri. Asıl anlatılmak istenen geçmişimiz.
“100 ünlü içinde şu kişi neden var, bu kişi neden yok?” deneceğini bildiğim için 99 kişide bıraktım. “Yüzüncü kişi sizsiniz, siz seçin!” dedim.
Ama şimdi de yine soruyorlar “99 kişi içinde neden bizim gönlümüzdeki yok!”
İlgi duyanlar, madem bilgi de getirirsin lütfen.
TEŞEKKÜR EDERİM
100 Ünlü kitabının çok özgün ve çok özel bir eser olmasını hedefledim. Türkiye’de şu an bir benzeri yok. O bakımdan çok ilgi gördüğü gibi kusur bulmaya çalışanlar da çok olacaktır.
11-12 yıl önce Düzce Postası gazetesinde yayınlanan tekzip edilmemiş bilgiler baş kaynak oldu.
Kitapta yapılacak güncellemeler öneriler ve eleştiriler doğrultusunda olur. Baskı aşamasında meydana gelmiş olması muhtemel (varsa) hataların da ikinci baskıda güncelleneceğine inanıyorum.
Böyle bir dokümanı Belediye Kültür Yayınları arasında katan sayın bakanımız, başkan Faruk Özlü’ye bir kez daha teşekkür ediyorum.
Geçmiş Düzce yaşamından kesitleri günümüze aktarmaya çalıştığım bu kaynağa Belediye’nin sahip çıkması kitaba hem değer kattı hem de ilimiz arşivine benzersiz bir eser kattı.
Yayın ve baskı için prosedürleri tamamlayan Belediye Kültür Müdürü Beytullah Yılmaz’a yardımcılarına, kitabın tanıtım organizasyonunu hazırlayan Düzce Belediyesi ekiplerine ve katkıda bulunan, emeği geçen, eli, yüzü değen tüm görevlilere teşekkür ederim.
Ayrıca toplantıya iştirak eden başsavcımız Sedat Çelik başta, mülki erkan ile kitapta yer alan değerli insanlarımıza, yakınlarına ve dostlarımıza, hemşehrilerimize teşekkürü bir borç bilirim.
Saygılarımla.
Yorum Yap