Şefkat ve merhamet

  • 21.01.2022 09:10

YÜCE dinimiz İslam, biz mü’minlere önce kendi nefsimizden başlamak üzere tüm canlılara karşı merhametli olmayı emretmiş; katı kalpli olmayı, acımasızlığı, başkalarını kırıp incitmeyi ise kesinlikle yasaklamıştır.

Hayır, iyilik, ihsan ve kalp inceliği demek olan merhamet; genel olarak acımak, esirgemek, korumak, affetmek, bağışlamak, nimet vermek, sevgi göstermek ve yardım etmek manalarına kullanılmaktadır. Eş anlamlısı olan rahmet kelimesi ile birlikte Kur’an-ı Kerim’de pek çok yerde geçmektedir. Yine Kur’an’da, aynı kökten türemiş olan “Rahmân”, “Rahîm”, “Erhamu’r-Rahimîn” ve “Zü’r-Râhmeti” kelimeleri de Allah’ın sıfatı olarak kullanılmıştır.  

Kur’an’a göre şefkat ve merhametin asıl kaynağı merhametlilerin en merhametlisi olan yüce Allah’tır. (A’raf, 7/151) O’nun merhameti her şeyi kuşatmıştır. (A’raf, 7/156)  Yaratılmışlardaki merhamet ise, Yüce Allah’ın engin rahmetinin bir tecellisidir. Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle haber vermiştir: “Cenâb-ı Hak rahmetini yüz parçaya ayırdı; bunun doksan dokuzunu kendi katında tuttu, bir cüz’ünü de yeryüzüne indirdi. İşte bu bir cüz rahmet sebebiyle, yaratılmışlar birbirine merhamet ederler. Hatta ana atın, süt emzirirken yavrusuna zarar vermemek için ayağını yukarı kaldırması bile, bu yüzde birlik rahmetin eseridir.” (Buharî, Edeb, 19; Müslim, Tevbe, 17)

Yüce Rabbimiz, insanlara olan engin merhametinin bir gereği olarak onlara doğru yolu göstermek, onların dünya ve ahiret mutluluklarını sağlamak için “hidayet ve rahmet kaynağı” (Lokmân, 31/3) olarak Kur’an-ı Kerim’i indirmiştir. Yine Hz. Peygamber (s.a.s.)’i de “âlemlere rahmet” olarak göndererek (Enbiya, 21/107)  insanlığa büyük bir lütuf ve ihsanda bulunmuştur. (Âl-i İmrân, 3/164)

Âlemlerin Rahmet Peygamberi Efendimiz (s.a.s.) Allah’ın lütfu gereği çevresindeki tüm insanlara karşı şefkat ve merhamet göstermiş, her türlü olumsuzluğa rağmen herkese son derece yumuşak, nazik ve kibar davranmıştır.  O’nun bu eşsiz merhametinden insanlar kadar bitki ve hayvanlar da istifade etmişlerdir.

Allah Resûlü mü’minlere ise hususi bir şefkat ve merhamet göstermiştir. Onların sıkıntılarını paylaşmış, dertlerine ortak olmuş, onları tehlikelerden koruyup kollamıştır. Kur’an’da Hz. Peygamber (s.a.s.)’in bu özelliği şöyle açıklanmaktadır: “Andolsun, size kendi içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir. O size çok düşkün, mü’minlere karşı da çok şefkatli ve merhametlidir.” (Tevbe, 9/128)

Peygamber Efendimiz (s.a.s.) davranışlarıyla emsalsiz merhamet örnekleri verirken, sözleriyle de bizlere şefkat ve merhameti tavsiye etmiş, merhametli olmanın iyi bir Müslüman olmak için ne kadar önemli olduğunu vurgulamıştır. Bunlardan bazıları şöyledir: “Mü’minler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücut gibidir” (Buhari, Edeb, 27; Müslim, Birr, 66) “İnsanlara merhamet etmeyen kimseye de Allah merhamet etmez.” (Müslim, Fezail, 66) “Merhamet etmeyene merhamet edilmez.” (Buhari, Edeb, 18)

Hz. Peygamber (s.a.s.) bir defasında; “Nefsim kudret elinde bulunan Allah’a yemin ederim ki, birbirinize merhamet etmediğiniz müddetçe cennete giremezsiniz” buyurdu. Ashab-ı kiramda  “Biz hepimiz merhametliyiz” diye cevap verdiler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurdu: “Merhamet, sizin anladığınız şekilde yalnızca birbirinize olan merhamet değildir. Bilâkis bütün yaratılmışlara şamil olan merhamettir.” (Hâkim, IV, 185/7310)

Merhamet, olgun imanın alametidir. İnsanın imanı kemale erdikçe gönlü zenginleşir, kalbi bütün mahlûkata karşı şefkat ve merhamet hisleriyle dolar. Hz. Mevlana’nın “Şefkat ve merhamette güneş gibi ol” dediği gibi, merhametinin sıcaklığı her yeri kuşatır. Merhamet abidesi mü’minler, “Muhammed Allah’ın elçisidir. Onun yanında bulunanlar, kafirlere karşı şiddetli kendi aralarında merhametlidirler” (Fetih, 48/29) ayetinde buyrulduğu üzere din kardeşlerine karşı ise derin bir şefkat ve merhamet gösterirler.

Yaratan’dan ötürü yaratılanlara şefkati prensip edinen olgun bir mü’minin yüreği, değil insanların, hiçbir canlının zarara uğramasına razı olamaz. O halde Yüce Yaratıcımızın merhametine nail olabilmek için dert ve sıkıntılarla bunalan, ihtiyaçlar içinde kıvranan insanların imdadına koşmalı; çocuklar, yaşlılar, yoksullar, yetim ve öksüzler başta olmak üzere herkese şefkat ve merhamet göstermeliyiz.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Postası Gazetecilik Matbaacılık Ticaret Ltd. Şti. (www.duzcepostasi.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Mobil Uygulamalarımız

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız