- 24.06.2022 10:55
DEĞERLİ okuyucularım, bugünkü yazımızda yüce dinimiz İslam’ın insanın eğitim ve öğretimine verdiği değer üzerinde durmak istiyorum. Bir adı da terbiye olan eğitim, insan için en önemli faaliyettir. Yüce Allah, bunun için peygamberler göndermiş, bunun için kitaplar indirilmiştir.
Bilindiği üzere fertlerin ve toplumların maddi ve manevi her alanda yükselmeleri ve ilerlemeleri ilim sayesinde olmaktadır. Bu sebeple dinimiz, ilme, okumaya ve öğrenmeye büyük değer vermiş; ilim tahsilini kadın ve erkek her müslümana farz kılmıştır. O kadar ki, insanlığa doğru yolu ve gerçek saadeti göstermek üzere indirilmiş olan, Kur’an-ı Kerim’in ilk emri “Oku” olmuştur. Kur’an-ı Kerim’in birçok ayetinde ilim sahipleri diğer insanlar arasından seçilip yükseltilmiş; cehalet ve bilgisizlik de yerilmiştir. “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?”, “Allah içinizden iman edenlerle, ilme nail olanların derecelerini yükseltir.”, “Kulları içinde Allah’tan gerektiği şekilde ancak ilim sahipleri korkar.” ayetleri de bu gerçeği ifade etmektedir.
İlim, küfrü ortadan kaldıran, sapıklığı yok eden ve karanlığı delen ve insanlığın yolunu aydınlatan bir ışıktır. Hak batıldan, hayır şerden, iyi kötüden, doğru eğriden, güzel çirkinden ilim ile seçilir. İlim zenginliği mal zenginliğinden üstündür. Mal sarf etmekle azalır, ilim ise sarf etmekle çoğalır. Vücudun gıdası yemek ve içmek olduğu gibi, ruhun gıdası da ilim ve hikmettir. İnsanın kendisine gerekli olan ilmi öğrenmesi farz, ilmi öğretmek ise sadakadır. Bu sebeple, dinimiz ilim ile uğraşmayı nafile ibadetten üstün saymış ve ilim rütbesini rütbelerin en yükseği olarak kabul etmiştir.
Peygamber efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmaktadır: “Çocuğun babası üzerindeki hakkı güzel bir isim vermesi ve terbiyesini (eğitimini) güzel yapmasıdır” buyurmaktadır. Dolayısıyla çocuğun, ailesine, cemiyetine faydalı bir şekilde yetişmesi, ihtiyaç duyduğu bütün insanı ve ahlaki faziletleri sosyal kural ve toplumun davranışları, dini inanç ve değerleri öğrenmesi ve yaşaması, ruhi ve bedeni bakımdan sağlıklı, bilgili ve hünerli olabilmesi için ana babanın bütün imkanları kullanarak gayret sarf etmeleri gerekir. Temiz bir yaratılışla, günahsız dünyaya gelen çocuğun eğitim ve terbiyesinde Peygamber Efendimizin prensiplerine, bu konuyla ilgili tavsiyelerine uymak işimizi kolaylaştıracaktır. Milletine ve memleketine faydalı evlatlar yetiştirmek için üzerimize düşen görevlerimizi yerine getirmek, bize mutluluk, ülkemize güven vereceği gibi; öldükten sonra da geride hayırlı bir evlat bırakmanın sevincini bize ahiret hayatında da yaşatacağını unutmayalım.
Bize düşen görev çocuklarımızın eğitimine gereği gibi önem vermektir. Onları okullara göndermek, yaz kur'an kurslarına göndermek, gönderdiğimiz okulların idarecileri ve öğretmenleri ile işbirliği yaparak başarılı olmalarını sağlamak, kendilerine hayat boyu gerekli olan dini bilgilerini alabilmeleri için gerekli ortamı hazırlamaktır. Çocuklarımızı eğitirken, sevgide ve ilgide ölçülü olmak, aşırılıklardan sakınmak, baskı yapmadan, yasaklar koymadan, tutarsız davranmadan, onlara değer vererek, eşit davranmak, sözlerimizle davranışlarımızla iyi örnek olmaktır.
Peygamber Efendimizin: “Ya bilen ol, ya öğrenen ol, ya dinleyen ol, ya da ilmi sevenlerden ol, beşincisi olma helak olursun.” Hadisi de öğrenenlere, öğretenlere ve öğrenenlere yardımcı olanlara müjde vermektedir. İlme, ilim öğrenenlere ve öğretenlere düşman olmak İslam anlayışına ters düşmektedir.
Çocuklarımızı sevelim ve sevgi dolu bir ortamda yetişmeleri için gereken gayreti gösterelim. Maddi imkanı olmayan öğrencilere de eğitimlerini devam ettirebilmeleri için yardımcı olalım. Eğitimine katkıda bulunduğumuz bir öğrencinin ileride yapacağı hayırlı hizmetlerin, bizlerin de amel defterlerine sevap olarak yazılacağını bilelim.
Pazartesiden itibaren başlayacak olan Yaz Kur'an kurslarındaki eğitim ve öğretimin tüm öğrencilerimize, velilerimize ve ülkemize hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ederim.
Yorum Yap