Nasıl sınırlar çizersiniz?

Kenarlarınız köşeli mi yoksa olaylara göre ve hayata göre değişebilen esneklikte mi?

Karşınızdaki üzülmesin diye sınırlarınızı genişlettiğiniz oldu mu?

Karşınızdaki insan sizi daha çok sevsin ya da karşımızdaki insanı ayıp olmasın diye sınırlarınızı genişletir misiniz?

Sizin cebinizde yokken karşınızdakine vermeye kalkar mısınız?

İncelikle sınırlarınızı çiziyor musunuz?

Gelin, bunların hepsini konuşalım.

Kişiler arası iletişimde, aile, arkadaşlık, romantik ya da profesyonel ilişkilerimizde kendimiz için belirlediğimiz kişisel sınırlar diğer insanların bize karşı makul, güvenli ve izin verilebilir davranışlarını ve tutumlarını belirlemek için oluşturduğumuz yönergeler, kurallar veya sınırlardan oluşuyor. Kişisel sınırlarımızın farkında olmak ayrıca, birileri bu sınırları aştığında verdiğimiz tepkilerin ve diğerlerinin bizi ilgilendiren eylemlerinin sınırlarını da belirliyor. Kişisel sınırlarımız yaşamımız boyunca kurduğumuz ilişkilerdeki davranışlarımız karşısında aldığımız tepkilerle inançlarımız ve değerlerimizle  ve tutumlarımızla inşa ediliyor. Içinde yetiştiğimiz toplum aileden öğrendiklerimiz, şahsi deneyimlerimiz bu sınırları çizmeyi ya da çizememeyi bize öğretiyor.

Karşınızdaki insan sizi daha çok sevsin ya da karşımızdaki insanı ayıp olmasın diye sınırlarınızı genişletir misiniz?

Yani örneğin o tarihlerde şehir dışında olacağınız için bir arkadaşınızın düğün davetine hayır demek zorunda kalmanın ve düğünde olmak yerine tatilde olmanın yarattığı suçluluk hissi buluşma davetini kabul ettiğiniz halde buluşmaya gelmeyen arkadaşınız ile ilgili hissettikleriniz, bu durumu arkadaşlarınıza anlattığınıza verdikleri tepkiler, biri sizin herhangi bir konuda dalga geçtiğinde kendinizi savunmanız ya da bu konunun sizi incittiğini paylaşmak yerine şakaya vurarak geçiştirmeye çalışmanız gibi pek çok durum duygu sınırlarınızın nerede başlayıp nerede bittiği ile ilgili mesajlar barındırıyor.

Kenarlarınız köşeli mi yoksa olaylara göre ve hayata göre değişebilen esneklikte mi?

Sert sınırları olan kişiler ihtiyaç duysalar da yardım istemezler. Reddedilmemek için daima mesafeli davranırlar ve yaşamları ile ilgili bilgi paylaşmaktan kaçınma eğiliminde olurlar. Yakın ilişki kurdukları insanlar çok azdır ya da hiç yoktur herkesle mesafeyi korudukları düşüncelerini ve duygularını olduğu gibi aktarmaktan ve davranışlarına yansıtmaktan kaçındıkları için uyumlu kişiler olarak görülürler ve genellikle çatışma içinde yaşamazlar.

Geçirgen sınırları olan kişiler özel hayatları ile ilgili detayları gereğinden fazla paylaşırlar. Hayır demekte güçlük yaşadıkları için diğer insanları sorunları ile yakından ilgilenme sorumluluğunu da üstlerine alırlar. Saygısızlığa hatta istismara bile müsamaha gösterebilirler. Diğer insanların fikirlerine çok fazla güvenerek genelde tüm kararlarını başkalarının görüşlerine göre şekillendirme eğilimindelerdir.

Sağlıklı sınırları olan kişiler diğer insanların fikirlerine değer verseler de sırf başkalarının isteklerini cevap verebilmek amacıyla kendi değerlerinden ödün vermezler. Özel yaşamları ile ilgili bilgileri uygun ve dengeli bir biçimde ancak yeterince güvende hissettiklerinde paylaşırlar. İlişkide güvene ve saygıya çok önem verirler. Diğerlerinden hayır cevabı almaya tahammül gösterebildikleri için kendileri de kolaylıkla hayır diyebilirler neye ihtiyaç duyduklarını ne hissettiklerini ve ne düşündüklerini  karşılarındaki  kişinin sınırlarını ihlal etmeden söyleyebilir ya da gösterebilirler.

Siz bu sınırlar  incelendiğinde hangi kategoridesiniz?

 Diğer yandan sınır koyma adına birkaç söylem size ilham verebilir:

Zaman sınırı: ‘’ Yalnızca yarım saat durabilirim.’’

Enerji sınırı: “Şu anda bahsettiğin durum için ayıracak çok zamanım yok belki Şu kişi sana yardımcı olacaktır.’’

Duygusal sınır: “ Gerçekten zor bir dönemden geçtiğini biliyorum ve senin yanında olmak istiyorum ama galiba şu anda ben de duygusal olarak buna pek de hazır değilim.”

Alan sınırı: “Bana bu şekilde temas ettiğinde rahatsız oluyorum. Fiziksel temastan hoşlanmıyorum. Alanıma saygı göstermezsen buradan uzaklaşmak zorunda kalacağım.

İletişimsel sınır: “ Bu konu şu anda üzerine uzun uzun tartışacağımız bir konu değil.”

Zihinsel sınır: “Olayları farklı farklı yorumladığımızı anlıyorum ve Senin fikrine saygı duyuyorum ama  ama Bu fikre katılmam için beni zorlama.

Unutmayın, kişisel sınırlarınız kendinize daha iyi bakmanızı büyümenizi gelişmenizi ve çevrenizdeki insanlarla ilişkilerinizi şekillendirmenizi kolaylaştıracak en güçlü araçlardır. Enerjiniz, zamanınız, duygusal kapasiteniz sınırsız değil. O yüzden iyi yönetmelisiniz ve şunu da lütfen aklınızdan çıkarmayın sizi sizden daha iyi kimse koruyamaz. Sağlıkla sınırlar ile kendinize en doğru şekilde açıklayabilmek için daha fazla özgürlüğe sahip olabilir ve iyi oluşunuzu her zaman destekleyebilirsiniz.