Dışarıda yaşayanlar için Düzce nasıl görünüyor bilmiyorum. Ama ben kendimi bildim bileli Düzce’de yaşıyorum. Düzce’den dışarı çıktığım zaman, Düzceliyim demeye utanıyorum.
Düzce’de bilmiş çok, icraat yok. Düzce’de siyasetten anlıyoruz diyen çok, icraat yok. Düzce’de zengin çok, yatırım yok. Düzce’de laf üreten, dedikodu yapan, edebiyat parçalayan çok, çalışma yok. Daha detaylara girmek istemiyorum.
Benim ne demek istediğimi, neler saymak istediğimi anlayan anlamıştır.
Allah aşkına biz nasıl bir toplumuz? Allah aşkına biz nasıl Düzceliyiz? Allah aşkına bize ne oldu? Hipnoz mu olduk? Uyuşturulduk mu? Gözlerimiz mi karardı?
Yıllardan bu yana bir çok belediye başkanları gördüm. Hidayet Gösterişli, Süleyman Kuyumcu, İsmail Etem Atar, Selahattin Olcar, Ruhi Kurnaz, Mehmet Keleş, İsmail Bayram, Mehmet Keleş, Dursun Ay, yani 9 tane başkan gelmiş geçmiş.
Bu başkanların içinde unutamadığım 2 tanesi var. Harbiden Düzce’nin geleceği için çalıştılar. Süslü değil, köklü yatırım peşinde koştular.
Mesela Süleyman Kuyumcu, makam arabası, koruma nedir bilmezdi. Sabahın 7’sinde ayakta olurdu. Orhan abiye traşını olur, yaya olarak belediyeye giderdi. Bazen traştan sonra makamına değil, greyderin ya da kepçenin üstüne çıkıp çalışmaya başlardı.
Kuyumcu işine giderken esnafa selamını verir, bazıları ile oturup çay içerdi. İnanın bana yalnız başına çalışan bir adamdı. Kuyumcu belediyeye çok dükkanlar kazandırdı. Belediyeye gelir elde etmek için kiraya verirdi. Şimdikiler borç var diye hepsini sattılar, hiçbir şey bırakmadılar.
Kuyumcu çok sevildiği için, 1968-1980 arası belediye başkanlığı yaptı. Zaten ona kimse rakip çıkmazdı. 80 ihtilalinden sonra ara verdi. 1983-1984 yıllarında yine başkan oldu. Bu sefer kendi isteği ile ayrıldı. Artık yoruldum dedi. Kuyumcu’yu anarken, huzur içinde yatmasını Allah’tan diliyorum.
Hocanın bir bana dedi ki: ‘’Metin bey, bu dünya öyle bir dünya ki, 50 senede bir devran değişir. Sen ne yaparsan yap, bu sistemi değiştiremezsin.’’
Merak ettim. 50 sene de bir devran nasıl değişiyor?
Hoca: ‘’İlk 50 yıl içinde kimileri, yemez, içmez, mal delisi olur. Para delisi olur, mülk delisi olur. Aç gezer, canının istediği hiçbir şeyi almaz. Hep kendine çalışır, gelsin de gelsin der. Bu bir huydur, bu bir hastalıktır. Bunun tedavisi yoktur. O malları, mülkleri, paralarını bu dünyada bırakır gider.
Geriden gelen ikinci 50 yıl içinde, çocukları satar satar yer. Kiraları toplarlar, yerler içerler. Bir gün iflasın eşiğine gelip hepsini satmaya başlarlar. Sonuçta ne mal kalır, ne mülk, ne de para. Onlar da öyle ölüp giderler. Ondan sonra ki 50 yılda yine cimri biri çıkar, biriktirir, ondan sonra gelen yine satar. Yani 50 yılda bir devran böyle döner döner, devam eder.’’
Aklıma Düzce geldi. Kimi belediye başkanları yaptı. Kimi belediye başkanları da sattı. Kimi belediye başkanları süslü süslü yatırımlar yaptı. Kimileri kaldırdı ve yıktı. Milyarlarca paralarımız, milli servetlerimiz sokağa atıldı.
Düşünmeden, hesaplamadan borç batağına saplandık. Kime veya kimlere şirin gözükmek istedik de bu hallere geldik bilmiyorum.
Geçen hafta bir bayan şöyle diyor: Düzce’de bir çarşı var, bir aşağı, bir yukarı gidiyoruz, Düzce bitiyor dedi. Yeşil alanlar yok dedi, taşımacılık ağır çalışıyor dedi. İzmir’den bir yakınını görmek için Düzce’ye gelmiş. Ama Düzce’yi çok geri görmüş.
Bir Bakanımız var diye herkes ona yükleniyor. Ya bu milletvekilleri ne yapar? Mülki amirler, başkanlar, idareciler, yöneticiler, birim müdürleri, şube müdürleri ne yapar?
Hepsi personeline amirlik yapıyor. Düzce için kimse çivi çakmaya uğraşmıyor. Yatırım sıfır, hizmet sıfır. Ha bu arada hepsinin özel şoförleri, özel arabaları var. Devlet baba onlara hizmet ediyor ama onlar vatandaşlara etmiyor.
Kimi kime şikayet edeceksiniz. Kimi kime söyleyeceksiniz. Milletvekillerinden çok danışmanları havalı geziyor. Sanki Türkiye’nin, Düzce’nin sahibi onlar.
Bunun için Düzceliyim demeye utanıyorum. Ah Düzcem ne hallere düştün? Ah Düzcem ayaklar altına düştün. Ah Düzcem milletin oyuncağı oldun.
Yorum yazarak Düzce Postası Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Postası Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Düzce Postası Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Düzce Postası Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Düzce Postası Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Postası Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Düzce Postası Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Düzce Postası Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(10)Ergün Metin - Metin abi kalemine yüreğine sağlık. Ne yazık ki bende utanıyorum. Önce zihniyet degissin Düzce değişir abi.
Ergün Metin - Metin abi kalemine yüreğine sağlık. Ne yazık ki bende utanıyorum. Önce zihniyet degissin Düzce değişir abi.
Yavuz demirağ - Bursada yaşayan bir Düzceliyim.evim valiliğe 1.km.ve hala yağmur gider altyapısı ve kaldirimlarimiz eksik.bahçelerimizi hala su basıyor. Uzumustafa eski bahçelievlerdeyim. Misafirlerimize valilik 1.km Burası il merkezimiz derken utanıyorum.hele nolu ve sakarya.kocaelini gezdikçe farki farkediyor insanlarımız.yinede çamurdan olsun. bizim olsun diyerwk bağlıyız Duzcemize.
Bir Fark Var - Düzcenin kalkınmasına gerek yok etrafımızdaki illerin tamamı en güçlü iller olduğu için komşu da pişsin aynen düşsün takmayın bunları
Vatandaş - AKP faruk özlü haricinde sıradan bir vekil gösteriyor düzceden bu yüzden düzce bu halde metin bey
Enver demir - Yazınızı sonuna kadar okudum çok doğru ben ve eşim Düzceliyiz ama İstanbulda yaşıyoruz
Boluluyum de - Kolayı var ben boluluyum dersin olay çözülür
Ahmet Aydın - Sayın Metin bey 50 yıldır Düzce dışında yaşayan bir hemşehriniz olarak yazınıza aynen katılıyorum.Yazın Kuşadasında tanıştığım ticaretle uğraşan annesi Düzceli olup Düzce ile gurur duyan bu kişinin Düzceyi gördükten sonra nasıl hüsrana uğradığını dinlemenizi isterdim.İnşaallah iyiye gideriz Saygılarımla.
Enver demir - Yazınızı sonuna kadar okudum çok doğru ben ve eşim Düzceliyiz ama İstanbulda yaşıyoruz
veysel - aynen katılıyorum ben de istanbulda yaşayan bir düzceli olarak üzülüyorum degişen bir şey olmamasına elin bolusu,sakaryası,izmiti uçmuş biz hala aynı yazık oluyor.
Yazılan yorumlardan Düzce Postası Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Düzce Postası Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Düzce Postası Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.