Son zamanlarda görsel ve yazısal basında haberler okuyoruz. Şiddet uygulayanlar ve şiddete maruz kalanlar var.
Yazıma başlamadan önce ilk sözümü söyleyeyim. Son sözümü ilk başta belirteyim. Allah sizi ve sizin gibileri ıslah etsin. O elleriniz ve ayaklarınız kırılsın.
Efendim, kamera görüntülerinden gördüğüm manzara karşısında irkildim. Adam kucağında çocuğu olan eşine tekme ve yumruk atıyor.
Sokak ortasında yaşanan bu olay, beni çok sarstı. Kadına şiddeti görmüş olduk. Zavallı kadının kucağında çocuğunu taşıdığı yetmiyormuş gibi bir de eşinden tekmek yiyor, dirsek yiyor, yumruk yiyor. Savunmasız, çaresiz şekilde, sadece ve sadece yapma, ayıp olur diyebiliyor.
Adam o soğukta elleri cebinde rahat rahat hareket ediyor. Kadın hem yürümeye hem de çocuğunu taşımaya çalışıyor. Bu yetmiyor, şiddete maruz kalıyor.
Hani bu koca demeye dilim varmıyor, bu kişi delikanlıyım diye, erkeğim diye böbürleniyor. Sanki sokak ortasında bir marifet yapmış.
Adam yakalanıyor ve şu ifadeyi veriyor. Yavaş yürüdüğü için dövdüm. Kadın korkudan şikayetçi olamıyor. Adam serbest kalıyor. (Allah bilir evde ne oldu?)
Gücü eşine yeten bu zat, delikanlıyım diye aramıza katıldı. Be adam, o kadın senin eşin, o kadın senin çocuğunun annesi, o çocuğu yaparken cicim diyorsun, işin bitince şiddet uyguluyorsun. Böyle insanları Allah ıslah etsin. İnşallah yaptığını bulursun.
Burdur’da bir öğretmen engelli çocuğu ayakkabısı ile dövüyor. Çocuk yalvarıyor, yapma, vurma diyor. Hoca bağırıyor, bir daha yapacak mısın, hee bir daha yapacak mısın?
Bana fikrimi sorarsanız ben söyleyeyim. Hocalar da haklı, öğrenciler de haklı. Sinirlerine hakim olamayan hocalar var. Şımarık ve yaramaz öğrenciler var.
İşi sadece hocaya yıkmayalım. Aileler çocuklarına terbiye veriyor mu? Aileler çocuklarını okula bırakmakla her şeyin bittiğini mi sanıyorlar?
Siz bir veya iki çocukla baş edemezken, hocalar onlarca çocuklarla başetmeye çalışıyorlar. Hangimizin kafası kaldırır, hangimizin kafası getirir.
Elli çeşit çocuk var. Hepsinin huyu ayrı ayrı değil mi? Ben Burdur’daki hocaya niye kızdım. Karşındaki çocuk sakat ve engelli olduğu için yapmaman gerekirdi.
Böyle sorunlu çocukları dövmektense, ailelerine, okul idaresine bildirmekte fayda var.
Yine yurtlarda, huzurevlerinde, bakımevlerinde neler oluyor bilmiyoruz. Duyulanlar medyalarda yer alıyor, duyulmayanlar ne olacak?
Aileler çocuklarını bakıcılara teslim ediyorlar. Çocuklardaki davranış bozukluğunu görünce rahatsız oluyorlar. Hele hele morarık bir olaya rastgelirlerse, hesap sormaya kalkıyorlar. Eve gizli kamera koymaya kalkıyorlar.
Çocuklar cahil olur. Zaten adı üstünde çocuk değil mi? Bizim gibi gün görmüş, hayatı yaşamış, hayatın ne olduğunu bilmeyen bu çocuklar için şiddete karşıyım.
Yaşlılar ise yorgundur, unutkanlık başlar. Gözleri buğulanmaya başlar, kemikleri erimeye başlar, güçden düşmeye başlar. Hafıza kaybı başlar, altını ıslatmaya başlar, bir kenara çekilir ölümü beklemeye başlar. Böyle insanlara şiddet uygulanmaz.
Adam olsun kadın olsun, yaşlılıktan dolayı çaresiz kalırlar. Bırakın onlara eziyet etmeyi, off bile dedirtmeyin. Bırakın son zamanlarını huzur içinde geçirsinler.
Dayak nedir? Sudan sebeplerle, bahane arayarak, karşınızdaki insanlara şiddet uygulamayın. Size bir tavsiye vereyim.
Doktora gidiniz, psikiyatriye gidiniz. Bunda utanılacak bir şey yok. Sinirliyim, agresifim dersiniz. Doktor size sakinleştirici, dinlendirici ilaçlar verir.
Şiddet uygulayan insanları kimse sevmez. Hatta herkes ölsün diye bakar. Öldüğü zaman Allah rahmet eylesin demezler. Bir mikrop temizlendi derler. Yalan mı?
Esenkalın..
Yorum yazarak Düzce Postası Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Postası Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Düzce Postası Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Düzce Postası Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Düzce Postası Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Postası Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Düzce Postası Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Düzce Postası Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.