- 17.01.2023 12:09
SON yıllarda miras kavgaları aldı başını gidiyor. Sadece miras kavgaları olsa yine iyi diyelim. Bunlara bir de kıskançlık ve fesatlık eklendi. Sadece kıskançlık ve fesatlık olsa yine iyi diyelim. Bunlara bir de dedikodular eklendi. Yani istemediği ve sevmediği kişilere karşı yanındakileri doldurup doldurup aklını çelenler var.
Düşüncelerimi biraz daha açık ve net yazmak istiyorum. Yüzümüze gülüp arkamızdan fırıldak çevirenler yok mu? Tabii ki var.
Yüzümüze ayrı başkalarına karşı ayrı ayrı konuşanlar yok mu? Tabii ki var. Bir lafa on laf ekleyip ballandıra ballandıra anlatanlar yok mu? Tabii ki var.
Konumuz miras konusu olduğu için fazla saptırmadan konumuzun dışına çıkmayalım. Yukarıda yazdıklarım da yaşananlar arasında yer aldığı için yazma gereği duydum.
Miras için kardeş kardeşle konuşmuyor. Miras için kardeş kardeşi vuruyor. Miras için mahkemeler işgal ediliyor. Miras için yalan dolan aldı başını gidiyor. Miras bana kalsın diye anne ve babayı istemeyenler var. Miras bana kalsın diye anne ve babasının ölmesini bekleyenler kadar isteyenler var.
Ben yaşlanıyorum ama annem ile babam hala sağ diyerek bu yaştan sonra miras mı olur diyenler var. Mirası bir an önce bölelim ben yerimi satacağım diyenler var. Miras için tapu dairelerini aşındıranlar var.
İşin en kötü tarafını sizlere aktarayım. Allah kimselerin başına vermesin.
Tabutun başında hesap yapanları gördüm. Ve ölen kişinin haftası dolmadan miras için konuşanları gördüm.
Eskiden bir kişi öldüğü zaman 7’si okunurdu. 40’ı okunurdu. Son olarak 52’si okunurdu. Ve yılda bir kez mevlüt okutularak anılırdı.
Bugün ise vefat eden kişinin 7’sini beklemeden 3.cü akşam mevlüt okutulup konu kapanıyor.
Haftası yok, 40’ı yok, 52’si zaten yok. Senede bir gün olsun anma programı yok. Ölen kişi aradan çıkıp gidiyor. Yani tamamen unutuluyor. Belki de mezarına bile gidilmiyor.
Ama iş mirasa gelince tabutun başında yer bölme işleri yapılıyor.
Ne oldu bizlere? Biz neden bu hale geldik? Biz bu durumlara nasıl düştük? Ben bu olanları gördükçe ve duydukça tövbe tövbe diyordum. Yani inanmıyordum. Şimdi ise bu olaylar karşısında şunu söylüyorum:
“Ben Tövbemi Geri Aldım.”
Artık ok yaydan çıkmış yapacak bir şey yok. Çağ atlamışız, teknoloji ilerlemiş, medeniyet ve kültür artmaya başlamış, hazırcı bir toplum olmuşuz gibi falan filan yaşamlarla hayat devam ediyor.
Hadi oradan diyorum. Hadi oradan…
Alkışlarla cenaze uğurlayan, taziye ziyaretlerine gelen kişilere yemek, pide, ayran, börek, tatlı ikram eden bir toplum olduk.
“Ben Tövbemi Geri Aldım.”
Şimdi bunlara bir de miraslara konma yarışı başladı. Allah aşkına vefat eden kişinin arkasından sadece bir gün yas tutuyoruz. Ve şu kelimeleri kullanıyoruz. “Ölenle ölünmüyor, hayat devam ediyor. Ne yapalım yani gün gelecek biz de öleceğiz. Tapuya gidelim de ne var ne yok bir bakalım. Malları, mülkleri paylaşalım. Satmak isteyen varsa satsın.” Ben bu konuşmalara şahit oldum. Bu yüzden ben tövbemi geri aldım.
Bu yazım her aileler için geçerli değildir. Ne var ki gidişatımız iyi değil. Hele hele arkamızdan gelen genç nesiller tamamen hazırcı ve keyif düşkünü görünüyorlar.
Türkiye’nin bir çok yerlerinde cenazelere katıldım. Örf ve adetlerimizden uzaklaşmaya başladığımızı gördüm. Bandırma’da katıldığım bir cenazede yaşadığım travmayı sizlere aktarıyorum.
Sabahın erken saatlerinde yola çıktım. Bandırma’ya vardığımızda apartmanı bulduk. Apartmanda kime sorsak cenazeden haberleri yok. Vefat eden kişi aynı binada oturmasına rağmen kimse birbirlerini tanımıyor.
Vefat eden kişi hastaneden alınıp kendi evine getirilmeden defnedildi. Akşam olduğunda ne bir okuma vardı ne de bir cemaat vardı. Aynı akşam ölen kişinin 2 oğlu da Bandırma dışında yaşadıkları için evi satmaya karar verdiler.
Dayanamadık ve müsaade isteyerek cenaze evinden ayrıldık. Daha ilk akşamdan miras için karar verdiler. Daha da bankalarda parası var mı yok mu ertesi günü soracaklardı. Arkadaşlar sözün bittiği yerdeyiz.
Gerçekten kötüler olmasa iyiler nereden belli olacak. Bu yüzden diyorum ben tövbemi geri aldım.
Esenkalın…
Yorum Yap