14 ŞUBAT Sevgililer Günüymüş biliyor muydunuz? Bırakın bu işleri… Özellikle bu sefer bırakın. Bir defaya mahsus bırakın.
Bizim içimiz kan ağlıyor. Türkiye kan ağlıyor. Yas tutuyoruz. Daha enkaz altında kalanları çıkarmaya çalışıyoruz. Yaralarımızı sarmaya çalışıyoruz.
Şimdi 14 Şubat sevgililer gününü kutlama zamanı mı? Ne yani bir demet çiçek bir dal gül verme zamanı mı?
Şimdi 14 Şubat sevgililer günü diye kendimizi mi parçalayalım. Sevgilimizi yemeğe mi çıkaralım. Eşimize sevgilimize hediye mi alalım.
Türkiye kan ağlarken biz sevgililer gününü mü kutlayalım.
Yazık vallahi çok yazık.
Hele hele sevgilisinden eşinden hediye bekleyenlere çok yazık. Eşinize sevgilinize yapacağınız masrafları deprem bölgelerine gönderin.
Bir defaya mahsus bunu yapın olmaz mı?
Ben bu yazıyı yazarken onlarca kız-erkek gençleri gördüm. Hepsi buket buket çiçek yaptırmış sevinçle çiçekçilerden çıkıyorlar.
Bu gençlik nereye gidiyor demekten kendimi alamıyorum.
Bu arada çiçekçi arkadaşlarımız beni yanlış anlamasınlar. Tabii ki çiçek satacaklar. Tabii ki para kazanacaklar. Tabii ki iş yapacaklar.
Ben sadece bir kereye mahsus olsun 14 Şubat sevgililer günü için kutlama yapılmasın dedim.
Hani bizim meşhur bir atasözümüz vardır. ‘’Ateş düştüğü yeri yakar.’’ Bu ateş 85 milyonun üstüne düştü.
Türk halkı olarak böyle bir kenetlenme böyle bir birlik ve beraberlik görmedim. İnanın bana 7’den 70’e herkes üstüne düşen görevi yaptı.
Sadece gençlerin bazı bireyleri depremi ciddiye almadı.
O ne ya?... Ne oldu yani bir çiçek alınca sevgilimi oldun. Bir çiçek verince sevgili mi buldun. Bir çiçek verince karşındakini esir mi aldın.
Millet enkaz altında canlı ararken siz burada sevgililer günü diye mutluluk saçıyorsunuz.
Yazık çok yazık… Bir kereye mahsus kutlamasanız olmaz mı?
Diyorum ya bu gençlik nereye gidiyor?
Hadi sevgiliniz size çiçek almış. Çiçeği kabul eden kişiye ne demeli? Ooo teşekkür ederim. Aferin her zaman böyle ol mu diyelim.
Oysa çiçeği kabul eden kişilere şöyle dememiz lazım. ‘’ Bu nazik davranışınızdan dolayı size teşekkür ederim. Türkiye yas tutuyor. Ben bu çiçeği alıyorum ama böyle zamanlarda bir daha almasanız iyi olur.’’
İşte bu eğitimdir, bu kültürdür, bu örnek bir davranıştır. Çiçeği veren kişi bir daha ki sefere dikkat eder.
İnanıyorum ki bazı gençler sevinçten çıldırmıştır. Ooo sevgilim bana çiçek almış diye arkadaşlarına hava atmıştır caka satmıştır. Hatta hızını alamamış cafeye gidelim birer tane de kahve içelim demişlerdir.
Biliyorlar ki Türkiye yas tutuyor. Biliyorlar ki enkaz yığınları içinde canlı arıyoruz. Biliyorlar ki binlerce kişi hayatını kaybetti. Biliyorlar ki binlerce kişi yaralandı ve canları yanıyor.
Bazı insanlar canları ile uğraşırken bazıları da 14 şubat sevgililer günü diye kutlama yapıyor.
Hey gidi hey… Bu gençlik nereye gidiyor? Hey gidi hey… Nerede bu anneler ve babalar…
Tüm dünya depremzedelere yardıma koşarken biz çiçek alıp sevgili peşinde koşuyoruz.
Yukarıda belirttiğim gibi bir kereye mahsus şu sevgililer gününü kutlamasaydınız olmaz mıydı?
Yazık çok yazık… Bu gençlikle Türkiye’nin geleceği kararıyor. Bu gençlikten bir şey beklemeyin. Günü kurtaran yaşadım zannediyor.
Ahh Türkiyem ahhh… Neydin ne oldun?
Esenkalın…
Yorum yazarak Düzce Postası Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Postası Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Düzce Postası Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Düzce Postası Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Düzce Postası Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Postası Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Düzce Postası Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Düzce Postası Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.