- 21.09.2023 10:52
Düzce’nin ilçesi Akçakoca’da denize uçak indirmiştik. 22 sene önce Karadeniz’e indirdiğimiz bu uçaktan haber yok.
Efendim 2010 yılında Düzce’ye vali olarak atanan Bülent Kılınç gezmeyi çok seviyordu.
Hatta gezerken basın mensuplarını da yanında taşıyordu. Safranbolu, Beypazarı, Yedigöller derken tüm turistik yerleri dolaşıyordu.
O dönemin valisi Bülent Kılınç, Düzce’yi turizm kenti yapacağını bağıra bağıra söyledi. Hızını alamadı Düzce’ye nereden girerseniz giriniz evlerin rengi beyaz olacak demişti.
Düzce’ye dışarıdan gelen misafirler turizm kentine yani cennete geldiklerini zannedeceklerdi.
Bizim vali hızını alamadı. Bu sefer ne yaptı biliyor musunuz? Karadeniz’e turizm amaçlı uçak batıracağını söyledi.
Hadi yaa dedim.
Keşke demez olaydım. Bizim vali devletin bütçesinden para harcayarak ıskartaya ayrılan bir uçağı masraf ederek Akçakoca’ya getirtti.
2010-2011 yılları arasında gerçekleşen bu olayda ben dilimi çoktan yutmuştum. Uçağın Akçakoca’ya getirilmesinin amacı turizm açısından olduğu için çok mutlu olmuştuk.
Ama uçağın karadenize batırılışı beni mutlu etmemişti. Vali Kılınç o zamanlar şöyle demişti:
‘’Uçağı Karadeniz’e batıracağız. Akçakoca’ya gelen turistler denize girdikleri zaman uçağı görecekler. Yani denize dalış yapan turistler uçağın içini gezecekler’’ demişti.
Bu uçağın Düzce’ye getirilişine ilk karşı gelenlerden biri olduğum için beni turizm haini zannetmişlerdi.
Bu arada uçak karadenize batırıldı ve ilk dalışı vali bey yapmıştı. Vali Kılınç oksijen tüplerini sırtına bağladı ve denize atladı. Denizin dibinde uçağı gezdi inceledi ve su yüzüne çıktı.
Bizim vali egosunu tatmin ettikten sonra deniz korkusundan başka kimse denize giremedi. Bu arada bizim basın mensupları şakşak yaparak valiyi havaya soktular.
Ne de olsa vali bey basın mensuplarını istediği gibi yedirip içirip gezdiriyordu. Böyle vali manşetlerde olmaz mı?
Ne var ki bizim vali Kılınç Düzce için bir çivi çakmazken gezmekten geri kalmıyordu. Elinden düşürmediği sigarası ile Düzce’nin turizm kenti olacağı hayalleri suya düşmüştü.
Vali bey Düzce’den tayin oldu gitti.
Eee aradan yıllar geçti. Bizim ne oldu merak ettim. Hemen eski Turizm Müdürü Özcan Budak’ı aradım. ‘’Müdür bey karadenizin derin sularında bulunan bizim turist uçağı ne oldu?’’ dedim.
Resmi yazışmalardan sonra uçağın aranmasına karar verildi. Turistler için Akçakoca’ya getirilip denize indirilen uçak aranmaya başlandı.
Ve bizim uçak bulundu. Nerede bulundu biliyor musunuz?
Akçakoca Çuhallı çarşısından batırılan uçak 24 kilometre uzaklıkta bulunan Melenağzı mevkiinde bulundu.
Karadeniz’in dibinde akıntı olduğu için uçağımız denizin dibinden sürüklenerek gidebildiği yere kadar gitmiş.
Uçağın içini yosunlar doldurmuş. Balıklar yuva yapmış. Uçak bakımsızlıktan ve tuzlu içinde bulunmaktan tanınmayacak hale gelmiş.
Ve aradan yine yıllar geçti. Şimdi uçağın nerede olduğu yine belli değil. Milli servet olan paramız heba oldu gitti. Bu uçağa ne kadar para harcandı ne kadar ödenek ayrıldı bilen yok.
Düzce’nin ve ilçeleri veya köylerinin ihtiyaçları dururken uçağa ayrılan ödenek ve yok olan hayaller beni bir hayli üzmüştü.
Bizim uçak herhalde Karasu’ya kadar gitmiştir. Bizim malımız başka suların malı olmuştur.
Allah aşkına karada sergilenmesi gereken uçağın denizin dibinde ne işi vardı bilmiyorum. O dönemim basın mensupları bana cephe almışlardı. Şimdi bu basın mensupları nerede onları da merak ediyorum. Bana ne cevap verecekler.
Sakarya meydanına 2021 yılında 400 kişilik hurda olan bir yolcu uçağı getirildi. İçi cafe ve restoran olarak kullanılıyor. Bu uçağa gören dönüp bir daha bakıyor.
Biz Düzce olarak ne yapıyoruz? Denizin dibine uçak gömüyoruz. Sakarya ne yapıyor? Şehrin göbeğine uçak koyup cafe ve restoran yapıp para basıyor.
Biz ne turizm kenti olabiliriz ne de metropol bir kent olabiliriz. Biz hataları görmezden gelen şakşak yapan bir toplum olduğumuz sürece Düzce olduğu yerde saymaya devam eder.
Düzce’den turizm şehri olmaz. Kardüz yaylasını bile Davos yapacağız derken, bu yayladan bir şey olmaz diyen turizm müdürleri bile Düzce’den geldi geçti gitti.
Turizm ile ilgili yazılarıma aralıklarla devam edeceğim.
Esenkalın…
Yorum Yap