SEVGİLİ dostlar; Rabbime hamdolsun, lütfeyledi sağlık-sıhhat içinde yine kavuştuk, gönlümüzün huzura erdiği, zaman tünelinden geriye doğru gidip ÖNCÜMÜZ’lebütünleştiğimiz, O’nun bize emanet ettiği değerler etrafında birbirimizle kucaklaşıp sevgi yumağına dönüştüğümüz, umut dolu o güzel günlere…
VE BU GECE REGAİB KANDİLİ
Yine kavuştuk, gönüllerin rağbet ettiği, rahmetin, af ve mağfiretin inanan gönüllerin üzerine sağanak sağanak yağdığı, “ra-ğa-be”den kök alıp, “Receb”in ilk Cuma’sına kavuşmakla itibarı kat kat artan ve bu sebeple adı “Regaib”e dönüşen o mübarek geceye… Öyle ki; çevremizde çeşitli harf kısaltmaları ile teşkilatlanıp İslam adına hareket ettiklerini iddia eden, ama işledikleri alçak cinayetlerle İslam’ın itibarını sarsan, onurunu rencide eden terör örgütlerinin kararttığı ayların günlerin arasından boynu bükük ve mahcup bir şekilde geçerek…
Hele devletimizin bekası, milletimizinbütünlüğü ve vatanımızın bölünmezliğine gözünü dikmiş olan bölücü terör örgütü PKK ve onun dahilî ve haricî işbirlikçilerinin hedef birliği içerisinde Ankara İstanbul başta olmak üzere yurdumuzun dört bir tarafında gerçekleştirdikleri patlamalar ile kararttıkları gönüllerimiz ve paramparça ettikleri yüreklerimizle “medet ya Allah” deyip eriştik huzur mevsimine, kavuştuk rağbet gecesine…
Hem de kulağımız haber ajanslarında, gözümüz ekranlarda iken… Acaba Güneydoğu’da temizlik harekatını yürüten kahraman ordumuza yönelik yine bir hain tuzak kuruldu mu diye. Bu merak içinde kavuştuk “Regaibe”… Biz kurulan tuzakları, temizlik harekâtının bir an önce tamamlanmasını geciktirecek diye merak ederiz. Yoksa kurulan tuzakların sebep olduğu şehadet bizim için şereftir ve kavuşmak istediğimiz rütbelerin en yücesidir. Zira o rütbe sayesinde, Efendimiz’le hep yan yana olacağız, hem de ilel-ebed.
Ecdad, canları pahasına bu toprakları fethedip kanlarıyla sulayarak vatana dönüştürdüler ve bizlere emanet ettiler. Nöbet düştüğünde, biz de kanımızın son damlasına kadar onu savunur, kanımızla yoğurur, üzerinde biten yabancı otları ayıklar, gerekli temizliği yapar,pirû pak vatan parçası olarak bizden sonraki nesillere teslim ederiz. Üstelik “Regaib”in vermiş olduğu şevkle, huzur ve mutlulukla…
SÖZ KONUSU VATAN OLUNCA GERİ TEFERRUAT
Sevgili dostlar, benim bir özelliğim vardır; benim dostluğum pazara kadar değil, mezara kadardır. Bunu şunun için ifade ettim; benim muhtarlarımızla irtibatım devam eder, edecektir de, hem de ölene kadar inşallah… Vekilliğimden bu yana çok yakından tanıdığım, halka hizmet yolunda azimli, üretken, tuttuğunu koparan, mert, karakter sahibi, dikleşmeden dik duran, vefalı gerçek bir dost olarak yarın Allah’ın huzurunda hüsn-ü şehadette bulunacağım bir kardeşim var… Kaynaşlı Şimşir Muhtarı Recep Gül…
Muhtarımızın oğlu Hüseyin bundan iki ay önce asker oldu ve Hatay’a gitti. Şu anki Hatay Valisi, bizim eski valimiz Ercan Topaca… Sayın Topaca’yı bilgilendirdik, sağ olsun ilgilendiler… Acemi eğitimi bitti. Sıra kura ile dağıtıma geldi. Komutan Hüseyin’e soruyor. “Oğlum seni burada bırakmak istiyorum, ne dersin” diye… Hüseyin’in cevabı ise şöyle idi: “Hayır komutanım, ben kura çekmek istiyorum. Benim için vatanın her parçası kutsaldır, neresi çıkarsa seve seve oraya gitmeye hazırım. Ben bu şerefli göreve gölge düşürmem.” Teklifi kabul etmeyen Hüseyin kurayı çekiyor ve Siirt İl Jandarma Komutanlığının emrine veriliyor. Regaib Gecesi hürmetine kendisine dua ediyor, hayırlı teskereler diliyorum.
Baştan beri de Sayın Muhtarımıza oğlunun Hatay’da kalabileceğinin mümkün olduğunu söylüyordum. Ama o da aynı şeyi söyleyip duruyordu: “Bütün vatan sathı bizim için aynı derecede kutsaldır. Benim oğlumun diğerlerinden ne farklılığı var? Neresi çıkarsa, onun için en hayırlı olan yer orasıdır. Zaten kendisi de istemez, böyle bir farklı muameleyi. Herkesin geçtiği köprüden o da geçsin.”
Muhtar doğru söylemiş, demek ki oğlunu tanıyor. Nitekim babasından önce Hüseyin Böyle bir teklifi reddetti. Söz konusu vatan olunca gerisi teferruat deyip elini kura torbasının içine attı ve Siirt’i çekti. Hem kendisini, hem de onu yetiştiren ana ve babasını tebrik ediyor, ona tekrar hayırlı teskereler diliyorum.
GEÇEN PAZARTESİ SAKARYA SGK’DAN GELEN TELEFON
Sevgili dostlar; Vekillik döneminde kendilerine yardımcı olduğum garip-guraba sağ olsunlar, darda kaldıklarında yine ararlar beni. Bunlardan biri de Kaynaşlı DarıyerliHasanbey Köyü Kulübeyanı Mahallesi’nde oturan Ülfet Kara adında bir kardeşimiz idi. Ülfet 2013 yılında da rahmetli oldu. Kocası Ulfet Kara’ya bağlı olarak emekli olabilmesi için kendisine yardımcı olmamı talep etti. O günlerde SGK birimine başvurdum. Ülfet Kara’nın hizmet eksiği var diye cevap verdiler bana.
Bundan 20 gün önce beni tekrar arayarak, emeklilik yolunda hiç yol alamadıklarını, başvuracak başka kimselerinin olmadığını, Allah rızası için kendilerine yardımcı olmamı benden talep ettiler.
“Hak Rızası” söz konusu olunca akan sular durur. Hemen bizim dönemimizde Düzce İl Müdürü olan, fakat şu anda Sakarya SGK İl Müdürü olarak görev yapan Nurten Canbas hanımefendiyi aradım. Durumu kendisine arz ettik. Benden Ülfet’in T.C. nosunu istedi. Benim adetimdir, ilgilendiğim garip-gurabanınbütün bilgilerini alırım. Notlarıma baktım. Ülfet’in T.C. nosu bende var. Hemen verdim. Sağ olsun Nurten Hanım ilgilenmiş, gereken çalışmayı yapmış. Görevlendirdiği memur beni aradı ve Ülfet’in seksenli yıllarda Zonguldak’da çalıştığına rastladıklarını, dosyadaki kaydın açık göründüğünü, durumu Zonguldak’a sorduklarını, cevap geldiğinde bana tekrar döneceklerini ifade ederek beni bilgilendirdi.
Çok mutlu oldum. Benim derdini gündeme getirdiğim Düzce Kaynaşlı’danbir şahıs. İlgilenen kişi ise Sakarya İl Müdürü Nurten Hanım. Rahatlıkla bana, “beyefendi, ben Sakarya SGK Müdürüyüm, problemin sahibi Düzce’li, lütfen Düzce İl Müdürlüğüne gidin, problemi orası çözsün diyebilirdi. Ama demedi, hatta hastanede olduğu için beni bir an önce bilgilendirmek üzere memurunu görevlendirdi. Görevlendirilen memur da beni arayarak gereken bilgiyi verdi ve çözüme yönelik gayret içinde olduklarını ısrarlı bir şekilde ifade etti.
Göstermiş olduğu bu ilgiden, garip gurebanın derdine sahip çıkıp, bir an önce onlara yönelik çözüm üretme gayretlerinden dolayı Nurten Hanıma çok teşekkürler ediyorum. Allah kendisinden razı olsun. Bütün Düzce onun hizmetleri karşısında memnun ve müteşekkirdir. Sağ olsun, var olsun.
Evet sevgili dostlar, son iki örnekte Düzce’li olarak bizim insanımızın ne kadar vatanperver, iyiliksever, vefalı ve insan canlısı olduğunu sizlere arz etmeye çalıştım. Hamdolsun sağlık içerisinde tekrar ufuklarında maneviyatın yoğun olduğu bir zaman dilimine gelmiş bulunuyoruz. Gelin bu maneviyat mevsiminin başında kendi kendimizi bizzat kendimiz hesaba çekelim, olumsuzluklarımızdan sıyrılalım, arınan gönlümüzle birbirimizi kucaklayalım. Gelin birbirimizin gönül dostu ve iman kardeşi olalım. Sevelim, sevilelim… Zalimin karşısında, mazlumun yanında, hep Hakkı tutup kaldıralım.
Üç aylarınız mübarek olsun. Her birinizin Regaib Kandilini kutluyorum. Her gününüz bayram, her geceniz Regaib olsun. Gönlünüz muhabbetle, haneniz huzurla dolsun…
Kalın sağlıcakla sevgili dostlar.
Yorum yazarak Düzce Postası Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Postası Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Düzce Postası Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Düzce Postası Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Düzce Postası Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Postası Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Düzce Postası Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Düzce Postası Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.