Prof. Dr. Celal ERBAY
Prof. Dr. Celal ERBAY Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı

LONDRA’DA YANKILANAN NEY SESLERİ!

  • 27.04.2023 09:37

Sevgili dostlar; uzaklardan, ama uzak olmasına rağmen, gittiğimiz yerde gönlümüzü kemal noktasına taşıyan, bununla da kalmayıp, adı kendilerinden mülhem “Büyük”de olsa, o mübarek SEDA’nın İngiltere’de bile nelere muktedir olduğuna bizzat şahit olduğum NEY SESLERİ’nin yankıları arasında, selam ve sevgilerimi sunarak sesleniyorum sizlere…

Öncelikle bilgilerinizi tazelemek isterim dostlar… Bizler İmparatorluk mütebakisi bir ülkenin, bir medeniyetin, bir tarihin mensuplarıyız. Dolayısıyla yurt dışında hem fizikî, hem de gönül ve kültürel izlerimiz, hala varlığını muhafaza ederek HAYY olan Rabbimin himayeleri sayesinde bu günlere kadar ulaşmıştır.

Yeni Türkiye döneminde, temel hedefi bu izleri fizik boyutta gün ışığına çıkarıp, o asil ve kadim medeniyetin insanlığın yeniden kendine gelip, ARZA ayak basmasına yönelik, bütün bir beşeriyetin beklentilerinin gerçekleşmesinde katkı sunmak üzere görev ifa eden çok önemli iki kurum ve kuruluşumuz vardır.

Bunlardan biri, başta Balkanlar ve Orta Doğu olmak üzere, dünyanın neresinde olursa olsun bizden kalma, bize ait bir iz kalabilmiş ise, o iz her ne kadar küllense de, hatta üstü örtülmüş bir şekilde toprak altında kalmış olsa da, yahut ölümüne sele, yele ve rüzgara verilmiş olsa da; bulmuş olduğu o izden eserin bütününe giderek, onun müessirine ulaşmak, o müessirin ruh ve manasıyla bütünleşip, aynı ruh ve mana bütünlüğü içerisinde o tarihî eseri, o insanlık ve medeniyet abidesini güncelleyip ihya eden ve insanlığın idrakine sunan TİKA BAŞKANLIĞI

Diğeri ise; bütün insanlığa yönelik, hasbilik ve diğergamlık ruhu içerisinde, kendisi için istediğini kendinden gayrısı için de isteme,  kendine reva görmediğini başkalarına da reva görmeme ana ilkesi doğrultusunda müşahhaslaşan “HAYY” ve “HUU” rumuzlarıyla gönlümüzde hep canlı tuttuğumuz o asil medeniyet ve kültürümüzün, HARS ve karakterimizin kök ve mana demetleri üzerindeki tozu toprağı üfleyip giderdikten sonra, taban verilerine uygun güncelleme ve ihya doğrultusunda, kökü mazide olan o kültür zenginliğini bütün dünyaya tanıtma ve insanlığın idrakine sunma; kısacası Yunus Emre’nin şahsında müşahhaslaşan gönül medeniyetimizi hem teori hem de pratik olarak bütün dünyada yaygınlaştırmayı hedef edinen YUNUS EMRE ENSTİTÜSÜ

Yunus Emre Enstitüsü, 56’yı aşkın ülkedeki temsilcilikleri vasıtasıyla uzun vadede, bulunduğu ülkelerde Türk dilini öğretme faaliyetleri yanında, Türk kültürünün temel felsefesini tanıtıcı mahiyette, tarihî misyonumuz doğrultusunda, asıl hedefimizin Yunus Emre’nin şahsında tecellî eden SEVGİ ve HASBİLİK anlayışımızı yaygınlaştırmak ve temel ilkemiz olan “Yaratılanı YARADAN’dan ötürü sevme” kabullenişimizi bütün dünyanın idrakine sunmak ve bu hususu hep canlı tutmak üzere programlar düzenler.

İşte bu doğrultuda 2023 yılı Kültür faaliyetleri kapsamında Londra Yunus Emre Enstitüsü, Postnişin M. Fatih Çıtlak beyfendinin sevk ve idaresindeki İstanbul Tasavvuf İrfan ve Meydan Meşkleri Topluluğu ile Şubat 2023 başlarında en az üç farklı mekanda icra edilmek üzere Sema ve Meydan Meşkleri sunumu doğrultusunda anlaşmış, zaman ve mekan belirlemesi yapmışlardı.

Fakat 6 Şubat K. Maraş Depremi sonucu yaşadığımız acı sebebiyle program iptal edilmişti. Acımızın bir nebze dinmesi, yaralarımızın az da olsa sarılması sonrası 23,24,25,26 Nisan’da Londra merkezde 2 ayrı yerde Kembriç ve Oxford üniversitelerinin bünyesinde birer kere icra edilmek üzere deprem sebebiyle icra edilmeyen program tekrar yürürlüğe konuldu.

İLK SUNUM “SOAS” DA İDİ!

SOAS, Londra Üniversitesine bağlı, daha çok Afrika ve Orta Doğu kaynaklı, genelde İslam ülkelerinden gelen öğrencilerin, tabir caizse İngiliz çıkarları doğrultusunda eğitilip yetiştirildiği, İngiltere devletinin o ülkelere yönelik araştırılmasını istediği konuları bizzat o ülkeden gelen bu öğrencilere yaptırdığı okulun adıdır.

Onlar ne yaparlarsa yapsınlar, onların fitne fücur üretim merkezlerinde bile biz, onların yaydıkları zehirin panzehiri mahiyetinde, sevginin, insanlığın temel ilkelerini “sufî mûsiki” adı altında, gönül sedaları mahiyetinde seslendiririz hem de orada. Üstelik ney’imizden çıkan sedanın, sazımızın telinden yükselen sesin ulaşmış olduğu gönülleri, hep “O’na doğru taşıdığını izah ede ede.”

SEMA İLE BİRLİKTE MEYDAN MEŞKİ!

Londra’da asıl etkinlik 24 Nisan Pazartesi günü, Londra’nın en itibarlı sanat merkezlerinden birinde icra edildi. Dikkatimi çeken en önemli husus; sahnelenen gerek SEMA ve gerekse MEYDAN MEŞKİ  sürecinde kendine özgü hiçbir davranış, asla ritüel mahiyette, geçmişte yapılan bir fiilin tekrarı şeklinde sunulmuyordu.

Postnişin M. Fatih Çıtlak beyfendinin, sıfatıyla mütenasip bir şekilde O ve ekibi tarafından her davranış, yaşanarak ortaya konuyor ve Postnişin tarafından gerekli izahat yapılarak sahne ile seyircinin bütünleşmesi gerçekleştirilmiş oluyor. Ve böylece seyirciyle SEMA edenler ve MEYDAN MEŞKİ’ni  icra edenler ritim birliği içerisinde gönül potasında erimiş oluyorlardı.

Aynı program, 25 Nisan’da Kembriç Üniversitesi sanat sahnesinde, 26 Nisan Çarşamba günü de Oxford Üniversitesinde, daha kalabalık ve üniversal muhtevaya sahip seyirci kitlesine yönelik, aynı hassasiyet ve özenle, sahne ve seyirci bütünlüğü içerisinde icra edildi.

Böylece Yunus Emre Enstitüsü’nün kuruluş gayesi doğrultusunda, kültür değerlerimizi tanıtma ve hassaten Türk Devleti adına dilimiz rengimiz ırkımız ne olursa olsun; her birimizin insan olarak Allah’ın iradesi doğrultusunda Ahsen-i Takvim olarak yaratıldığımız gerçeği, kendilerini dünyanın sahibi olduğunu zannedenlere hatırlatarak, üstünlüğün ancak; kainatın en son örneği O mümtaz şahsiyetin pratiğini sunduğu fazilet ilkeleri doğrultusunda, haksızlığa dur demede ve başkalarına yardımcı olmada saklı olduğu gerçeği  bir kere daha insanlığa ilan edilmiş oldu.

Kalın sağlıcakla sevgili dostlar.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Postası Gazetecilik Matbaacılık Ticaret Ltd. Şti. (www.duzcepostasi.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

E-Gazete

  • 29.09.2023

E-Gazete Arşivi

Resmi İlanlar

Mobil Uygulamalarımız

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız