- 27.07.2023 16:15
- (7)
Sevgili dostlar; geçen haftaki yazımda ifade ettiğim gibi, kendilerini dünyanın “AĞASI” zannedenlerin kabulleniş ve tavrı karşısında, NATO Zirve’sinde ortaya koymuş olduğu ve Türk Devleti’nin tarihî misyonunu yansıtan o tutum ve onurlu dik duruşuyla milletimizin gönlünü huzura erdirip ayağının tozuyla, yine tarihî misyonumuz doğrultusunda sayın Cumhurbaşkanımız, “Gelin ey dostlar, hatırlayalım o eski günleri” dercesine Körfez turuna çıkmıştı.
İlk olarak Suudi Arabistan’a ulaşan sayın Erdoğan, burada Muhammed b. Selman tarafından törenle karşılanmış ve yapılan heyetler arası görüşmelerin ardından iki ülke arasında beş yeni antlaşma imzalanmıştı. En önemlisi iki ülke Savunma Bakanları arasında kurulan işbirliğine ilişkin uygulama planına ilaveten, Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı ile Baykar arasında imzalanan işbirliği sözleşmesiydi.
Bu arada, yerleşik kültürümüzün “Dost, dostun ziyaretine eli boş gitmez” ilkesi doğrultusunda sayın Cumhurbaşkanımız, Veliaht Prens Muhammed b. Selman’a, Türkiye’nin ilk yerli otomobili Togg’u hediye etmiş, sayın Selman da, görüşmeler sona erince bir jest olarak direksiyon’a geçmiş ve Togg’la birlikte sayın ERDOĞAN’ı oteline bırakmıştı.
Dikkat çeken en önemli husus; başta Suudi Arabistan Haber Ajansı SPA olmak üzere, neredeyse bütün yayın organlarının, iki ülke arasındaki tarihî kardeşlik ilişkilerine vurgu yaparak 1929 yılında Suudi Arabistan ile Türkiye arasında imzalanmış olan “DOSTLUK ANTLAŞMASI” na atıf yaparak “iki devlet, Orta Doğu’da güven ve istikrarın temel direğidir” belirlemesiyle, aramızdaki tarihî ve güçlü ilişkileri hatırlatmış olmaları ve bu gerçeği, Suud halkının kabullenişi mahiyetinde bir sosyal olgu olarak bütün dünyaya ilan etmiş olmalarıydı. O kadar ki; Suudi Arabistan’ın hedeflediği işbirliğinin pratiğe yansıttığı rakam, 3 trilyonluk yatırım planıydı.
İKİNCİ DURAK; DOHA…
Sayın Erdoğan’ın ikinci durağı Katar’dı… Sayın Cumhurbaşkanımız Doha’da, Katar Emiri Şeyh Temim tarafından törenle karşılanmıştı. Resmî görüşmeler başlamadan önce Cumhurbaşkanımız Katar Emiri Şeyh Temim’e de Togg hediye etmiş ve iki lider görüşmelerin yapılacağı binaya, Şeyh Temim’in kullandığı Togg ile geçmişti.
İki lider başkanlığında yürütülen heyetler arası görüşmelerde Türkiye Cumhuriyeti ile Katar arasındaki diplomatik ilişkilerin 50. Yıl dönümü olması itibariyle her iki ülke ortak bir bildiri yayınlamıştı.
Bildiride, “ Türkiye-Katar İlişkileri, iki ülkenin kardeşlik ve dayanışma ruhu içinde, tarihlerinin bir çok önemli dönemlerinde, birbirlerine tereddütsüz destek sağlamaları ve iki ülkenin çeşitli alanlarda karşılıklı desteğini sürdürmesi nedeniyle, siyasî ve sosyal temeller üzerine inşa edilmiş, köklü tarihî bağları yansıtmaktadır.” ifadesine yer verilmişti.
KÖRFEZ’DE SON DURUM ABU DABİ!
Sayın Cumhurbaşkanımızın Körfez turunun son durağı, Birleşik Arap Emirlikleri olmuştu. Sayın Erdoğan, BAE’de Devlet Başkanı Muhammed n. Zayid Al-Nahyan tarafından el-Vatan Sarayında resmî törenle karşılanmıştı. Ardından iki lider basına kapalı olarak baş başa görüşmüş, daha sonra heyetler arası görüşmeler yapılmıştı.
Görüşmelerin sonunda iki ülke arasına toplam tutarı 50.7 milyar dolar olan 13 antlaşma imzalanmıştı. En önemlisi de Abu Dabi’ye Türk Kültür merkezinin açılmasını içeren antlaşma hükmü ile; ekonomi, yatırım, savunma sanayii, uzay ve havacılık, enerji, iletişim başlıkları altında elde edilen mutabakatlarla iki ülke arasındaki ilişkilerin “Stratejik Ortaklık” düzeyine çıkarılacağı ve bu doğrultuda, her iki Devlet Başkanı’nın başkanlık edeceği bir “Yüksel Düzeyli Stratejik Konsey” in kurulması konusunuda karşılıklı antlaşmaya varıldığı hususu, bizzat sayın Erdoğan tarafından açıklanmıştı.
Daha sonra yapılan törenle “Zayad Devlet Nişanı” , Al-Nahyan tarafından sayın Erdoğan’a takdim edilmiş, birlikte fotoğraf çekildikten sonra iki lider, Erdoğan’ın Al-Nahyan’a hediye ettiği Togg’la birlikte El-Vatan Sarayı’ndan ayrıldılar. Direksiyona geçen Al-Nahyan, sayın Erdoğan’la birlikte ABU DABİ caddelerinde tur attıktan sonra misafirini oteline bırakmış ve kendisine hediye edilen Togg ile birlikte otelden ayrılmıştı.
HEDEF LEFKOŞE HAVA MEYDANI
Sayın Cumhurbaşkanımız, Körfez dönüşü hiç dinlenmeden, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nı birlikte kutlamak üzere KKTC’nin Başşehri Lefkoşe’ye yönelmişti. Sayın Erdoğan, törende yapmış olduğu konuşmada bütün gayretlerin Ada’daki barışın kalıcı olarak temin edilmesine yönelik olduğunu bir kere daha vurgulamıştı. BM kürsüsünden bütün dünyaya yapmış olduğu çağrısını 20 Temmuz 2023 tarihinde Lefkoşe’den bir kere daha tekrarlayarak, bütün dünyaya “Ada’daki gerçeklere sırtınızı dönmeyin, KKTC’yi bir an önce tanıyın” diyerek Ada’ya yönelik Türkiye’nin kararlığını teyit etmişti.
TÜRKİYE’NİN DİK DURUŞUNUN İLK MEYVESİ!
Bilindiği gibi daha çok İsveç ve Danimarka’da olmak üzere bazı Avrupa başşehirlerinde Mukaddes Kitabımız Kur’an-ı Kerim’e karşı tahkir ve tezyif edici, saygısız, aşağılık davranışlar sergilenmişti. Geçenlerde, Danimarka’da yine buna benzer davranışlar meydana gelmiş, Türkiye ile birlikte Cezayir, Irak ve İran temsilcilikleri bu aşağılık davranışlara karşı tepkilerini ortaya koymuştu.
Dikkat çeken husus, son NATO Zirvesi’nde İsveç Başbakanı atmış olduğu imza doğrultusunda, Kur’anı Kerim’e yönelik hakaret içerikli davranışları “aşağılık “ olarak nitelemiş ve bütün dünyaya yönelik hitaben “Kur’an’a yönelik saygısızlığın tekrarlanmaması için çalışıyoruz” açıklamasında bulunmuştu.
Öte yandan detayına daha sonra değineceğim şekliyle BM İnsan Hakları Konseyi Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırıları kınayarak, bu tür saldırıları “dine yönelik nefret” kapsamında değerlendirmiş, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu da Kutsal Kitaplara yönelik aşağılık davranışları Uluslararası hukukun ihlali olarak kabul etmişti.
Detayları haftaya sizinle paylaşacağım.
Kalın sağlıcakla sevgili dostlar.
Yorum Yap