- 7.09.2023 09:47
Sevgili dostlar; sanki dünya, her gün kendini bir daha gözden geçirip zemininde meydana gelen olaylarıyla birlikte adeta vitrinine yeni bir şekil veriyor. Yeniden oluşan bu vitrin de, kimimize umut sunuyor, kimilerini de mahzun kılıyor.
Geçtiğimiz günlerde neredeyse bütün dünya, Soçi’de gerçekleşen Erdoğan-Putin zirvesine odaklanmıştı. Hatta uluslararası yazılı basın Sayın Erdoğan’ın, Putin’e “sevgili dostum” şeklinde hitap ettiğini hatırlatarak, dünyada tahıl tedariki konusunda yaşanan çıkmaz karşısında muhtemel çözümün elde edilmesine yönelik büyük bir beklentinin varlığını beyan etmişti.
Zira Rusya, 2022’de Türkiye’nin öncülüğünde İstanbul’da imzalanan Tahıl Antlaşması’ndan, antlaşmanın özünde tahılın fakir ülkelere gönderilme amacı olmasına rağmen, Ukrayna’dan çıkan tahılın yüzde 44’ünün Batılı ülkelere taşındığını ileri sürerek sözleşmeden çekilmişti. Buna rağmen 4 Eylül 2023 Pazartesi günü Soçi’de gerçekleşen zirvede Putin, fakir ülkelerin ihtiyaçlarını karşılamaya her zaman hazır olduklarını beyanla, yapmış olduğu açıklamada “Rusya’dan 1 milyon ton tahılın imtiyazlı fiyatla Türkiye üzerinden, Katar’ın finansmanıyla Afrika’ya gönderilmesi üzerinde çalışıyoruz… Biz işbirliği yapmaya hazırız. Türkiye’de un yapma sanayii gelişmiş durumda… Fakir ülkelere ücretsiz göndermeye hazırız. Önümüzdeki haftalarda sevk etmeye başlıyoruz.” şeklinde beyanda bulundu.
Sayın Erdoğan’da “… Şu an itibariyle en az gelişmiş Afrika ülkelerine gönderilecek tahıl çok önemli” vurgusunu yaparak “… Buradan çıkacak tahılın yüzde 44’ü Avrupa ülkelerine giderse, Rusya buna olumlu bakmıyor… Bu gün hatta biz, 1 milyon ton tahılı fakir ülkelere göndermeye VARIZ... Lojistik çalışmaları yaptık… Biz de üzerimize ne düşerse, biz de VARIZ. Fabrikalarımızda un yapıp Afrika ülkelerine gönderebiliriz… Temennim odur ki; bu adımları da atma durumunda oluruz.”
Sözün özü zirveden çıkan sonuç; Rus tahılı Türkiye’de işlenecek ve fakir Afrika ülkelerine gönderilecek. Böylece kendisine uygulanan yaptırımlar karşısında Rusya’nın dünyaya açılan tek penceresinin Türkiye olduğu, aynı zamanda dünyadaki fakr u zaruretin dindirilmesi, madur ve mazlum ülkelerin ihtiyaçlarının giderilmesi yolunda elini taşın altına sokan, bu yolda gözünü budaktan esirgemeyen tek ülkenin TÜRKİYE olduğu gerçeği bir kere daha sübuta ermiş oldu…
DOSTA GÜVEN, DÜŞMANA KORKU SALAN HABERLER!
05.09.2023, saat 01.07 itibariyle sosyal medyaya düşen haberle, hafif taarruz ve silahlı keşif uçağı HÜRKUŞ-C’nin, dakikada 1100 mermi atabilen, yeni ama tamamen millî bir silaha kavuşmak için gün saydığı bilgisine ulaştık.
SARSILMAZ-TUSAŞ ortaklığında kurulan TR MEKATRONİK tarafından geliştirilen ve HÜRKUŞ-C uçaklarına kanat altından yerleştirilecek olan ve dakikada 1100 mermi atabilen 12,7 milimetre olup değiştirilebilir namluya sahip bu ağır makinalı tüfek 1830 metre mesafedeki hedeflere yönelik etkili olabiliyor. Artık bundan böyle HÜRKUŞ-C, gökyüzünde daha özgür bir şekilde, daha güven veren bir etkinlikte uçabilecektir. Hayırlı olsun.
Aynı şekilde TUSAŞ Genel Müdürü Sayın Kotil’in, yine 05.09.2023’te saat 15.00 itibariyle sosyal medyaya yansıyan açıklamasıyla, millî helikopterimiz GÖKBEY’e yurt dışından talip çıkmış ve 1 milyar dolarlık teklif sunulmuş.
Ankara’da düzenlenen TEKNOFEST’te sergilenen GÖKBEY hakkında TUSAŞ Genel Müdürü açıklamalarda bulundu. Edinilen bilgiye göre ihracat teklifi 32 araçlık bir sevkiyatı kapsıyor. Bu fiilî durum, Türkiye’ye dünyada önemli bir prestij sağlamış ve savunma sanayiindeki bütün kademelerde emeğini, gönlünü ve alınterini ortaya koyan vefakar insanımızı onurlandırmış, her birinin gayretine şevk ve heyecan katmıştı.
Böylece Türkiye, ilk kez yüzde yüz Türk yapımı olan bir helikopteri, bu kadar çok adette ihraç etmiş olacak. Bu fiilî durumla birlikte Türkiye, özellikle Afrika’da Fransa’nın tekelinde bulunan helikopter ihracatında önemli bir pay sahibi olacak. Zaten son dönemlerde Fransa’ya karşı büyüyen öfke ve bunun tam tersi Türkiye’ye yönelik günden güne gelişen ilgi ve güven bu beklentinin sinyallerini yansıtmaktadır.
FAŞİZAN BASKILAR BİRBİRİNİ İZLİYOR
30.08.2023 saat 21.24’de sosyal medyaya yansıdı… Marmaray’da bir kadın yanında oturan başörtülü bir hanımefendi’nin başörtüsünü çekip çıkarmaya çalıştı. Aynı şekilde İzmir’de yaşlı bir kadın, karşılaştığı başörtülü bir kadına “Gidin kara böcekler” diye tacizde bulundu. Yine, hiç beklenmedik bir şekilde Trabzon-Of’da hemcinslerine karşı hiç saygısı olmayan bir kadın, hastanede yanında sıra bekleyen çarşaflı bir kadına ağzına gelen hakaretleri sıraladı.
Allah’dan, bu aşağılık faşizan skandal davranışlara madur hanımefendilerin etrafındaki insanlar ve halkımız hiç ilgisiz kalmadı ve faşist baskıcı güruha gereken tepkiyi gösterdi.,
Şunu bir kere daha hatırlatalım; bu aziz milletin İstiklal Savaşı’nın başlamasında kıvılcımı ateşleyen davranış, Kahraman Maraş’ta, işgalci bir Fransız askerinin Maraşlı bir anamızın başörtüsüne el uzatmaya yeltenmesidir. İşte ondan sonra olanlar olmuş; bu milletin başörtüsüne uzanan eller kırılmış, vatan kurtulmuş, düşman denize dökülmüştü.
Bu millet hala aynı onur ve şahsiyet içerisinde imanını ve tarihî misyonunu tazelemiş değerleriyle bütünleşmiştir. Herkes aklını başına toplasın, emperyalist güçlerle elele verip bu milleti imanından, özünden esasından, karakter ve seciyesinden uzaklaştırmak isteyen her faşizan organizasyon ve hareketin başı hiç tereddütsüz bu milletin ruh kökü tarafından ezilecektir. Hiç kimse ümitlenmesin. Kökü mazide olan bu millet dimdik ayaktadır.
Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi “Kendi özgürlük alanını diğerlerinin halklarının eşiğinde sınırlamayı bilmeyen faşist zihniyet, hem milletimize hem de yargı önünde hesap vermeye mahkumdur.”
Kalın sağlıcakla sevgili dostlar.
Yorum Yap