Son Dakika
- 18:08 - Yakalanan 3 zanlıdan biri tutuklandı
- 17:57 - 6 takım karşı karşıya gelecek
- 17:37 - 9 araca cezai işlem uygulandı
- 17:27 - "Mezunların iyi bir saha çalışanı olması gerekiyor"
- 17:20 - Kredi ve borçlanma konuları görüşüldü
- 17:15 - Özel hazırlanan paketler 35 aileye dağıtıldı
- 17:12 - Bıyık, "üyelerin sorunlarına çözüm üretmeye devam edeceğiz"
- 17:06 - Son Kale Taraftar Grubu'ndan anlamlı davranış
- 16:59 - Düzce Gal Arısıyla mücadele ediyor
- 16:26 - Cumhurbaşkanı Erdoğan açıkladı
Devlet birikimi olması gerekiyor
Aziziye Mahallesi Muhtarı Aydın Koç, Düzce Postası’nın sorularını yanıtladı. Mahallesinin ihtiyaçlarını ve kendisinin hedeflerini anlattı:

Mahalle sakinleri ile aram bana göre çok iyi. Hem beni seçiyorlar, hem bana kötü bir şey söylemiyorlar (gülüyor). Sevmeyen vardır. Kendi akrabası da muhtar aday olduğu için oy vermeyen vardır. Ama ben Aziziye Mahallesi’ndeki bütün insanların oyunu aldığımı düşünerek, herkese aynı mesafede, aynı sıcaklıkta, aynı ilgide görevimi yapmaya çalışıyorum.
Etkili bir muhtarlık önce insani ilişkilerden geçiyor, insanların aradığında bulmasından geçiyor. Bilgi birikiminden geçiyor. İyi veya kötü günlerinde mahalle sakinleri ile birlikte olmaktan geçiyor. Resmi kurumlarla olan ilişkilerde o hiyerarşiyi bilip, işleyişi bilip, vatandaşa yardımcı olmak gerekiyor. Mesela bize gelen zarflar var. Bunların içeriği adli vakalar, idari vakalar, her türlü polisiye vakalar, mahkeme evrakları. Vatandaş geliyor zarfını almak için içeriğini bana soruyor. Bildiğim kadarıyla yönlendiriyorum. Herhalde etkili bir muhtarlık bunu gerektiriyor. Yani karşılıklı saygıdan, sevgiden geçiyor. Zaten ilk prensibimiz saygı ve sevgi.
“PARK YAPMAK EN BÜYÜK HAYALİM”
Biz kendimiz fikir üretme konumunda değiliz. Bizde fikir çok, ama belediyenin hizmet kollarında vatandaşımızın da ihtiyacı olan her şeyi yapmak istiyoruz. Mesela pazaryerinin kaldırılma veya kaydırılma çalışmaları var. Orası 7000-8000 kişinin yaşadığı bir alan ve mahallemizin bir kısmının tam ortası. Oralarda yaşayan insanımızın çocuklarıyla gidip oturabilecekleri bir alan yok. Bu yüzden oraya bir park yapmak benim en büyük idealim. Olursa da çok sevineceğim. Çünkü çocukları sevindirmiş olacağım.
Valla o kadar ilginç olaylar geliyor ki. Mesela ben pazaryerine gezmek için gitsem bile mahallenin küçük çocukları toplanıyorlar maçta tezahürat yapar gibi “Muhtar, park ne oldu?” diye soruyorlar. “Bir daha sana oy vermeyeceğiz” gibi söylemleri oluyor.(gülüyor)
“BELEDİYENİN YERİ OLMADIĞI İÇİN KALDI”
Mahalle sınırlarımız içerisinde 6 tane camimiz var. Kasım Aktaş Bey’in çabası ve katılımıyla Aziziye Ortaokulu adı altında son derece modern bir okul yapılıyor. Yine Avni Akyol okulumuz vardı, depremde hasar görmüştü. Onu yıktılar ve yenisini yapıyorlar. Benim aslında ilk muhtar olduğum zaman bir idealim vardı, cumhurbaşkanına kadar iletmiştik ve onaylanmıştı. En az iki katlı bir sosyal bina yapılmasıydı. Bir katı büyük toplantılara ya da mahallemizin gençlerinin düğünleri için vs. ücret vermeden hazır olacak. Diğer katı da kurslarımızın yapılabildiği yerler ve derneklerimizin olacağı, gençlerimizin ders çalışabildiği, hanımlarımızın komşuluk ilişkilerini geliştirdiği bir kültür binası olacak. O yazışmalardan sonra Gençlik ve Spor Bakanlığı belediyenin bir yer tahsis etmesi gerektiğini söyledi. Fakat belediyenin öyle bir yeri olmadığı için kaldı. Bir de sağlık ocağı yapılıyor.
Esnafın sorunu dükkanlarının önündeki kaldırımlar, yağmur suları, asfalt yolları herhangi bir şey sorunsa bize getiriyorlar. Ama mahalle esnafımız kendi esnaf kooperatifiyle kendi ihtiyaçlarını görüyorlar. Yani onların bizim hizmet alanımıza giren sorunları varsa çözmek için elimizden geleni yapıyoruz.
“MAHALLELERE ÇOK GİDİP GELİNMEDİ”
Hizmetlerin aksadığı, belediyenin yetişemediği, yanlış yorumlamazsak geciktiği de diyebiliriz. Belediyenin de kendi öncelikleri olabiliyor. Mesela başkanımız gelir gelmez millet parkıyla uğraştı. Millet parkı yapılırken tabi ki personel orada çalıştığı için mahallelere çok gidip gelinmedi. Hizmetlerin (asfalt, yama gibi) aksadığı oldu ama tabi daha sonra taleplerimize dönüşler oldu. Çok mağdur olmadık ama tabi taleplerimiz hemen oluyor mu derseniz bu mümkün olmuyor. Tabi Aziziye Mahallesi de biraz eski bir mahalle. Eski kuruluştan dolayı sokaklarımız vs. de oldukça dar. Şimdi ki imar planlarına göre kurulmamış sokaklar. O sokakların altyapı ihtiyaçları var, asfalt ihtiyaçları var. Kaldırım yapamıyorlar istimlak edilmesi gerekiyor. Bazı sokakların açılması gerekiyor. Yeni düzenlenen imar planlarına göre zamanla yapılmasını bekliyoruz.
“BİRAZ KATKI MI SAĞLADIM BİLMİYORUM”
Daha önce ben İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun bir davetine katılmıştım. Sağ olsun bizi ağırladı, Ankara’yı gezdirdi. Çevre illerle beraber 200 kişi falan gittik. Süleyman Soylu da bizim masamıza oturmuştu. “Muhtarlar, nasılsınız? Mutlu musunuz, memnun musunuz sizi ağırlamamızdan?” diye sordu. Ben de dedim ki ben değilim. Öyle söyleyince şaşırdı. Hayrola bir eksiğimiz mi var diye sordu. Bugünle ilgili değil ama var. Cumhurbaşkanımızın veya sizin siyaset dünyasının muhtarlara gösterdiği ilgiden memnunuz dedim. İşte maaşlara düzenleme getiriyorlar, saraya davet ediyorlar, devlet protokolünde yer veriyorlar dedim, sizin bu ilginiz muhtar adaylarını çoğaltıyor. Herkes muhtar olmak istiyor, ama muhtarlığın değerini arttırırken kriterini arttırmıyorsunuz. Sabıkası olan da, çeşitli adli suçları olan da aday oluyor ve bu incelenmiyor. Seçim oluyor sabıkası olan kişi seçiliyor. Seçildikten sonra inceleniyor ve görevden alınıyor. Ben de kendimce öneride bulundum ve bunları düşüneceğiz dedi. Bizim o günkü görüşümüz şimdi mecliste kabul edildi. Biraz katkı mı sağladım bilmiyorum ama güzel oldu.
“BEN MUHTAR OLMAK İÇİN ÇIKTIM İŞTE DEMESİN”
Aday olacak arkadaşlar da; yalnızca muhtarların alabildiği silah taşıma ruhsatı için, yalnızca aylık için değil de mahalleye katkıda bulunabilsin, hizmet edip edemeyeceğini iyice düşünsün. Ayrıca muhtar olmadan önce o mahalleyle ilgili bir bilgi birikimine sahip olsun isterim. Sosyal birikim, kişisel birikim, kişisel kapasite ayrı, ama mahallesini tanımış olsun yani. Ben muhtar olmak için çıktım işte demesin. Öyle spor olsun diye yapılacak bir iş değil. Biraz sorumluluk, biraz ciddiyet, çok bilgi birikimi, devlet hiyerarşisini bilmek. Bunlar olduktan sonra herkes muhtarlık yapar. Biz özel kişiliğe ya da özel bir şeye sahip değiliz. Ama devlet birikimi olması gerekiyor.
MAHALLELİNİN BEKLENTİSİ
Mahallemin tüm sorunlarını ilgili makamlara en iyi şekilde iletip, oralarla iyi ilişkilerle zamanında o ihtiyaçların giderilmesi konusunda yardımcı olmak, onları takip etmek. Bunlar her türlü ihtiyaçlar olabilir. Yani mahallemizin asfaltı, yolu, altyapısı, kaldırımı vs. belediyeden aldığımız tüm hizmetler. Daha sonra ramazan ayında, mahallemizde ekonomik olarak sıkıntı çeken kişiler var. Biz de bu kişileri tespit ediyoruz, bu iletişimin bir kolu oluyoruz ve hayırsever insanlar yardımcı oluyorlar. Sağ olsun belediyemiz de bu konuda yardımcı oluyor. Biz en kısa zamanda ve en kısa yolla insanlara ulaşıyoruz. Bu da herhalde insanlarımıza değer verdiğimizi gösteriyor.
MAHALLESİNE KAZANDIRDIKLARI
Bizim bir bütçemiz olmadığı için kişisel olarak kazandırma gibi bir şeyimiz yok. Mahallemizde mesela mahalle muhtarlığımız yoktu. Daha önceki muhtarımız böyle bir muhtarlık binası olmadığı için kendi marketinde hizmet veriyordu. Biz ilk olarak muhtarlığımızı yaptırdık. Yani bunun çok büyük bir eksiklik olduğunu belediyemize söyledik ve önce onu yaptırdık. Mezarlığımızın dolması nedeniyle yeni bir mezarlık yaptırdık.
“HERKESE ELİMİZDEN GELDİĞİNCE YARDIMCI OLMAYA ÇALIŞIYORUZ”
Düzce Orman İşletmesi personel şefliği biriminde birim amiri olarak çalışırken 2007 yılında emekli olduğunu ifade eden Aziziye Mahallesi Muhtarı Aydın Koç, 2 dönemdir muhtarlık yaptığını belirtti. Bekar olduğunu ifade eden Koç, “Düzce’de doğdum, büyüdüm fakat atalarımız 93 harbinde Trabzon’dan gelmiş” dedi.
Aydın Koç, muhtar olmaya nasıl karar verdiğini şöyle anlattı: “Oturduğum mahalleye, komşularıma hizmet amacıyla adaylığımı koydum. Benim eski işim dolayısıyla insanlarla iç içeydim. Personelin özlük haklarıyla ilgili görevleri yaptığımız için ailelerle, çocuklarla, herkesle istişarede bulunuyordum. Devlet birikimimi de mahalleme hizmet olarak yansıtmak istedim. İnsanların da teveccühüyle, pırıl pırıl oylarıyla muhtar oldum. Devam etmeyi düşünüyorum. Tabi daha 2,5 yılımız var. Sağlığımız el verirse, insanlarımız artık git demezse tekrar aday olmayı düşünüyoruz.”
Muhtar olmaktan memnun olduğunu ifade eden Koç, “Valla insanlarla iletişim kurmaktan çok memnunum. İnsanlara hizmet ettiğimi hissetmekten, cenazelerinde, düğünlerinde, kız istemelerinde, bayramlarda iletişimimizden çok memnunum. İnsani ilişkileri en üst seviyede tutarak herkese elimizden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyoruz. Yalnız şunu belirtmek istiyorum; insanların bu tür bir muhtarlığa, ilgiye ve alakaya ihtiyacı olduğunu da söylemek istiyorum” ifadelerini kullandı.
Editör: Ç. Diger