“Etkili bir muhtarlık; vatandaş odaklı olarak, vatandaşın ayağına giderek, eksiklikleri yerinde tespit ederek olmalıdır. Mesela ben mahallemde whatsapp ihbar hattı, iletişim hattı kurdum. Buradan sorunları direkt olarak bana iletiyorlar. Ben de güncel bilgileri o gruptan paylaşıyorum ve vatandaşa bu bilgileri, değişiklikleri zamanında ulaştırabiliyorum.

Mahallemizin beklentisi, güncel hayatta yaşanılan sıkıntıların giderilmesi. Mesela ulaşım bizim için bir sorun ve bu sorunu bir türlü çözemedik. Sorunları çözmek yerine problem üretmeyi seçiyor belediyemiz. Yani çok basit; daha önceki ulaşım sistemimizi geri istiyoruz. Vatandaş sürekli şikayet ediyor. Biz 10-11 sayfa imza topladık ve belediyeye verdim. Ama hala bir sonuca ulaşamadık. Burada dolmuşlar yarım saat arayla geliyor, tabi bu yetersiz. Benim mahallemde 14 tane otobüs durağı var. İlk duraktan son durağa gelesiye kadar otobüs doluyor ve son 3-4 duraktaki insanları alamıyor. Yarım saat değil 20 dakika arayla yapsa bu turları sıkıntıyı çözeceğiz. Ama 3 kuruş mazotun hesabını yapıyorlar. Malum özelleştirildi. O yüzden şahıslar mazottan tasarruf etmek için pek yanaşmıyorlar. Bilmiyorum, bakalım ne olacak.

Sorun yaşadığımız kurumların başında belediye geliyor. Ulaşım sorunu ve köpek sıkıntısı çözülemiyor. Gün içinde 2 tane köpek aldırıyorum ben. Ertesi gece 4 tane köpek bırakıyorlar. Sabahları işe giden kadınlar sık sık arıyorlar beni köpekler yine saldırdı diye. Veteriner işlerinden Samet Beyi arıyorum, durumu anlatıyorum. Saldırgan köpeklerin fotoğrafını çekip atın bana diyor. Ben kadınlara söylüyorum bunu, ama onlar da bizim korkudan fotoğraf çekmek aklımıza gelmiyor diyorlar.

Malum ramazan ayındayız, ben burada dar gelirli aileler için ihtiyaç listesi yaptım. Belediyeye, Kızılay’a ve siyasi partilere verdim. Yaklaşık 100 kişi. Belediye gelir araştırması yapıyor, durumu iyi olanlara vermiyor. Bazı vatandaşlar arıyorlar beni ve kendilerine gelmediklerini söylüyorlar. Ben de diyorum ki adını yazdırdın mı, kayıt yaptırdın mı diyorum, yazdırmamış. Kayıt yaptırmamız mı lazım diyor. Tabi ki lazım. Ben kendi cebimden vermiyorum ki, bu listeyi belediyeye veriyorum belediye evlere kendisi dağıtıyor. Buradaki amaç karnı aç olanla gözü aç olanı ayırmak. Karnı aç olanı doyurursun, ama gözü aç olanı maalesef doyuramıyorsun.

“UYGULAMALI TURİZM OTELCİLİK MESLEK LİSESİ SÖZÜNÜ ALDIK”

Mahallemizin yakınında bir orman yolu vardı. Yıllardır o orman yolundan gelen çamurlu, taşlı su benim mahallemdeki caddeden huzurevine kadar gidiyordu. Celal Kasapoğlu’na söyledik ve orman yolunu komple kazdık. Oraya kocaman büz koyduk. O çamurlu taşlı su artık bizim mahallemize girmiyor, arkadan dereye bağladık. Yeşiltepe okulunun yanında eski bir Sağlık Meslek Lisesi vardı. Daha sonra laboratuvar oldu. Sonra Milli Eğitime devredildi. Atıl durumdaydı. Vali Bey ile bastırdık. Orayı öğretmen evi yapalım dedik. Sağolsun kırmadı beni. Milli Eğitim Müdürü ile geldiler, yerinde inceledik. Milli Eğitim Müdürü Tamer Bey dedi ki; neden öğretmen evi yapılması için bu kadar ısrar ediyorsun? Ben de dedim ki; aşağıdaki öğretmen evi yetersiz kalıyor. Bir tane daha öğretmen evi gerekiyor. Orası da 4 katlı. Mahalle sakinlerimiz de buradaki öğretmen evinde çay kahvesini içebilsin, yemeğini yiyebilsin. İskender çarşıda 60 TL ise burada 25-30 TL’ye yiyebilsin. Mahallemizde bir sosyal aktive alanımız yok.  Sonra Tamer Bey tamam o zaman dedi. Aynı şartlarda burayı uygulamalı Turizm Otelcilik Meslek Lisesi yapalım dedi. Ben de tamam dedim. Yazılar yazıldı. İnşallah önümüzdeki eğitim dönemine yetiştirecekler bakalım. Onun sözünü de aldık.

Geleceğin muhtarlarına tavsiyem; vatandaşla içli dışlı olsunlar. Sürekli ayağına gitsinler, dolaşsınlar kıraathaneleri, camileri vs. buralarda sohbet etsinler. Mesela ben cami derneğine giderim akşamları yatsı namazından sonra oturuyoruz orada çay eşliğinde sohbet ediyoruz. Özellikle akşam dolaşıyorum ki vatandaş işten gelmiş olduğu için daha çok insanla görüşebiliyorum. Hasbihal ediyoruz.”

AKLINDA OLAN YENİLİKLER

Aşağıda bir alan var orman gibi. Orayı mesire alanı yapmak istiyorum. Muhtarlığın da içinde bulunduğu parkımızın alanını genişletmek, bir kamelya yapmak, spor aletleri getirtmek istiyorum. 10 dönüm bir alanımız var yakında. Vali yardımcısı Yakup Bey bana yer göster öğretmen evini yapayım dedi. Ben de orasının projesini çıkarıp valiliğe sunmak istiyorum.

MAHALLENİN EKSİKLİKLERİ

Camimiz var, parkımız var ama biraz genişletilmesi gerekiyor. Yollarımızda kesikler var. İnternet hattı döşendi. O kesiklere sıcak asfalt dökülmesi gerekiyor. Bir de kart dolum yeri istiyoruz. Eksikler bunlar. Bir de ulaşım ve köpek sorunumuz var. Bir de ulusal bir market istiyorlar burada. 3 tane market var aslında yeterli ama biraz daha pahalı olduğu için vatandaş ulusal market istiyor.

“TAZMİNATSIZ İŞİME SON VERİLDİ”

Düzce’de doğup büyüyen İsmail Akmanoğlu, evli ve 4 çocuk babası. Daha önce Düzce Belediyesi Ulaştırma Müdürlüğü’nde otobüs şoförü olarak çalıştığını ifade eden Akmanoğlu, muhtar olduktan sonra beyaz masaya geçtiğini, sonrasında ise işten çıkarıldığını söyledi. Yaptığı eleştirilerden dolayı tazminatsız olarak işine son verildiğini ifade den Akmanoğlu, “Aldığımız hizmetleri olumlu eleştiriyoruz, alamadığımız hizmetlere de tepki gösteriyoruz. Bu yüzden benim işime son verildi. Mahkeme süreci başladı şu anda. Hukuki süreç devam ediyor” dedi.

2019 seçimlerinde muhtar olduğunu kaydeden Akmanoğlu, muhtar olmaya nasıl karar verdiğini şöyle anlatıyor: “Babam Yahyalar Mahallesi muhtarıydı. 3 dönem muhtarlık yaptı. Biz de heves ettik bu işe, gönül verdiğimiz için şansımızı denedik ve seçimi de açık ara farkla kazandık. Muhtar olmaktan memnunum Allah’a şükür. Tekrar aday olmaya niyetim var.”

Mahallesinin nüfusunun yaklaşık 5 bin olduğunu kaydeden Özlü, mahalle sakinleri ile arasının genel olarak iyi olduğunu kaydetti.