Son Dakika
- 18:26 - Kızılay çadırına yoğun ilgi gösterildi
- 17:46 - Sanayi esnafına nezih bir ortam
- 17:43 - Pazarcı esnafı temmuz sonunda yeni yerinde olacak
- 17:40 - “Seveceğiniz bölümlere yönelik tercih yapın”
- 17:35 - Üniversiteyi ziyaret ettiler
- 17:31 - LGS sınavı öncesi motivasyon ziyareti
- 17:02 - Baba öldü, oğlu yaralandı
- 16:48 - Hastaneye kaldırıldı
- 16:27 - ÖSYM internet sitesinden ulaşılabilecek
- 16:17 - UEFA Pro Lisans Programı başladı
Tabaklarınız renkli olsun
Diyetisyen Rana Setenay Kubilay, sağlıklı olmayı hedefleyen kişilerin un, tuz ve şekerden uzak durmaları gerektiğini söylerken, beslenmede renkli tabaklara önem verilmesi gerektiğini vurguladı.
Beslenme, yaşayan tüm canlılar için vazgeçilmez bir gereksinim. Ama nasıl besleneceğiz? Her konuda olduğu gibi bu işin de bir bilimi, ilimi var. İşte bu eğitimi lisans düzeyinde alan herkes diyetisyen olmaya hak kazanmış demektir.
6 Haziran Dünya Diyetisyenler Günü nedeniyle Diyetisyen Rana Setenay Kubilay ile bir araya geldik. Hem mesleği, hem de nasıl beslenmemiz gerektiği konusunda merak ettiklerimizi sorduk. İşte sorduğumuz sorular ve aldığımız yanıtlar…
-Sizi tanıyabilir miyiz?
Ben Rana Setenay Kubilay. Beslenme ve diyetetik bölümünü Bilim Üniversitesi’nde tamamladım ve diyetisyen unvanını kazandım. Sonrasında kendi memleketim olan Düzce’de yaklaşık bir buçuk yıl önce kadar kliniğimi açmış bulunuyorum. Kendim kliniğimde danışan kabulü yapıyorum.
-Diyetisyenin sağlık sektöründeki rolü nedir?
KISITLAYICI VEYA ZORLAYICI LİSTELER OLDUĞUNU DÜŞÜNEBİLİYORLAR
Burada biz sadece kişilerin beslenmesini düzenlemiyoruz aslında. Bir yaşam tarzı değişikliği yapmayı hedefliyoruz. Hastalıklarda beslenme tedavisinden tutun da nakil bekleyen danışanlarımıza kadar bir beslenme planı uyguluyoruz. Genellikle çok kısıtlayıcı veya zorlayıcı listeler olduğunu düşünebiliyor gelmeyen kişiler. Ancak buraya geldikten sonra çok da kısıtlayıcı olmadığını görebiliyorlar. Çünkü önemli olan sürdürülebilir olması. Burada da kişilerin hangi alanda diyetisyene başvurduğu çok önemli oluyor. Eğer kilo verme sürecindeysek burada çok da kısıtlamamıza gerek kalmıyor. Sağlıklı bir kişide kilo kaybettirmeye çalışıyoruz. Ancak herhangi bir sağlık sorunu varsa bu şekilde bize başvurduysa burada kesinlikle belli başlı yasaklar ve kısıtlamalar oluyor.
-Beslenmemizde nelere dikkat etmeliyiz?
RENKLİ BESLENMEYİ BENİMSETMEYE ÇALIŞIYORUZ
Meşhur bir cümle vardır; 3 beyazdan uzak durmamız gerekiyor. Gerçekten şu an baktığımız zaman bir sene içerisinde kişi başına düşen beyaz un, şeker ve tuz miktarı çok ciddi derecede tüketiliyor. Kişiler öncelikli olarak sağlıklı olmayı hedefliyorlarsa bunları azaltmaları gerekiyor. Bizler için de bu en başta çok önemli bir noktada oluyor çünkü. Bunun dışında da renkli beslenmeyi benimsetmeye çalışıyoruz kişilere. Tabaklarınız renkli olsun diyoruz. Bu ne anlama geliyor? Aslında hem karbonhidrat, hem protein ve hem yağ grubundan tüketirken, biraz da yeşil yapraklı sebzeler olsun. Örnek veriyorum; havuç turuncu biraz onlardan ekleyebiliriz gibi. Kişilerin aklına havuç tüketmek çoğu zaman gelmiyor. Ancak renkli beslenmeye odaklandırdığımız zamanlarda bu tabakta önceden görmediğiniz birçok sebzeyi ve meyveyi görmeye başlıyorsunuz. Ve bu bizler için çok avantajlı oluyor. Hep diyoruz ki temiz içerikli bir paketli gıda bulursanız, araştıralım ona göre karar verelim diyoruz. Burada önemli olan gizli şekerler aslında. Yani içerik olarak başlıkta glütensiz, vegan, asla şeker yok gibi ifadeler olabiliyor. Arka tarafta yazan küçücük bir içerikte bile biz oradan şekeri veya farklı bir kalori değerini çekebiliyoruz. O yüzden bunları algılayabilmek ve bilmek çok önemli. Sağlıklı beslenmek isteyen herkes için etiket okumayı öğrenmelerini rica ediyoruz. En çok benim en büyük kırmızı çizgim su tüketimi. Ödem atmakta çok zorluk yaşıyoruz. Bunun tek sebebi aslında su tüketmemek. O yüzden su tüketimini arttırmak gerekiyor.
-Diyet listeleri nasıl hazırlanıyor?
HAYAT STANDARTLARINI ANLAMAYA ÇALIŞIYORUZ
Kendimden örnek verecek olursam; danışanım kapıdan giriyor, geldiği anda onunla bir ön görüşme sağlıyorum. Bir 10 dakikamızı ön görüşmeye ayırıyoruz. Kişinin maddi-manevi hayat standartlarını anlamaya çalışıyoruz, buna yönelik sorular yöneltiyoruz. Sonrasında da bir ölçüm alıyoruz. Bu ölçümü de profesyonel cihazlarla alıyoruz. Online diyetlerimiz de var bu arada. Online diyetlerde de bel ölçüsü alıyoruz, kol ölçüsü alıyoruz, mezura takibi ve kilogram takibi yapıyoruz. Ancak yüz yüze görüştüğümüz danışanlarımızın kesinlikle vücut analizini çıkartıyoruz. Çünkü kişinin yağ miktarını, kas miktarını, iç yağlanmasını, kısacası vücut değerlerini bilmeden diyet yazabilmemiz pek de doğru olmaz, sürdürülebilir olmaz, doğru sonuca da ulaştırmaz bizleri. Hangi saatlerde yemek yiyoruz, neler yiyoruz, listenizde olmasını istediğiniz, istemediğiniz yiyecekler neler, alerjiniz olan bir şey var mı bunları gözetiyoruz. Haftalık listeleri değiştirirken bu hafta özel bir planınız var mı, liste dışı tüketimin olacağı bir gün oluyor mu diye soruyoruz. Bunun sebebi kişilerin bunu bir tabu olarak görmesi değil de biraz daha eğlenceli, uygulanabilir şekilde liste oluşturmak. Kişiye diyet listesi hazırlarken, doğum günü, evlilik yıldönümü veya piknik, çocuğunun mezuniyet töreni gibi özel zamanlarını ve orada yiyeceği yemekleri göz önünde bulundurmazsam o listeler direkt çöp oluyor.
-Diyet listeleri kişiye özel mi hazırlanıyor?
TEK LİSTE ALSAK OLUR MU DİYE SORUYORLAR, ÖYLE BİR ŞEY YOK
Bütün listeler kişiye özeldir. Bunun sebebi tedavinin size yönelik uygulanmış olması. Çünkü ek hastalıklarınız olabilir, boyunuz, yaşınız, cinsiyetiniz her şeyiniz bunu değiştiriyor. Şunu bile yaşayabiliyoruz. Biz aynı yerde çalışıyoruz, sürekli aynı yemekleri yiyoruz tek liste alsak olur mu diye soruyorlar. Öyle bir şey yok. Yani gerçekten bunun uygulanabilir ve doğru teşhisle olabilmesi için herkesin kan değerlerinin çok iyi bir şekilde incelenmesi gerekiyor. Eğer herhangi bir eksiklikleri varsa takviyelerinin mutlaka yapılması gerekiyor. Zaten bu süreçlerde biz doktor ve diyetisyenler birlikte ilerliyoruz aslında.
-En tehlikeli yağlanmalar nelerdir?
HANGİ LİSTEYİ UYGULUYORSANIZ KOŞARAK UZAKLAŞMANIZ GEREK
Yani koronavirüs dönemi sonrası karaciğer yağlanması, iç yağlanmalar çok ciddi miktarda artış gösterdi. Ve bütün metabolik rahatsızlıklara sebep olan şey göbek çevresi yağlanmasıdır. Kişi eğer yağdan kilo kaybediyorsa, göbek bölgesinden de elbet zayıflama olacaktır. Ama kişi kastan kilo kaybediyorsa hem yüzü çökecek, kendini çok kötü görecek aynaya baktığı zaman, bir ayda 10 kilo 15 kilo da verebilir, ama bunu kastan verebiliyor genellikle. Yağdan bu kadar yüksek kilo vermesi çok da mümkün değil, eğer kişi 100 kilonun üzerinde değil ise. Örnek veriyorum, 15 kilo veriyoruz diyelim ancak göbek çevremizdeki yağlanma duruyor. Bu sizin hangi listeyi uyguluyorsanız koşarak uzaklaşmanız gereken bir liste. Eğer göbek çevrenizdeki yağlanmayı azaltmıyorsa ve sizin incelmenize sebep olmuyorsa vücudunuzdaki yağdan kilo kaybetmiyorsunuz demektir. Ve bu bizim için çok tehlikelidir. Çünkü kilo kaybettikçe ancak iç yağlanma seviyeniz düşecek ve göbek çevresindeki yağlanma azalacak. Bunu gerçekten çok önemsemek gerekiyor. Aslında danışanlarımla en çok mücadele ettiğim konu tartı. İnsanlar tartıya çıktığı zaman bazı şeylerin fark edilmeyeceğini düşünüyor. Ancak durum böyle değil. Gerçekten işinde profesyonel bir diyetisyen iyi bir tartı kullanıyorsa, o tartıya ve verilerine güveniyorsa, kişinin o haftasını çok rahat özetleyebiliyor. Danışanlarım bazen yaptıkları kaçamakları gizliyor, ama tartıda bunlar çıkıyor. Benim söyleyebileceğim en güzel şey tartı gerçekten yalan söylemez.
Editör: C. Sandıkçı
videolarımızdan ilk siz haberdar olun.
