Son Dakika
- 16:52 - “Yıl boyunca da atıklardan eşyalar yapıyoruz”
- 16:44 - Fındıkta don tehdidi
- 16:36 - Yaşadığı evi tespit ettikten sonra operasyon düzenlendi
- 16:25 - İftar sonrası da bağışta bulunulabiliyor
- 16:15 - İmzalar atıldı
- 16:09 - Doğru diş fırçalamayı öğrendiler
- 15:56 - Vekil ittifakı nasıl oluşturulacak
- 15:51 - Düzce'li görevlilere moral desteği sundular
- 15:41 - Birlik ve beraberlik vurgusu yapıldı
- 13:43 - Aktaş “Tamamen etik dışı olan bu durumu kınıyoruz” dedi
En çok yaşlıları ve çocukları olumsuz etkiliyor
Anestezi ve Reanimasyon Uzmanları, “Evden çıkmak zorunlu bir hal aldıysa sağlığınız için maske takmalısınız” uyarısında bulundu.

Anestezi ve Reanimasyon Uzmanları, sisli ve özellikle kirli havanın akciğer hastalıkları üzerindeki etkilerine ilişkin değerlendirmede bulundu.
YETERİNCE OKSİJENE KAVUŞAMAZSAK KENDİMİZİ ZEHİRLERİZ
Kirli havanın en fazla etkilediği organın akciğer olduğunu belirten Anestezi ve Reanimasyon Uzmanları, “Kirli hava, bizim ulaştığımız konforun maalesef bir bedelidir. Gerek endüstri alanında gerekse şehirleşme dediğimiz daha kolay bir yaşam biçiminin hayatımıza getirdiği ciddi bir olumsuzluktur. Kirli havanın en fazla etkilediği organ da akciğerdir. Biz, havaya ve oksijene ihtiyacı olan canlılarız. Oksijen bizim olmazsa olmazımız ve bunu alabildiğimiz tek alan hava. Eğer havada yeterince oksijene kavuşamazsak, üstelik son derece toksik ve irritan dediğimiz gaz ve partiküllerle, sırf nefes alma uğruna buluşursak kendi kendimizi zehirliyoruz, hasta ediyoruz demektir.” dedi.
KİRLİ HAVA, AKCİĞER HASTALIKLARINI OLUMSUZ ETKİLİYOR
Kirli havanın pek çok akciğer hastalığı üzerinde olumsuz etkiler oluşturduğunu ifade eden Anestezi ve Reanimasyon Uzmanları, “En fazla akciğer hastalığı olanlar, hava kirliliğinden etkileniyor. Covid-19 nedeni ile zatürre geçirmiş hastalar olumsuz etkilenebiliyor. Hava kirliliğinden tekrarlayan akciğer enfeksiyonları yaşanabiliyor. İrritan hava yolları, nefes alamamak gibi şikayetler ve boğulma hissiyle hastaneye başvuran hastalar olabiliyor. Hava kirliliği nedeniyle alerjik akciğer şikayetiyle izlenen bir çocuk hasta ya da erişkin bir birey de sorunlar yaşayabilir. Koklanan egzoz gazları, sisin getirdiği yapışık partiküller veya evdeki herhangi bir malzeme, örneğin parkelerdeki cilalar, deodorantlar, parfümleri akciğer hastalıklarını daha da kötüleştirecektir. Bunun sonu hastane bakımıdır, zatürredir, hava yollarının kapanmasıdır. Ayrıca yoğun bakımda solunum desteğine kadar gidebilir.” uyarısında bulundu.
AKCİĞER HASTALARI BU HAVALARDA NE YAPMALI?
Akciğer hastalarına bu havalarda nasıl hareket etmelerine ilişkin önerilerde de bulunan Anestezi ve Reanimasyon Uzmanları “Akciğer ile ilgili bir problemimiz hava kirliliği ile bağlantılı kronik bir süreç olabilir veya hava kirliliği dışında ortaya çıkmış bir rahatsızlık olabilir. Örneğin akciğerinizle ilgili bir kanser ameliyatı oldunuz veya astım tanınız var ya da alerjik hava yolları bulunan çocuklarınız var. Öncelikle yaşam biçiminize dikkat edeceksiniz. Hava kirliliği aslında kronik bir süreçtir. Hem dış ortam hem de iç ortamda biz zehirlenebiliriz. Ancak şu anda konuştuğumuz şey özellikle kışın da sebep olduğu, ısınma gibi özel durumların da ekleme yaptığı akut durumlardır. Maruziyeti azaltmak gerekir.” uyarısında bulundu.
SİGARA İÇİLEN ALANLARDAN UZAK DURULMALI
Herhangi bir akciğer problemi, konmuş bir tanı, geçirilmiş bir hastalığı olan kişilerin egzoz gazının fazla olduğu alanlardan uzak durması gerektiğini vurgulayan Anestezi ve Reanimasyon Uzmanları, “Bu kişiler tren istasyonları, termik santraller, kalabalık ve çok sigara içilen alanlardan uzak durmalıdır. Evinizin ve yerleşim şartlarınızın, hava kirliliğine sebep olan nedenlerden fabrikalardan, trafik gazlarından biraz daha uzakta olması lazım. Temiz havaya açık ortamlar olması önemli. Onun dışında da yakıt seçiminizde, ısınma koşullarınızda çok dikkatli olmanız gerekiyor. Yemek koşullarınız, yemek ile ilgili kullandığınız gazların nasıl olduğunun doğru seçilmesi lazım. Ancak bunlar daha kronik süreci ifade eder. Örneğin ısınma uğruna kullandığımız düşük kalorili kömürler vardır. Bunlar çok toksik bir madde olan sülfür gazı salgılıyorlar. Zaten şehirde de fark ediyoruz, son derece irritan, değişik ve keskin bir koku. Bunlardan uzak durmamız lazım. Doğru yakıt bizim ömrümüze hükmeden bir şey. Küçük yararlılıklar bizim ömrümüzü etkileyecek problemlere sebep olabilir. Trafik şartlarından, kalabalıktan mümkünse uzak duralım. Özellikle yakıtla ilgili seçimlerimizde dikkatli olmaktan kaçınmayalım ve özen gösterelim.” dedi.
KİRLİ HAVALARDA DIŞARI ÇIKILMAMASI TAVSİYE EDİLİYOR
Hava kirliliğinin izlenmesi gereken bir durum olduğunu, bununla ilgili bakanlıklar ve halk sağlığı uzmanlarının sürekli ölçümler yaptıklarını kaydeden Anestezi ve Reanimasyon Uzmanları, “Partikül sayısı belli bir değeri geçtiğinde, zehirli gaz oranı belli bir seviyenin üzerine çıktığında uyarıda bulunuyor. Bugün birçok gelişmiş ülkede kullanılan yöntem bu ve kişilere olan ilk tavsiyeleri dışarı çıkmayın oluyor. Örneğin dışarda yapılan spor aktivitelerini durduruyorlar, çocukların ve yaşlıların evde kalmasını teşvik ediyorlar.” dedi.
ÇOCUKLAR VE YAŞLILAR KİRLİ HAVADAN KORUNMALI
Kirli havalardan korunması gereken iki önemli grup bulunduğunu, bunların çocuklar ve yaşlılar olduğunu ifade eden Anestezi ve Reanimasyon Uzmanları, “Hem akciğer kapasiteleri düşük hem de immün sistemleri yetersiz olabilir. Özellikle yaşlılarda, bir de kronik dediğimiz dolaşım sistemi ve nörolojik problemler eklenirse, bu kişilerin hava kirliliğinin yüksek olduğu yerlerde dikkatli olmaları ve olabildiğince evde kalmalarını tavsiye ediyoruz. Yayın organlarının hava kirliliği ile ilgili yaptıkları uyarılara önem vermelerini rica ediyoruz.” dedi.
DIŞARIDA MUTLAKA MASKE KULLANILMALI
Havadaki partiküller ile ya da gazlarla temasın azalması için maske kullanılmasını tavsiye eden Anestezi ve Reanimasyon Uzmanları, “Evden çıkmak zorunlu bir hal aldıysa sağlığınız için maske takmalısınız. Bu durumlar için N95 maskeler tavsiye edilmektedir. Maske çok önemli bir koruyucudur. Dışardan uzak durulmalı, çalışma ortamı sürekli havalandırılmalı, klimalı ortamlarda klima için uygun filtreler kullanılmalıdır.” dedi.
UYGUN SOLUNUM EGZERSİZLERİYLE AKCİĞER KAPASİTESİ ARTIRILABİLİR
Akciğer kapasitesinin artırılabileceğini kaydeden Anestezi ve Reanimasyon Uzmanları, “Bunun için kronik akciğer problemi olan hastaların veya tanıları bulunan kişilerin ortamdan uzak durdukları gibi nefes açıcı tedavilerine özen göstermelerini ve dışarı çıkmamalarını öneriyorum. Fakat uygun solunum egzersizleri ve kararında spor da akciğer kapasitesini fazlasıyla artırmaktadır. Özellikle akciğer kapasitesini artıracak yürüyüşler veya üst vücut bölgesi ile ilgili egzersizler mevcut kapalı hava yollarının açılmasına fayda sağlar. Böylece hem toksik madde ile ilgili yüzeyi değiştirirken, sağlam akciğerlerin devreye girmesine, vücudumuza ve beynimize daha fazla oksijen gitmesine yarar sağlayacaktır.” dedi.
Akciğer kapasitesinin artırılmasını sağlayan triflo denilen üflemeli düzenekler olduğunu da kaydeden Anestezi ve Reanimasyon Uzmanları, “Basit fakat çok efektif uygulamalardır. Bunları da üfleyerek akciğer kapasitesini artırabilirsiniz. Kullanımını fizyoterapistlerden veya internetten öğrenebilirsiniz. Meditasyon da bir yöntemdir. Çünkü meditasyondaki derin nefes egzersizleri akciğer kapasitesini artıran çok güçlü uygulamalardır.” dedi.
Editör: C. Sandıkçı
Çok Okunanlar
Saatler sonra bulundular
- 23.03.2023
Projeye uygun olmayan çıkmalar var
- 23.03.2023
Genel merkez aday adaylarını çağırdı
- 27.03.2023
Çok Konuşulanlar
Hizmet etmeye devam etmek istiyor
- 29.03.2023
- 2
Erdoğan zam Temmuz'da dedi
- 29.03.2023
- 1
Nisan ayından itibaren tüm abonelere indirim
- 29.03.2023
- 1
Liste 11 Nisan'da kamuoyuna açıklanacak
- 25.03.2023
- 1
2 gümüş 1 bronz madalya kazandı
- 27.03.2023
- 1
E-Gazete
- 30.03.2023
Yorum Yap