- 4.08.2023 10:08
Yaşadıklarımıza bakın, şaka gibi
Geçen bizim Yunus Cedidiye projesinde minareleri merak etmiş, bende arkadaş kendini önemsiz hissetmesin diye önceki yazının arasına konuyu sıkıştırıp kısa ve öz anlattım. Evvelinde Üstat Nevzat, Yunus’un dilinden bir daha sormuştu. Sanırım benim önceki yazımda kendi adı geçmedi diye bugün bir daha sormuş.
Hatta gariptir bugün Belediye Basın Birimi konuyu Saat 10:30 gibi detaylı açıklamasına rağmen (dediğim gibi sanki adı geçmesini zorla ister gibi) açıklamadan yedi saat geçti geçmedi izah istemiş üstat şehir menfaati adına.
Dert değil herkese tek tek anlatırım.
Abi ne yer ne içersiniz? Şaka mısınız?
Benim için merak konusuysa, bu yedi saatte okuduğunu mu anlamadı, okumadı mı ya da bu kadar mı kapasitesi var merak ettim?
Bu sebeple Cedidiye Meydanıyla alakalı tekraren yazma ihtiyacı hissettim.
Nevzat, Yunus bile anladı. Yunus bile vazgeçti iddiasından. Olmadı Faruk Bey’in taktiğini denerim, bir anlayana anlatırım.
Hani yedi saat sonra beş soru sormuşsun ya tekrardan! Bir daha diyorum aslında tek cevabı var…
Cevap: BÖYLE BİR ŞEY YOK!
Valla sizi kim motive ediyor bilmiyorum ama ihale, teklif veya fiyat alma… Hiçbiri yok!
Hele bu konuda minare işi tamamen BAŞKA…
Yazdıklarının ve sorduklarının içinde iki tane yeni görünen şey var. Aslında bu konuyu da uzatmaya gerek yokta… Sen soru sahibi sayılırsın Yunus’la paslaşarak gündeme getirdiniz, o sebeple sana torpilli bir açıklama yapıyorum.
İhale yok! Teklif yok! Başka bir şirkette teklif vermedi. Şöyle diyeyim mesela sen kendi evini kat karşılığı müteahhite veriyorsun ya! Öyle düşün.
Yeni söylediğin iki şeye gelince:
Birincisi “Manşetin çok çirkin.” Kendi sorularının altında yayınladığın Belediyenin açıklamasını anlamayan sana, kimse ahlaksız demez, demedi de! Dese dese “geç anlayan derler.” Ya da bu manada başka şeyler.
İkincisi, aslında baksan Belediye açıklamasın da var… Ama torpillisin bugün konu şöyle; Vakıflar Genel Müdürlüğü ile onların yapması konusunda biz bir protokol imzalamıştık.
Yani Kervan-Kalıcı Konutlar arası asfalt işini, Kara Yollarıyla yaptığımız gibi. (Hoş bunu da anlamadınız da)
Vakıflara dedik ki: “Bizim Çarşı bitti, sizi bekliyoruz aylar oldu, bize olan sözünüzü tutunuz ve haydi yapın.” “Onlarda dedi ki; deprem bölgesinde yıkılmış çok cami var sıra size 2 seneye anca gelir.” Dediler. Biz de o zaman siz, bize projemizi iade edin biz yaparız dedik!
Ve Vakıflarla yapıp iptal ettiğimiz protokolü, hayır sever iş insanıyla yeniledik.
Anlatabildim mi?
Dört ve beşinci soruna cevaben; art niyetli olma, gerisi kolay. Ortada orayla alakalı para olmadığı için hayırsever bir kardeşimiz ben vereyim dedi. Yani sizin ısrarla “Aaaa bu para nereye gidecek?” Dediğiniz para hiç olmadı!
Mesele basitte. Mevzu derin…
Yorum Yap