- 2.09.2023 11:22
- (1)
Bizim Yunus’un ve avenesinin halleri beni endişelendirmeye başladı. Bu partiye inanan tabanını, kitlesini dolandıran bu müzmin muhalif, istifa müessesesini kullanma hakkı olduğunu biliyor mu acaba?
Yunus Özay Er inan ne amaçla o koltuğu işgal ettiğini ben biliyorum.
Bu güvenli alanda kalma gayretini, seçim öncesi genel merkeze gidip il başkanlığın devam ederken ilk sıra vekil olma istediğini, isteğin olmayınca bu partiye güvenmiş ve yola çıkmış, para harcamış, er meydanına ismini yazdırmış arkadaşları nasıl sattığını, hepsini bir daha hatırlatmama gerek yok sanırım.
Zeki olduğun doğru ama akıllı değilsin. Bir de vefa ve vicdan sahibi olmadığın kesin. Aile büyüklerini tenzih ediyorum. Bunlar aile dışı almış olduğun eğitim ve yetiştiğin iklimle alakalı şeyler diye düşünüyorum.
Bana diyorsun ki: “Birine borcum olduğunu, hakkını yediğimi ispatla; etek giyip anıt meydanında dolanacağım.”
İnan hiç sevmediğim siyasi şovmenist söylemler. Ardından yazdığım yazıya noterden düzeltme isteğinde bulunuyorsun.
Bak siyasi talebe! Hepimiz insanız, hayatlarımızda istemediğimiz hatalarımız olabilir. Allah tövbe ve pişmanlık müessesini bize nimet olarak vermiş. Ama yaptıklarımızı adet haline getirip ya da inkarla kabulün dışına çıkıyorsak… Bunun getireceği şeylere de katlanmamız lazım öyle değil mi?
Sana yaza yaza öğrettiğim siyasi tecrübelerden ötürü bana ileride teşekkür edeceksin. Ya da bu alandan kaçarsan, bu sefer sana inananların bir teşekkür hakkı doğuyor. Neticede içinde iflah olmaz bir kötülük yuvalanmış. Etrafına da kötü birkaç isim, ben buradan yazmadan onlar kendilerini, sen de kim olduklarını anladın.
Ayrıca İYİ Parti tabanı; entrika, film ve riya içinde olmayan idarecileri hak ediyor diye düşünüyorum.
Ha kimin hakkına girdiğin konusuna gelince!
İki başlık altında söylemeliyim.
Bir; siyasetini, icraatlarını sürekli eleştirdiğin iktidarın, iş edindirenlere SGK pirimi desteği ve kısa süreli çalışmalara İş-Kur desteğinden faydalandığın için iktidara teşekkür edip partililerine bu önemli icraatları anlatıyor musun?
İki, bu süreli destekten sonra il binanızda sana çay veren, telefonlarına bakan ve hatta etrafı derleyip toplayan bir kardeşimizin İş-Kur desteği bitince neden SGK primlerini ödemeden çalıştırdın?
Sahi maaş ödemelerin düzenli miydi? Ya da ne kadar ödedin?
Konu bende kapanmıştır. Ben yazdıkça adın duyuluyor ve tanınıyorsun diye benim yazmamı istemeyenlere hak vermeye başladım. Az genel siyaset yazmak istiyorum müsaadenle.
Yorum Yap